Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu şekilde arta kalan kısımdaki değer kaybının % 50 oranını geçmesi halinde, davacıya % 50 oranında değer kaybı ile yetinip yetinemeyeceği sorularak, yetindiği takdirde bu miktara göre hüküm kurulması, yetinmediği takdirde davalı idareye geri kalan taşınmaz bedelinin tamamını ödemek suretiyle taşınmazın bu kısmının da mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanmalı ve talebi halinde taşınmazın bu bölümünün bedeline hükmedilmeli, aksi halde bilirkişi kurullarınca belirlenen değer azalış oranına göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, taraflara yukarıda açıklanan hususlarda beyanda bulunmaları için mehil verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi, 3) ..., 02.11.2011 tarihinde yürürlüğe giren 662 sayılı K.H.K.'nın 58. maddesi uyarınca genel bütçeli idareler arasından çıkartılarak özel bütçeli idareler arasına alınmıştır....

    Maddesi ile değişik 173/3. maddesinde yer alan, "Sulh Ceza Hakimliği kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder." şeklindeki düzenleme karşısında; soruşturmanın genişletilmesi kararı verilmesi sebebiyle Cumhuriyet Savcılığından talep edilen hususlarla ilgili eksiklikler giderildikten sonra, itirazla ilgili bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, önce itirazın kabul edilerek soruşturmanın genişletilmesi gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verilmesi, Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden İstanbul 7....

      beraber bir karar verilmemişse; karar verilmesi için, Cumhuriyet savcısı veya katılan, davayı görmeye yetkili mahkemeye başvurabilir.", 259. maddesinde "(1) Suç konusu olmayıp sadece müsadereye tâbi bulunan eşyanın müsaderesine sulh ceza hâkimi tarafından duruşma yapılmaksızın karar verilir." şeklindeki düzenlemelere nazaran, Çankırı Sulh Ceza Hâkimliğince görevsizlik kararı verilmesi gerektiği cihetle, itirazın bu yönden kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 07.12.2018 gün ve 12412 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.12.2018 gün ve KYB/2018-100579 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi....

        O halde davalı-karşı davacı kadının adli yardım talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi, adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi halinde karşı dava yönünden yargılamaya harç alınmadan devam edilmesi, talebin reddine karar verilmesi halinde davalı-karşı davacıya harcın tamamlanması için Harçlar Kanununun 30. maddesine göre süre verilmesi, harcın tamamlanması halinde, delillerin değerlendirilip hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi, harcın yatırılmaması halinde ise karşı davanın açılmamış sayılmasına, karar verilmesi gerekirken, bu yönün nazara alınmaması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

          Hal böyle olunca; davalının, mutlak elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerekirken paya elatmanın önlenmesine karar verilmesi doğru değildir. 2- Ecrimisil isteğinin reddine yönelik temyiz itirazına gelince; Davacı, dava dilekçesinde davalının haksız kullanımını engellemeye çalıştığını ve bu nedenle yaptığı şikayet sonucu aralarında ceza davalarının bulunduğunu belirtmesine rağmen Mahkemece tanık beyanları hükme esas alınarak davalı kullanımının izne dayalı olduğu gerekçesiyle ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi de isabetsizdir. Öyleyse; davacının iddia ettiği ceza davalarının taraftan sorularak araştırılması, yoksa davalı kullanımının izne tabi olduğunun anlaşılması karşısında ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi, davacının, davalı kullanımın şikayet konusu yaptığının anlaşılması halinde ise sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik soruşurma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir....

            Bu nedenle kiralananın boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira parasına eşit olacak şekilde veya bunun çok yakınına ulaşan bir kira parasına hükmedilmemek gerekir. Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek bilirkişilerce tespit edilen (boş olarak yeniden kiraya verilmesi halinde) bedel üzerinden hak ve nesafet ilkeleri gereğince uygun miktarda indirim yapılarak kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerekirken, kiralananın boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira parasının çok yakınına ulaşan bir kira parasına hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              gerektiğine, lehe olan hükümlerin uygulanmamasına, sanık ... müdafiinin sanığın atılı suçu işlemediğine, yetkisinin bulunmadığına, kusur tespitine, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına, beraat kararı verilmesi gerektiğine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanık ... ve ... müdafiinin eksik incelemeye, beraat kararı verilmesi gerekirken mahkumiyet kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna, katılanlar vekilinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; Taksirle işlenen suçlarda iştirak hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, yargılama giderinin her bir sanığa sebebiyet verdikleri tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin eşit olarak tahsiline karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen...

                olan var ise Kamulaştırma Kanununun 14/5 maddesi uyarınca mirasçılarına dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı düşüncelerle davanın ön şart gerçekleşmediği gerekçesi ile reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

                  Dosyadaki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davalılar arasında gösterilen ancak 454 ada 4 parsel sayılı dava konusu taşınmaz ile hukuki ilişkileri tespit edilemeyen , , , , , , , ve ... ile ... ve ... yönünden husumet yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ön şart yokluğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğrudur. Aşağıda adı geçen davalılar dışındaki davalılara dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği görüldüğünden, bu davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                    göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı düşüncelerle davanın ön şart gerçekleşmediği gerekçesi ile reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu