Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacının fotoğraf makinesini, ticari ve mesleki amaçla kullanılmak için satın aldığı anlaşıldığından, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir ve bu hususta kazanılmış hak söz konusu olmaz, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken tüketici mahkemesince davanın görülmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, Görevi yaptırmamak için direnme, Terör örgütü propagandası yapma, Kamu malına zarar verme, 2911 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Olay sırasında çekilmiş fotoğraf ve video görüntülerinin incelenmesi ile hazırlanan 20.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda sanığa ait gözaltında çekilmiş fotoğrafları ile olay anındaki fotoğraflardaki görüntülerdeki şahsın çekim yapan kameraya uzak olması, gerekli açı/pozisyonda olmaması, baş ve yüz kısımlarının kapalı olmasından dolayı teşhise yarar görüntüleri tespit edilemediği belirtilmiş ise de; sanığın olay yerinde yakalanmış olması, bilirkişinin uzmanlığının dosya kapsamından anlaşılamamış olması karşısında; sanığın mukayeseye yarar fotoğrafları temin edilip olay tarihinde çekilmiş fotoğraf ve video görüntüleri ile birlikte Adli Tıp, TÜBİTAK veya TRT gibi uzman kuruluşlardan...
yükümlülüğüne aykırılık teşkil edip etmeyeceğinin ve davacının manevi tazminat talep hakkının mevcut olup olmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğunu bildirmişlerdir....
isimli ...- ... ve ... şehirlerini kapsayan tura, gazete ilanları ve verilen tur programlarından seçerek ve bedelini ödemek suretiyle katıldıklarını, tur bedeli olarak 1540 USD ödediklerini, turda sözleşmeye uygun olmayan koşullarla karşılaştıklarını, hizmetin ayıplı olduğunu, hizmeti kabul etmeyip Türkiye’ye dönme isteklerinin yetkililerce kabul edilmediğini, sıkıntı ve sinir bozukluğu yaşadıklarını ileri sürerek kişi başı 50.000.000 TL olmak üzere toplam 100.000.000 TL manevi tazminat ile ödenen tur bedeli olan 1540 USD’nin fiili ödeme tarihindeki Türk Lirası satış kuru üzerinden davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir....
Kişilerin serbestçe kullanıp kullanamayacağı, buna bağlı davacının maddi ve manevi zarara uğrayıp uğramadığı, uğradı ise miktarı, davalı ...'nın pasif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı, taraflar arasında ihtilaflıdır. Karşı dava da; davalı tarafın gerçeğe aykırı beyanda bulunarak, davacıyı zarara uğratıp uğratmadığı, buna bağlı davacının davalıdan maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği ve miktarı taraflar arasında ihtilaflıdır. Asıl davada davacı taraf her ne kadar ...'ye karşı maddi manevi tazminat davası açmış ise de davalının cafe ve plajın işleticisi olmadığı anlaşılmakla bu davalıya karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasının pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Asıl davada davacının davalıya ...'e karşı açmış olduğu manevi tazminat davası yönünden yapılan yargılamada ise; iddia olunan eylemler davacının ticari itibarını sarsacak nitelikte bulunmamakla koşulları oluşmayan manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/427 Esas KARAR NO : 2021/1034 DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/11/2018 KARAR TARİHİ : 15/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili ile borçlu şirket arasında iş ilişkisi bulunduğunu, tarafların davalı şirket bünyesindeki otel ve restoran işletmelerinde gerçekleşen düğün, organizasyon ve benzeri törenlerde fotoğraf ve video çekimi yapılması ve elde edilen gelirin şirket yönünden %60 müvekkili yönünden %40 olacak şekilde paylaştırılması konusunda anlaştıklarını, müvekkili ile davalı şirketin daha sonra otelde yapılan organizasyonlardaki çekim işlerinden elde edilecek gelirin tamamen kendisine tahsis edilmesi vaadiyle davalı tarafa ait otel ve yine davalıya ait mağazanın çekimlerini yapmış olduğu...
Tüketici Mahkemesi’nin 2018/631 esas, 2021/294 karar, 14.09.2021 tarihli davanın kısmen kabulüne dair haksız ve hukuka aykırı kararın kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekil ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın istinaf başvurusunun reddini, istinaf başvurularının kabulü ile gerekçeli kararın kaldırılarak, davanın kabulüne ve yargılama giderleri, mahkeme vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı hizmet nedeniyle tazminat talebi talebine ilişkindir....
Buna karşılık, manevi tazminat miktarı belirlenirken TMK'nın 4. maddesi uyarınca, hak ve nesafet ilkelerine bağlı kalınarak, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesi, istek sahibinin toplumdaki yeri, kişiliği ve hassasiyet derecesi gözetilmelidir. Takdir edilecek manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalı, fakat zenginleşme aracı da olmamalıdır. Dava konusu olayın gelişimi ve sonuçları ile yukarıda belirtilen ilkeler gözetildiğinde, Davacının yangın nedeniyle yaşadığı korku ve etkilenmenin davacı üzerinde yarattığı etki dikkate alınarak manevi tazminat istemi hüküm altına alınmıştır.(...)" gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile, davalının ---- konusunda çalışmalar yapan --- davacıya ait başka platformlarda daha önce yayınlanmış video görüntülerini---- --- etkisi olduğu iddia edilen ürünün tanıtımı için izinsiz olarak kullandığı, bu durumun FSEK'nun 86/1. maddesi uyarınca haksız bir kullanım olduğu ve davacının maddi ve manevi tazminat talep edebileceği anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi raporu ile davacının görüntülerinin ürün tanıtımlarında kullanılmasının ürün satışlarına etkisinin %35-%40 düzeyinde olacağı tespit edikmişse de, davalı tarafın ticari kayıtlarının bilirkişi incelemesi için dosyaya sunulmaması nedeniyle, davalının ---- elde edilen gelirin tespiti mümkün olmamış ve maddi tazminat miktarı kesin olarak tespit edilememiştir....
Davalı, davacının sözleşmeye konu edilen oteli beğenmemesi üzerine ücret farkı vermek suretiyle başka bir otele yerleştirildiğini, davacı ile yapılan paket tur sözleşmesinin 11.maddesi uyarınca davacının ileri sürdüğü ayıplı hizmetin yazılı belge ile kanıtlanması gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne .davacı tarafından davalıya ödenen 1071,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline ,manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 2011/2194-9866 Davacı paket tur sözleşmesi kapsamında tatil yapmak için davalı ile sözleşme yaptığını ancak davalının sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirmediğini bu nedenlerle huzurlu bir tatil geçiremediğini belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalının ayıplı hizmet verdiği dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi bu husus mahkemenin de kabulündedir....