Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası ile Nama İfa davası açıldığını, davanın kabulüne karar verildiğini, mahkeme kararına rağmen davalı kooperatifin kötü niyetli olarak müvekkil şirketin hak kazandığı dairelerin nama ifa kararına aykırı olarak kesinleşmeden satıldığını, kötü niyetli olarak hareket edildiğini, şirketin hakkı olan ... adet dairenin sözleşmeye ve mahkeme kararına aykırı olarak satılması ile zarara uğratıldığını belirterek nama ifa kararına aykırı olarak satılan dairelerden ... blok ... numaralı bağımsız bölümü mahkeme kararına aykırı olarak satılması nedeniyle tapusunun iptali ile müvekkili adına tescili, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tapu iptal- tescil, terditli olarak tazminat istemine ilişkindir. Ankara Batı ......

    Asliye Hukuk Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası ile Nama İfa davası açıldığını, davanın kabulüne karar verildiğini, mahkeme kararına rağmen davalı kooperatifin kötü niyetli olarak müvekkil şirketin hak kazandığı dairelerin nama ifa kararına aykırı olarak kesinleşmeden satıldığını, kötü niyetli olarak hareket edildiğini, şirketin hakkı olan 26 adet dairenin sözleşmeye ve mahkeme kararına aykırı olarak satılması ile zarara uğratıldığını belirterek nama ifa kararına aykırı olarak satılan dairelerden ... blok ... numaralı bağımsız bölümü mahkeme kararına aykırı olarak satılması nedeniyle tapusunun iptali ile müvekkili adına tescili, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tapu iptal- tescil, terditli olarak tazminat istemine ilişkindir. Ankara Batı ......

      Arsa sahipleri bu esnada, sözleşmenin 9/C maddesi hükmüne dayalı olarak yükleniciye devredileceği taahhüt edilen taşınmazları 16.09.2003 ve 19.03.2004 tarihlerinde üçüncü kişilere satarak, yüklenici namına inşaatı tamamlamışlar ve 31.12.2004 tarihi itibariyle de iskan ruhsatını almışlardır. Yapı arsa sahiplerinin uhdesinde bulunduğundan, bu tarih itibariyle aynı zamanda teslimin de gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Bu durumda, sözleşmede yüklenici tarafından üstlenilen edim, nama ifa suretiyle yerine getirilmiş olduğundan, artık sözleşmenin feshine karar verilmesi mümkün olmayıp, asıl davada verilen fesih kararın bu nedenle davalı arsa sahipleri yararına bozulması gerekmiştir. b) Asıl davada davacı yüklenici kooperatif vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Asıl dava 605.000,00 TL üzerinden açılmış olup, ıslah yoluyla dava değeri 656.942,00 TL'ye artırılmıştır. Davanın 477.671,00 TL'lik kısmi kabul edilmiş, 179.271 TL'lik kısmı reddedilmiştir....

        Şti. vekili ve süresinden sonra davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında ......2011 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, diğer davalının da sözleşmeye müşterek ve müteselsil kefil olarak imza attığını, davacının ... adet bağımsız bölümü yüklenici namına satarak edimini ifa ettiğini, ancak yüklenicinin süresinde inşaatı teslim etmediğini ve eksiklerinin bulunduğunu ileri sürerek, davalı yüklenicinin yapmayı taahhüt ettiği işlerin tespiti ve eksik yapılan dairelerin rayiçlerinin tespitine, geç teslim nedeniyle aylık ....000,00 TL nin karar tarihine kadar toplamının tahsiline, davalının kamu kurum ve kuruluşlarına olan borçlarından sorumlu olunmayacak şekilde nama ifaya izin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... İth. İhr. Paz. Ltd....

          Bu tür taleple beraber alacaklının ifa edilecek işler yönünden avans istemesi de mümkün bulunmaktadır. Nitekim, davacı arsa sahibi önce bu yönde 8.000,00 TL'nin tahsilini istemişse de daha sonra bu talebini arttırarak 73.271,00 TL'nin tahsilini istemiştir. Bu hale göre nama ifa için belirlenen bedelin aynen hüküm altına alınması gerekirken faiz yürütülmesi yerinde olmamıştır. Bunun yanı sıra, hangi bilirkişi raporuna atıf yapıldığı hüküm fıkrasında gösterilmeden mahkemece nama ifaya izin verildiği gibi alınan rapor da denetime uygun ve infazı kabil nitelikte değildir. Gerçekten de, hükme esas alınan raporda nama ifası gerçekleşecek işlerin hangileri olduğu yanında ne surette ve hangi yöntemle giderilecekleri teknik yönden izah edilmiş değildir....

            Mahkememiz’ce taraf delilleri toplandıktan sonra SMMM-eser sözleşmeleri alanında nitelikli hesaplama konusunda uzman ve inşaat mühendisi bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporunda dava konusu işin eksik ve ayıplı olarak ifa edilmesi ve bu nedenle de nama ifa yaptırıldığı savunmasının davalı tarafından ileri sürülmesi nedeni ile davacı yüklenici nam ve hesabına yapıldığı iddia edilen işlere ait fatura ve hak edişler ile taraflar arasında düzenlenen kabul tutanağının onaylı tutanağı ve dava dışı idare ile davalı yüklenici arasında düzenlene geçici ve kesin kabul tutanaklarının ya da davacı tarafından üstlenilen işin eksik ve kusurlu olarak yaptırıldığına ilişkin tutanakların dosyaya kazandırılması talep edilmiştir....

              Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin ve feri müdahil ... vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 3. Nama ifaya izin davası kat karşılığı inşaat sözleşmesinde kararlaştırılan ve borçlu tarafından ifa edilmeyen edimin ifası konusunda alacaklıya mahkeme yoluyla izin ve yetki verilmesini içermektedir. Nama ifaya izin, taraflar arasındaki sözleşmeye dayanılarak istenebileceğinden, borçlu “yapma borcu” için nama ifa talep edilebilir. Yapma borcu olmayan işler için nama ifa istenemez. Bu hususta izin verilirken sözleşmedeki edimlerin aşılması veya başka edim yüklenmesi söz konusu olamaz....

                Dava konusu olayda kararlaştırılan bedel, arsa payı ve buna tekabül edecek bağımsız bölümler olduğundan, yüklenici işi tamamen ifa etseydi alabileceği bağımsız bölüm ve buna isabet eden arsa payı, işin yüklenici tarafından terk edildiği seviyesine oranlanarak bulunacak fiziki orana denk gelen bağımsız bölüm ve buna isabet eden arsa payıdır. Yani işin eksik bırakıldığı oranda yüklenici arsa payı almaya hak kazanamayacaktır. Bir örnek verilmek gerekirse işi tamamlasaydı yüklenici 10 adet bağımsız bölüm alacak ise ve yüklenici işi terkettiğinde yaptığı işin tamamı tüm işin %80'i ise bu halde ileriye etkili fesihte yüklenici 8 adet bölümün tapusuna hak kazanmış olacaktır. Mahkemece ileriye etkili feshin sonuçlarının bu şekilde hüküm yerinde gösterilip açıklanması, tasfiyenin gerçekleştirilmesi ve uyuşmazlığın giderilmesi gerekmektedir....

                  Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ise; davacı yüklenici ile davalı taşeron Şirket arasında dava dilekçesinde bahse konu işin çelik kapı imalat ve montaj kısmı yönünden 02/01/2018 tarihli Çelik Kapı Tedariki Sözlşemesi ile 03/10/2018 tarihli Ek Protokol imzalandığı, davalı taşeron Şirketin sözleşme ve ek protokole konu edimini tam ve gereği gibi yerine getirmediği, işin teknik yönden ayıplı ve eksik şekilde ifa edildiği gibi sözleşmede kararlaştırılan süresinde de bitirilmediğinin toplanan deliller ve Mahkememiz’ce de denetime elverişli görülmekle; benimsenen bilirkişi raporu ile sabit olduğu, davacı yüklenicinin davalıdan nama ifa nedeni ile yaptığı ve davalının kusurlu ve ayıplı ifasından kaynaklanmakta olup bilirkişi raporunda tespit edilen 412.670,05-TL maddi zararını talep etmekte hukuken haklı olduğu kanaatine varılmakla; açıklanan gerekçelerle davanın talep ile bağlı kalınarak ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kabulü...

                    Maddesinde sayılan ( 1-aynen ifa ve gecikme tazminatı isteme; 2- Sözleşmenin ifasından vazgeçilerek olumlu zararı isteme; 3- Sözleşmeyi feshederek olumsuz zararı isteme ) hangi seçimlik hakkı talep ettiği, aynen ifa ile birlikte teslimde gecikmeye rağmen fazla ödenen bedelin iadesini ve menfi zararlarının tahsilini istemesinin sözleşmenin feshi olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği, davacının aynen ifa ile birlikte hangi zarar kalemlerini talep edebileceği konularında toplandığı, davada davacının seçimlik haklardan aynen ifa ve gecikme tazminatını talep ettiği, dosya içine celpedilen ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen İstanbul 38....

                      UYAP Entegrasyonu