Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın yerel mahkemenin gerekçeli kararında açıkça belirtildiği üzere, yanlar arasındaki sözleşme gereğince davalının konaklama hizmetlerini gereği gibi yerine getirmediğinden asıl davanın ayıplı hizmet ve bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit; birleşen davaların ise maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olmasına ve böylece mahkemenin benimsemesine göre, uyuşmazlığın tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanmasına, bu tür uyuşmazlıkların tacirler arası hizmet sözleşmesi niteliğinde kabul edildiği yolunda son Başkanlar Kurulu toplantılarında kararlaştırılarak görevli dairenin Yüksek 23. Hukuk Dairesi olduğunun belirlenmesine göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 23. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 15.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya ait spor salonunda bulunan saunanın zemin döşemesinin kırılarak çökmesi sonucunda yaralandığını, olay sebebiyle uğradığı zararından, ayıplı hizmet veren davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek 5.000,00 TL manevi, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, kusur ya da ihmallerinin olmadığını, davacını kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıp iddiasına dayalı olarak maddi manevi tazminat istemine ilişkindir....

      Mahkemece asıl ve birleşen davalarda ayrı ayrı maddi tazminatın kısmen kabulü ile, 660 avronun dava tarihinden itibaren devlet bankalarınca bir yıllık mevduata uyguladığı en yüksek faizi ile davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş,hüküm asıl ve birleşen davaların davacılar ile davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava,Asıl ve birleşen davaların davacıları ile davalı arasında hac görevinin ifa edilmesine ilişkin yapılan hac hizmeti organizasyonundan kaynaklanan, bu hizmetin ayıplı verildiğini ilişkin iddialara dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Sözleşmede sağlık hizmetinin bizzat davalı acente tarafından verileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını, davacının sağlık hizmetinin gereği gibi verilmediğini ileri sürerek bundan dolayı Hac görevini layıkıyla yerine getiremediğini ve manevi haz alamadığını iddia etmesi ve bu asılsız gerekçeye dayanarak manevi tazminat talebinde bulunması kötü niyetli olup dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, tazminat vasıtasıyla zenginleşme niyeti ile talep etmiş olduğu manevi tazminat tutarının hukuka ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, yerel Mahkemenin verdiği kararın kısmen kabul edilen kararının kaldırılmasını, istinaf yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, paket tur sözleşmesi mahiyetindeki hukuki ilişkide ayıplı hizmet iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi -K A R A R- Dava, trafik kazası sonucu yakınını kaybeden davacıların aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmakla, yargı yeri belirlenmesi koşulları oluşmamıştır. Hüküm Tüketici Mahkemesince verilmekle, temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun kararı uyarınca Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 30.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi -K A R A R- Dava, trafik kazası sonucu yakınını kaybeden davacıların aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmakla, yargı yeri belirlenmesi koşulları oluşmamıştır. Hüküm Tüketici Mahkemesince verilmekle, temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun kararı uyarınca Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 30.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, halı yıkama hizmetinin ayıplı ifa edildiği iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlidir. Davacı; vefat eden annesi tarafından uzun yıllar önce dokunmuş bu yüzden manevi değeri çok fazla olan Kayseri el dokuması halısının 120 TL bedel mukabilinde temizlenmesi için davalıya teslim ettiğini, ancak davalının halıya onarılmayacak şekilde zarar verdiğini ileri sürerek 20.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı taraf; hukuka aykırı olarak elde edilen ses ve video kaydına delil olarak dayanılamayacağını, halının davalıya teslimi esnasında yıpranmış ve solmuş olduğunu, halı yıkama hizmetinin ayıplı ifa edilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

            Mahkemece, davacının ticari sayılan bir iş yürütmekte olduğu ve dava konusu ticari aracı bu işte kullandığı, buna göre tüketici sıfatının bulunmadığı, dava konusu araçta üretimden kaynaklı açık veya gizli ayıp bulunmadığı, aracın onarım için servise tesliminden sonra makul süre içinde tamirin tamamlanmadığı, ayıplı hizmetin bulunduğu ve bundan davalı ... ... AŞ 'nin sorumlu tutulamayacağı, davacının onarım süresi içinde ticari faaliyetini sürdürmesi için başka bir araç kullanmak zorunda kaldığı, kiralama nedeniyle maddi zararının oluştuğu, dava konusu ayıplı hizmetin davacının kişilik haklarına zarar verici nitelikte olmadığı, manevi tazminat talebinin şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine ilişkin talebin reddine, tamir süresinin uzadığı iddiasına dayalı talep yönünden ... AŞ hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, 2.000 TL maddi tazminatın davalı ... ......

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; tüketicinin korunması hakkında kanundan kaynaklı ayıplı hizmet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

              Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; Davacı eldeki davası ile, servis hizmetinin ayıplı verilmesi nedeni ile uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini istemi ile eldeki davayı açmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 58.maddesi hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için, şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir. Somut olayda; sözleşmeye aykırılık nedeni ile davacının kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilemez. Mahkemece, olayda manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....

              UYAP Entegrasyonu