Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif yönetim kurulu kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

    Maddeleri uyarınca yürütmesinin geri bırakılmasına" şeklinde hüküm kurulduğunu, söz konusu ------Esas sayılı dosyasında verdiği yürütmenin geri bırakılması kararı ile müvekkili ------- yönetim yetkisi sona ermekle birlikte şirketin 08.09.2021 tarihli genel kurul toplantısı öncesinde yönetim kurulu üyeleri olan ------ şirket yönetim kurulu üyelik süreleri yukarıda bilgileri verilen dava süreci içerisinde 08.11.2022 tarihinde sona erdiğini, şirketin hali hazırda bir yönetim organı kalmadığını, 08.09.2021 tarihli genel kurulda alınan karar gereğince müvekkillerden ----- dava dışı-------münderiden temsile yetkili yönetim kurulu başkanı seçilmiş olmasına rağmen mahkeme kararında TTK md. 449 uyarınca alınan genel kurul kararların yürütmesinin geriye bırakılması ile birlikte ----- şirketi----- Asliye Ticaret Mahkemesi'nin----- sayılı dosyasında temsil etmek üzere -----adına verdiği avukat vekaletnamesi ve yetkilendirmesi de sona erdiğini, -------Esas sayılı dosyasında gerekçeli kararı şirket...

      Dava, yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Yönetim kurulu üyesi davacı, davalı şirketin 25.12.2017 tarihli yönetim kurulu toplantısı için kendisine çağrı yapılmadığını, toplantıdan haberdar edilmediğini ileri sürerek toplantıda alınan (9) numaralı kararın yoklukla malul olduğunun tespitini talep etmiştir.. Davalı şirket yetkilisi, her ne kadar tüm yönetim kurulu üyelerinin toplantıdan haberdar edildiğini iddia etmiş ise iddiasını ispat anlamında bir delil sunmamıştır....

        Somut olayda; davacılar vekili, davacıların yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdirilmesine dair davalı Federasyonun 12.11.2010 tarihli yönetim kurulu kararının iptalini istemiştir. Davalı Federasyona ait ana statüye göre; yönetim kurulu kararları kesin mahiyette olmayıp bunlara karşı genel kurul nezdinde itiraz imkanı bulunduğundan bu kurulun onayından geçmeyen dernek yönetim kurulu kararları yönünden, derneğin iç denetim yolları tüketilmiş sayılamaz. Yukarıda açıklanan düzenlemeler gözönüne alındığında, davacıların yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdirilmesine dair genel kurul tarafından alınmış bir kararın olmaması ve dernek içi denetim yolları tüketilmeden davalı Federasyonun yönetim kurulu kararının iptali için dava açılması karşısında, dava şartı oluşmadığından davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          için genel kurul kararının Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından onaylanıp, tescil ve ilan edilmesi gerektiğini, yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında kanuna aykırı olarak oy kullandıklarını, halen kanunen ibra edilmemiş bir yönetim kurulu şirketi yönettiğinden genel kurul sonrası alınan tüm yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunu ileri sürerek, 24.4.2015 tarih ve 2015/6 sayılı yönetim kurulu kararının iptalini talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; e-mail ve yazışmalardan davacının yönetim kurulu toplantısından haberinin olduğu, 6102 sayılı TTK' de yönetim kurulunun toplantıya çağrılma usulüne dair her hangi bir hüküm bulunmadığı gibi şirket ana sözleşmesinde de düzenleme bulunmadığı, davalı şirketin batıl olduğunun tespiti isteminin 23/11/2016 tarih 08 sayılı yönetim kurulu kararının 3 üyeden 2 sinin katılımı ve 3 yönetim kurulu üyesinden 2 üyenin kabulü ile alındığı, kararın çoğunluk ilkesine uygun olduğu, davalı şirket ana sözleşmesinde yönetim kurulunun üye tam sayısı ile toplantısına ve oybirliği ile karar alınmasına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, davalı şirketin tüzel kişiliğinin bulunduğu şirket esas sözleşmesinde genel müdürlük ve yönetim kuruluna ilişkin değişiklik yapılmadığı, esas sözleşmenin geçerliği olduğu, alınan kararların paydaşların haklarını etkileyecek bir niteliğe sahip olmadığı gibi yasaya yada esas sözleşmeye aykırı ve yönetim kurulu kararının butlanını gerektirir bir sebebin...

              Diğer bir ifadeyle, anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin kendi aralarında yapacakları görev dağılımı bir iç işlem niteliğinde olup üçüncü kişiler açısından bağlayıcı bir yönü bulunmamasının sonucu olarak yönetim kurulu içinde yapılan görev dağılımı uyarınca bazı üyelere şirketi, idari makamlar önünde temsil yetkisi verilmiş olması, temsil yetkisi verilmemiş olan yönetim kurulu üyelerinin belirtilen sorumluluğunun ortadan kalktığı sonucunu doğurmayacağı açıktır. Genel kurul tarafından yönetim kurulu üyeliğine seçildiği ihtilafsız olan davacı ve diğer yönetim kurulu üyeleri şirket tüzel kişiliğini ve yönetim kurulunu temsilen belli hukuki muamele yapmaları konusunda görev ve yetki taksimi yapılan yönetim kurulu kararının, yönetim sorumluluğunun ismi belirtilen üye veya üyelere devredildiği anlamında yorumlanarak hüküm kurulması hukuka uygun düşmemiştir....

                Mahkemece, davacının üyeliğine ilişkin yönetim kurulu kararının kooperatif genel kurulunca iptal edildiğinden, ortada iptal edilecek bir karar bulunmadığı gerekçesiyle yönetim kurulu kararının iptali isteminin reddine, üye olunmadığının tespiti istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, üyeliğe ilişkin yönetim kurulu kararının genel kurulca iptal edilmesi nedeniyle el atmanın önlenmesi isteminin kabulüne ve ancak kullanım yönetim kurulu kararına dayandığı için ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

                  , 10/10/2017 tarihli 2017/5 karar sayılı yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmiştir....

                    ın aynı zamanda davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri olduğunu, davalı şirketin 30/11/2021 tarihli Yönetim Kurulu Toplantısında alınan ...... karar numaralı yönetim kurulu kararlarının TTK 367....

                      UYAP Entegrasyonu