Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ün suç tarihinde ceza ehliyeti bulunmadığına ilişkin Adli Tıp 4.ihtisas Kurulunun 09.03.2009 tarih ve 1039 sayılı raporu göz önünde bulundurularak, sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 32 ve 57.maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmesine, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınmasına dair mahkeme kararı yasaya uygun olduğundan müdahiller vekilinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, eksik incelemeye, mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanık hakkında güvenlik tedbirine de hükmedildiğinden, 5271 sayılı CMK.nun 325/1.maddesi uyarınca bütün yargılama giderlerinin sanığa yükletilmesi zorunluluğu nedeniyle "yargılama .../......

    nun TMK 405. maddesi gereğince kısıtlanmasına, ...'nun vasi olarak atanmasına karar verilmiştir. Kısıtlı ... 19.10.2015 tarihli dilekçe ile kısıtlılığın kaldırılmasını talep etmiş, Mahkemece 23.02.2016 tarihli ek kararla kısıtlılık halinin sona erdirilmesine karar verilmiştir. Ek karar, vasi tarafından temyiz edilmiştir. Talep, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 472. ve 474 maddesi gereğince kısıtlılığın kaldırılması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 472. maddesinde "Diğer kısıtlılar üzerindeki vesayet, yetkili vesayet makamının kararıyla sona erer. Vesayeti gerektiren sebebin ortadan kalkması üzerine vesayet makamı vesayetin sona ermesine karar verir." Aynı Yasanın 474. maddesinde ise "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı yüzünden kısıtlanmış olan kişi üzerindeki vesayetin kaldırılmasına, ancak kısıtlama sebebinin ortadan kalkmış olduğunun resmî sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi hâlinde karar verilebilir.'' hükmü yer almaktadır....

      DAVANIN GÖNDERİLDİĞİ MAHKEME TARAFINDAN: Görevsizlik kararı üzerine dosya kendisine gönderilen Orhaneli Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatı ile) Mahkemesi'nce dava 2023/40 Esas sırasına kaydedilmiş, mahkemece yapılan yargılamada talep edenin dilekçesi incelendiğinde bu talebin çocuk mallarının korunması amacını taşımadığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki uyuşmazlıklardan kaynaklanmadığı dolayısıyla davaya bakma görevinin mahkemelerinde olmadığı, talebin TMK 426. madde kapsamında temsil kayyımı atanmasına ilişkin olması, bu tür talepler konusunda yetkili mahkemenin 430. maddesi "kendisine temsil kayyımı kayyım atanacak kimsenin yerleşim yeri vesayet makamı tarafından atanır” hükmü gereğince vesayet makamı olan Orhaneli Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir....

      Vesayet hakkındaki hükümler kamu düzenine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesinde "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır.” 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 409/2 maddesinde "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmî sağlık kurulu raporu üzerine karar verilir. Hâkim, karar vermeden önce, kurul raporunu göz önünde tutarak kısıtlanması istenen kişiyi dinleyebilir." hükmü yer almaktadır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; kısıtlı adayının kendisine ulaşılıp rapor aldırılamadığı yine TMK. 408 maddesi kapsamında (kendisinin) talebi bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni" TALEP: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.02.2015 tarih ve 2015/61840 sayılı yazısı ile; Suç uydurma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 32/1 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/4-b maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına, anılan Kanunun 57. maddesi gereğince mevcut rahatsızlığı ile ilgili koruma ve tedavi amaçlı olarak 1 ay süreyle güvenlik tedbirine tabi tutulmasına, tedbirin tam teşekküllü bir ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde uygulanmasına dair Asliye Ceza Mahkemesinin 18.03.2014 tarihli ve 2013/272 Esas, 2014/97 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 57/1. maddesi uyarınca mahkemesince, akıl hastası olan kişi hakkında, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmesi ile yetinilmesi gerektiği, hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl hastası ile ilgili olarak, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca gerekli tıbbi...

        DELİLLER : 6100 sayılı HMK, TMK ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davanın 4721 Sayılı TMK nun 426.maddesi gereğince , yaşı küçük çocuk için kayyım tayini istemine ilişkin olduğu, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. TMK nun 426.maddesinde "vesayet makamı aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya resen temsil kayyımı atar... Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa.." hükmü; 431.maddesinde ise "vasinin atanması usulüne ilişkin kurallar , kayyım ve yasal danışmanın atanmasında da uygulanır." hükmünün getirildiği anlaşılmıştır. Vesayet davalarında re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. (bkz. Y. 18. HD'nin 2014/2557- 7974 E ve K sayılı ilamı). (aynı doğrultuda bkz. Y.18....

        (TMK 409.m) Kısıtlı adayının ilk derece mahkemesinin 11.02.2021 tarihli tensip tutanağının 5. maddesi gereğince Ereğli Devlet Hastanesine sevk edilerek vasi tayini gerekip gerekmediği hususunda alınan 22.04.2021 tarihli heyet raporunda şahıs hakkında kesin kanaate varılabilmesi için yatırılarak gözlem altına alınması gerektiği kanaatine varıldığının belirtilmesi üzerine mahkemenin 28.07.2021 tarihli ara kararı ile kısıtlı adayının yatırılarak gözlem altına alınarak detaylı sağlık kurulu raporu tanzim edilmesi amacıyla Konya Beyhekim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliğine koruma ve tedavi amacıyla yerleştirilmesine ve alıkoyulmasına karar verildiği ve nihayetinde kısıtlı adayının bu hastanede koruma ve tedavi altına alınması sonucunda Konya Beyhekim Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 23.09.2021 tarihli raporda özetle; "...Tanı: Organik Delüzyol bozukluk, Karar 1- Akli dengesinin halen akıllıca yaşam sürmek için yeterli olmadığı, 2- Akli dengesinin halen normal bir yaşama...

        Kısıtlama bir kimsenin bireysel ya da ekonomik olarak korunması amacını güder ise de, vesayet hukukunun öngördüğü koruma salt yardıma gereksinimi olan kimsenin değil, onunla işlem hayatında ilişkiye giren üçüncü kişileri de koruyucu bir role sahiptir (Dural, Mustafa/Öğüz, Tufan/ Gümüş, Alper: Türk Özel Hukuku, C. III, Aile Hukuku, Filiz Kitabevi, İstanbul 2005, s. 569). Bu niteliği gereği, isteğe bağlı kısıtlanma (TMK m. 408) hariç, diğer kısıtlama sebeplerinden birisinin bulunması halinde mahkeme, bir isteğe dahi gerek olmadan, kısıtlama nedenlerinden birisinden haberdar olduğu takdirde resen kısıtlama kararı verebilecektir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İftira HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Bozmaya uyularak, mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen  TCK.nın 57/1. maddesi uyarınca fiilleri işlediği sırada akıl hastası olan sanık hakkında koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmesine, yüksek güvenlikli sağlık kurullarında koruma ve tedavi altına alınması kararı   usul ve yasaya uygun bulunduğundan,   sanık müdafiinin tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğuna yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA 13.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İftira HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığı Gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen  TCK.nın 57/1. maddesi uyarınca fiilleri işlediği sırada akıl hastası olan sanık hakkında koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmesine, yüksek güvenlikli sağlık kurullarında koruma ve tedavi altına alınması kararı   usul ve yasaya uygun bulunduğundan,   sanık müdafiinin, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün ONANMASINA, 15.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu