Video ile imzaladığı sözleşmeye dayandığını, müvekkilinin sözleşmenin tarafı olmadığını, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, ... Videonun davaya konu eserler üzerinde fonogram yapımcısı ve hak sahibi olduğunu, FSEK tarafından korunan farklı eser türleri olup, video çekimi de sinema eseri olarak adlandırıldığını eser işletme belgesinde de eser sahibi olarak yönetmen adı kaydedildiğini, iki farklı eser türü olması nedeniyle iki eser için ayrı bandrollerin alındığını, davacıların manevi tazminat talep etme haklarının olmadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Düşüncesi: İlkokul öğretmeni olan davacı hakkında, bir siyasal partinin toplantısına katıldığı savı üzerine soruşturma açılmış ve il Emniyet Müdürlüğünün resmi yazısında, ilgilinin toplantıya katıldığının video kamera ile saptanıldığının belirtilmesi üzerine, savın gerçek olduğu kanısına varılmıştır. Davacının karşı savı nedeniyle, idare mahkemesi kararı Dairenizce bozulmuş, video bantlarının getirtilerek çözülmesi, ilgiliye ilişkin görüntülerin yokluğu durumunda dava konusu işlemin nedensiz kalacağı bozma gerekçenizde yer almıştır. İdare mahkemesi bozma kararına uyduğunu belirtmekle beraber, sözü edilen toplantıda video çekimi yapılmadığını belirten ve 7.3.1997 tarihli ara kararıyla istedikleri, 4.4.1997 tarih ve 004605 sayılı İl Emniyet müdürlüğü yazısına itibar etmeden, yeniden davanın reddine karar vermiş bulunmaktadır....
Hüküm davalının temyizi üzerine Dairemizin 15.01.2013 tarihli ilamı ile davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacının iş yapamadığı döneme ilişkin müspet zararının hesaplanmasında hükme esas alınan bilirkişi raporu ve hesaplama yönteminin dosya kapsamına ve sözleşme içeriğine uygun olmadığı, taraflar arasında uyuşmazlık konusu bulunmayan sözleşmenin (şartnamenin ) 8. maddesinde kiracının nikah sahiplerine sattığı fotoğraflar karşılığında aldığı ücretin makbuzunu vermek zorunda olduğu, makbuza satılan fotoğrafların boyutları, kaç poz olduğu ve tutarının yazılmasının zorunlu olduğu, makbuzların istenildiğinde denetlenebilmek üzere saklanacağının kararlaştırıldığı, bilirkişi tarafından davaya konu sözleşme döneminde kıyılan nikah sayısı esas alınmak suretiyle hesaplama yapılması doğru ise de salon kapasitesine göre katılan davetlilerin farazi olarak belli bir oranının fotoğraf ve video çekimi yaptıracağından hareketle hesaplama yapılmasının doğru olmadığı, mahkemece...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacıya ait fotoğrafların izin alınmaksızın kullanımı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini ile, tecavüzün ref'i ve gazetede ilanı taleplerine ilişkindir....
Gerekçesiyle” davanın kısmen kabulü ile, 300 TL maddi tazminatın ve 5.000'er TL olmak üzere toplam 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınmasına ve davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, BK.'nun 355 ve devamı maddelerinde ifadesini bulan eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü için bu çerçevede bir inceleme ve araştırma yapılmalıdır.1-) Davalı ... Başkanlığının temyiz itirazları yönünden;Taraflar arasında, dava konusu fotoğraf çekimi ve nikahın kamera ile görüntülenmesi hususunda yazılı bir anlaşma bulunmamaktadır. Sözleşme davacılar ile davalı şirket arasındadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/560 Esas KARAR NO : 2021/845 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/11/2019 KARAR TARİHİ : 08/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu ve müvekkilinin davalı şirkete “Fotoğraf Ve Video Çekimi” hizmeti verildiği halde davalı tarafından 10.348,96....
Dava; kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin zamanaşımından reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dışı eşiyle gönül ilişkisi yaşayan davalının eylemleri nedeniyle eşinden boşandığını, yaşanan bu ilişki nedeniyle manevi olarak yıprandığını belirterek uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, zamanaşımı def'inde bulunarak haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur. Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin olup , TBK'nın 72. maddesi (818 sayılı BK 60. maddesi) uyarınca zamanaşımı süresi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl, her halde zarar veren eylemin gerçekleşmesinden itibaren 10 yıldır. Eğer fiil ceza kanunları uyarınca daha uzun zamanaşımı süresi bulunan cezayı gerektiren bir eylemden doğmuş ise ceza zamanaşımı süresi uygulanır....
eylemleri kötü niyetli olarak gerçekleştirdiklerinden bahisle davacının uğradığı manevi zarar için 500.000 TL manevi zararın tazminine ve dava neticesinde verilecek kararın masrafı davalıdan alınarak davalıya ait internet sitesinde ve ...yerel süreli yayında ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Asıl dava, haksız haciz nedeniyle uğranılan zararın tazmini, karşılık dava ise vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Antalya Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin istinaf başvurularının, davalının “www.besthaber.com.tr” alan adıyla 29.12.2009 tarihinde, www.besttv.com.tr” alan adıyla 04.03.2009 tarihinde, “www.bestajans.com” alan adıyla 29.05.2003 tarihinde ve “www.bestradyo.net” alan adıyla 04.02.1010 tarihinde web sitelerini tescil ettirdiği, davacının ise 2000'li yıllardan başlayarak farklı hizmetlerde ve farklı sınıflarda çok sayıda markalarını tescil ettirdiği, davacının markanın ayırt edici unsuru olan ''BEST'' ibaresini 1992 yılından itibaren ticaret unvanı olarak kullandığı, davalı şirket ortaklarının 1987 yılından itibaren "'BEST" unvanını kullandığı, davalının ''BEST''' markasını 35.sınıfta yer alan reklamcılık ile 41.sınıfta yer alan televizyon ve radyo programları yapımcılığı veya film çekimi, video çekimi, fotoğraf çekimi gibi hizmetlerde kullandığı, davalının “BEST'' ibaresini uyuşmazlık konusu www.besthaber.com.tr, www.besttv.com.tr...