Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ayıplı mal nedeniyle ödenen bedelin iadesi ile davalı servisten 1000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş,dava sırasında davalı Anadolu AŞ tarafından bedel iade edildiğinden konusuz kalan davanın reddine,manevi tazminat talebinin reddi nedeniyle kendisini vekille temsil ettiren Anadolu AŞ yararına ücreti vekalet verilmesine karar verilmiştir.Davacı manevi tazminatı davalı servisten talep etmiş bu davalı kendisini vekille temsil ettirmemiştir.Bu nedenle kendisinden manevi tazminat talep edilmeyen davalı yararına ücreti vekalete hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....

    UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Maddi-Manevi Tazminat (Ayıplı Hizmet Nedeniyle) talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....

    ilişkin olmadığı, bu faturaların haber ve haber ile birlikte fotoğraf/görüntüler için birlikte düzenlendiğini, bilirkişi heyetinin dava konusu fotoğraflara ilişkin bedelibelirlemesi gerektiği şeklinde beyanda bulunduğu, buna göre ilk raporda belirtildiği üzere bir tarife bulunmadığı anlaşıldığından ve sadece fotoğraflar için bir emsal bedel sunulmadığından, bu husustaki rayiç bedellerin bulunabilmesi için haricen dosya dışı kişi ve firmalar ile yapılan görüşmelere göre davaya konu her bir fotoğraf için 300,00 TL (Üç yüz Türk Lirası) olmak üzere davaya konu sekiz adet fotoğraf için toplamda 2.400,00 TL emsal bedel üzerinden bu tutarda bir tazminatın belirlenebileceği, davacının manevi tazminat talebi ile tecavüzün refi talebinin Mahkememin takdirinde olduğu belirtilmiştir....

      Yukarıda ifade edildiği üzere, taraflar arasında Dairemizin görev alanı içerinde bulunan tacirler arası hizmet alım sözleşmesi mevcut değildir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2019/5 Esas, 2020/1830 Karar ve 10.12.2020 tarihli ve söz konusu kararın sehven yazım hatası sonucu Başkanlar Kuruluna gönderilmesine dair hatanın düzeltilerek dairemizin görevli olduğu iddia edilen 2019/5 Esas, 2020/1830 Karar ve 20.01.2021 tarihli kararda, iş bölümü kararında bahsedilen fotoğraf ve video çekimleri münferid yapılan sözleşmelerle sınırlıdır ifadesinin, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3....

        Mahkemece; tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporları, içeriğine göre; davalı tarafından davacının siparişinin gereği gibi yerine getirilmediği, kumaşlarla ilgili ayıp ihbarının ayıbın gizli ayıp olması nedeniyle makul sürede yapılmış olduğu, davacının bilirkişi incelemesi nedeniyle zararının 92.874,62 TL olarak tespit edildiği, birleşen dosya davacısının talebinde malın ayıplı olduğunun tespiti nedeniyle haksız olduğu, davacının diğer talepleri ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, 92.874,62 TL. maddi tazminatın 10/08/2016 tarihinden itibaren başlayacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat talebinin ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında; manevi tazminat verilmesi gerektiğini, yasal şartların oluştuğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

          ın emekli astsubay olduğunu ve Kutlutaş- Dillınsham Ortak Girişimi taahhüdü altındaki otoyol yapım işinde hizmet akdi ile güvenlik amiri olarak çalıştığı dosya içeriği ile sabittir. Davacı vekili, müvekkilinin aracı ile patlayıcı maddeler ile polis ve jandarmayı patlama mahalline götürüp getirdiğini, bunun için çalıştığı şirketten ücret aldığını, aracın ayıplı olması sebebiyle kullanılamaması nedeniyle bu gelirden yoksun kaldığını belirtmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, davacı aracının piyasa koşulları içinde nakliye işinde kullanılması halinde elde edebileceği kazanç kaybı hesap edilmiş ve bu rapora göre hüküm kurulmuştur....

            İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesince, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

            davasının reddini, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin de reddini talep etmiştir....

            İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/266 Esas KARAR NO : 2021/176 DAVA : FSEK- Tazminat DAVA TARİHİ : 05/12/2018 KARAR TARİHİ : 06/10/2021 Davacı vekili tarafından 05/12/2018 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin "..." sahne adıyla tanındığını, "..." isimli müzik eserinin söz ve bestesini yaptığını, mesam kayıtları ve internet araştırmasıyla hak sahipliğinin görüleceğini ancak davalı firmanın adresini verdiği Youtube kanallarında, eseri yayınlamak suretiyle mali ve manevi haklarını ihlal ettiğini belirterek, gerek fiziki gerek dijital mecrada satış ve kullanımın durdurulmasını, FSEK 71. md. uyarınca fazlası saklı 2.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın karar verilmesini dava etmiştir....

              Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının oğluna verilen sağlık hizmetinin ayıplı olup olmadığı, tıbbi müdahalede gerekli özenin gösterip göstermediği, sağlık kuruluşunun verdiği hizmetten dolayı kusurunun bulunup bulunmadığı noktalarındadır. Bu kapsamda mahkemece; Davacı tarafça oğlu olan 2015 doğumlu küçük Yusuf Emre’nin teşhis ve tedavisinde ayıplı hizmet nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmakta ise de, talep edilen manevi tazminatın kendisi için mi yoksa küçük için mi istenildiği açık değildir. Bu nedenle mahkemece HMK.31. maddesi kapsamında davacıya kendisi için mi yoksa küçük için mi talepte bulunduğu açıklattırılmalı, şayet küçük adına talepte bulunulursa küçük Yusuf Emre’nin reşit olmaması ve nüfus kaydına göre anne ve babasının velayetinde olması nedeniyle davada taraf olmayan babası Yakup’un da davaya katılımı sağlanarak yargılama yapılmalıdır....

              UYAP Entegrasyonu