WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

VE 17.06.2021 tarihli kararı ile tarafların evliliğinin TMK'nın 149. maddesi gereğince nispi butlan nedeni ile iptaline dair karar verilmiş olup, kadın tarafından açılan boşanma davasında ise, erkeğin açtığı nispi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek, erkeğin, evliliğin nispi butlan nedeni ile iptaline ilişkin davasından tefriki ile mahkeme tarafından, erkeğin açtığı nispi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonuçlanmasının bekletici mesele yapılması, nispi butlan sebebi ile evliliğin iptaline ilişkin karar kesinleştikten sonra boşanma hakkında olumlu-olumsuz karar verilmesi gerekmektedir....

Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/158 esas sayılı dosyası ile davacılar tarafından şirketin feshi istemiyle açılan davada, davacıların mahkemeye ilettikleri talepleri doğrultusunda şirketin feshine değil, davacı ortakların ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiği, davacıların aktif dava ehliyeti kalmamış olmasına rağmen, butlan halinin kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle davacıların diğer davalı ... Plastik San. Tic. Ltd. Şti.'ne yönelik davasının kabulü ile 25.12.2013 tarihli 2013/02 sayılı sermaye artırımına ilişkin kararın yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir. Karara karşı davalı şirket vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    Mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur. Mutlak butlan davasının sonucu beklenmeksizin, boşanma davasının esasının incelenmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş, davalı-karşı davacı kadının terditli açılan davasında harcın tamamlanması halinde mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davasının sonucu beklenildikten sonra, karar vermekten ibarettir. Bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. " gerekçesiyle Daire kararının bozulmasına karar verilmiştir. Dairemizce, HMK' nun 373.maddesi uyarınca duruşma açılarak tarafların beyanları alınmış, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın vekili 17.04.2022 tarihinde 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç yatırmıştır....

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde nispi butlan sebebi ile evliliğin iptaline (TMK m. 149-150) karar verilmesini talep etmiş, 13.11.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası (TMK m. 166/1) olarak ıslah etmiştir. Davacı vekili, 24.03.2015 tarihli celsede ıslahtan vazgeçtiklerini, evliliğin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece ıslahtan vazgeçilmiş olduğu gerekçesi ile davanın nispi butlan sebebi ile evliliğin iptali davası olduğu kabul edilerek davacının davasının reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin 13.11.2014 tarihli celsedeki beyanı, davanın hukuki sebebinin ıslahı niteliğindedir. Bir davada ıslah yoluna ancak bir kez başvurulabilir. Bu sebeple bu celsedeki beyan artık hukuki sonuç doğurmaz....

      Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre; genel kurulda alınan kararların butlan ile malül olmadığı, ancak iptali kabil olduğu, davacılar vekilinin ise butlan talebinde bulunduğu talepten fazlasına karar verilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Davacılar vekilince genel kurulda alınan kararların yoklukla malul olduğu talep edilmiştir. "Çoğun içerisinde az da vardır" kuralına göre, dava konusu edilen kararların kanun, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı yani iptalinin gerekip gerekmediği hususları değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde, yönetici seçimi yapılan toplantının usulüne uygun olmadığını, Semih Turan'ın malik olmadığını, seçimin yok hükmünde olduğunu ileri sürmüş ise de; yönetici seçimi kararı nisbi butlanla hükümsüz olabilir. Mutlak butlan olmadığı sürece alınan kararların yok hükmünde olduğundan bahsedilemez. Ancak bahsedilen toplantıda alınan kararlar ayrı bir dava konusu yapılarak iptal edildiği takdirde yeni yönetici seçilemez ise mahkemece yönetici atanmasına karar verilebileceğinden istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....

        ın hali hazırda yatalak vaziyette hasta olduğunu, davalıların evlilik tarihi olan 13.01.2014 tarihinde müvekkilinin ablası Hatice Nuran'ın 83 yaşında ve demans hastası olması nedeniyle ayırt etme gücünden yoksun bulunduğunu, evlenme ehliyeti olmadığını, ayırt etme gücünden yoksun bulunanların evlenemeyeceklerini, her nasılsa gerçekleşmiş olan evliliğin de mutlak butlan sebebiyle iptal edilmesi gerektiğini, davalılardan ...'nin evlenmeden çok kısa bir süre sonra, 09.12.2014 tarihinde eşi Hatice Nuran Erikçi'nin kısıtlanması ve vasi olarak tayin edilmesi amacıyla Bakırköy 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/3541 Esas sayılı dosyasında açtığı dava sonucu ...'nin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 405 ... maddesi gereğince kısıtlanarak eşi ...'...

          Ne var ki, kooperatif genel kurul kararlarının ortaklara ayrıca tebliği gerekmemekte olup, genel kurulu izleyen bir ay içinde iptal davası açılmadığı ve açılıpta dava reddedilerek iptal edilmediği ya da mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitine karar verilmediği sürece tüm ortakları bağlayacağından bir ayın sonunda, şeklen varlık kazanmış olan kararların varlığını bilmeleri gereken ortakların, kararların sonradan her zaman, mutlak butlan ile malûl olduğunu ileri sürelebileceğinin kabulü de kooperatiflerin işleyişini zora sokabileceğinden ve güven ilkesini zedeleyebileceğinden doğru görülemez. Süre bakımından sınır, TMK'nın 2. maddesinde belirtilen iyiniyet kuralları ile çizilmelidir....

            Asıl dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri, karşı dava ise TMK'nın 149. maddesi gereğince, nispi butlan nedeni ile evliliğin iptali, olmadığı takdirde TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir. Mahkeme tarafından, kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında davacı-davalının davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına, yine davalı davacının karşı davasının da kabulüne denilmesine rağmen alt başlıkta davalı-davacının TMK’nın 149. maddesi uyarınca nisbi butlan nedeni ile evliliğin iptali ve TMK'nın 166/1. maddesi gereğince açtığı davaların ayrı ayrı reddine, gerekçeli kararın gerekçe kısmında ise davacı-davalının davasının TMK'nın 166/1. maddesi gereğince kabulüne, davalı-davacının ise TMK 149....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, evliliğin nisbi butlan ile iptali şartlarının oluşup oluşmadığı, davanın ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 150 ve 151 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un(6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

              UYAP Entegrasyonu