Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığı, koruma ve tedavi amaçlı güvenlik tedbiri Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda suça sürüklenen çocuğun sorgusu yapılıp savunması saptanmadan, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilerek suça sürüklenen çocuk hakkında koruma ve tedavi tedbirine hükmedilemeyeceği gözetilmeden, 5271 sayılı CMK'nın 193/2. maddesine yanlış anlam verilerek aynı Kanun'un 191 ve 147. maddeleri gereğince suça sürüklenen çocuğun sorgusu yapılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 25/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Sulh Hukuk Mahkemesince TMK m. 412/1'e göre verilmiş bir yerleşim yeri değişikliğine izin kararı olmadığından vasinin talebi ile ilgili olarak karar vermekte ... Sulh Hukuk Mahkemesi yetkilidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Diğer yandan; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür.Tapu kaydı iptal edilinceye kadar kayıt malikinin hak sahibi olduğu tartışmasızdır. Somut olaya gelince; mahkemece davalının haricen pay satın aldığı ve hak sahibi olduğu kabul edilerek red kararı verilmiştir. Ne var ki; tapuda kayıtlı olan bir taşınmazın Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Borçlar Kanununun (BK) 213 ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri hükmü uyarınca, resmi olarak yapılmayan satışına değer verilemez. Haricen satın alma olgusu satın alan bakımından TMK’nun 994. maddesi ve 10.07.1940 tarihli 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bedelden kaynaklanan kişisel hak sağlar....

        Vesayet, velâyet altında bulunmayan küçüklerin ve istisnaî olarak velâyet altına alınmamış bazı erginlerin korunması amacıyla kabul edilen bir hukukî kurumdur. Kısıtlanmayı gerektiren haller kanunda tahdidi olarak sayılmış olup ergin bir kişi hakkında kısıtlama kararı verilerek, kendisine vasi atanabilmesi için, TMK.'nun 405- 408. maddelerinde öngörülen kısıtlama sebeplerinden birinin varlığı gerekir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 405/1. maddesinde "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır." düzenlemesi bulunmaktadır. TMK.'nun 409/2.maddesinde ise "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmî sağlık kurulu raporu üzerine karar verilir. Bu raporun tanzimi için gerektiğinde 436 ncı madde hükümleri uygulanır....

        HD'nin 2021/1010 E - 20211017 K sayılı kararı) Buna göre somut olayda; yukarıda da belirtildiği üzere, 18 yaşını ikmal eden müşterek çocuğun Amasya Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 17/08/2005 tarih 2005/464 Esas 2005/768 Karar Sayılı İlamı ile vesayet altına alınarak annesi Sevim Şimşeker'in velayeti altına bırakıldığı, tarafların ise Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 09/07/2009 tarih 2009/285 Esas 2009/258 Karar Sayılı İlamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, Amasya Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2005/464 Esas 2005/768 Karar Sayılı İlamının 20/08/2009 tarihli ek kararı ile annenin müşterek çocuk üzerindeki vesayet görevinin sonlandırılarak, çocuğun babanın vesayeti altına bırakıldığı, görülmektedir....

        SUÇ : Kasten öldürme HÜKÜM : 5237 sayılı TCK.nun 32/1 maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına, tahliyesine, 57. maddesi uyarınca güvenlik tedbirlerine hükmolunmasına. TÜRK MİLLETİ ADINA Müsnet suçu işlediği kanıtlarla sübuta eren sanık ...'ın suç tarihinde ceza ehliyeti bulunmadığına ilişkin Adli Tıp 4.İhtisas Kurulunun 29.04.2009 tarih ve 1653 sayılı raporu göz önünde bulundurularak sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 32 ve 57.maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmesine, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınmasına dair mahkeme kararı yasaya uygun olduğundan, müdahiller vekilinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, eksik incelemeye vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), 25/01/2012 gününde oybirliği ile karar verildi. ......

          Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/23 Esas, 2008/57 Karar sayılı 22.02.2008 tarihli ilamıyla davacı ...'ın 4721 sayılı TMK.'nın 405/1. maddesi gereğince kısıtlanıp, Mustafa Kılınç'ın vasi tayin edildiği, eldeki davada da vasi Mustafa tarafından davacı ... adına vesayeten davacı vekiline vekaletname verildiği ve davanın bu şekilde açıldığı, ancak Dairece yapılan geri çevirme sonucu eldeki dava için vesayet makamından alınmış husumete izin kararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, TMK.'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi Taraflar arasındaki vesayet hukukuna ilişkin davada İzmir 7. Çocuk ve 4. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 2828 Sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Yasası uyarınca çocuk mahkemesince koruma altına alınan ... için vasi tayin edilmesi ve evlatlık verilebilmesi için vasiye izin verilmesi istemine ilişkindir. 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının ikinci kitabının üçüncü kısmında yer alan 397. maddesinin 2. fıkrasında "vesayet makamı Sulh Hukuk Mahkemesi, denetim makamı Asliye Hukuk Mahkemesidir" hükmü yer almaktadır. Türk Medeni Yasasının 463. maddesi ise, vesayet altındaki kişinin evlat edinmesi veya evlat edinilmesinin vesayet makamının izninden sonra denetim makamın da iznine tabi olduğu hükmünü içermektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi Taraflar arasındaki vesayet hukukuna ilişkin davada ... 9. Çocuk ile 4. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çocuğun vesayet altına alınarak evlat edinilmesine izin verilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; evlilik dışı ... 17.05.2005 doğumlu Hasret ...'nın ... 3. Çocuk Mahkemesinin 04.04.2006 tarihli kararı ile koruma altına alındığı, ... 1. Aile Mahkemesinin 20.09.2006 tarihli kararı ile Hasret ...'...

                Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/3494 esas. 2011/4362 karar sayılı kararı ile Türk Medeni Kanununun 405. maddesinde yer alan sebeple kısıtlanarak vesayet altına alınmıştır. Çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin dava, davacı adına yasal temsilcisi olan vasisi tarafından açılmıştır. Vasinin, vesayeti altındaki kişi adına dava açması için vesayet makamından "dava açma izni" kararı alması zorunludur (TMK md. 462/8). Vesayet makamının iznine tabi olan işlem, izin alınmaksızın yapılırsa, vasinin yaptığı bu muamele vesayet altındaki kişiyi bağlamaz (TMK md. 465). Vesayet makamı tarafından husumete izin için usulüne uygun olarak verilmiş bir karar alınmadan vasi tarafından açılan davaya bakılması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu