Mahkemece verilen 14.04.2015 tarihli karar taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizin 03.02.2016 gün 2016/385 esas, 2016/1765 karar sayılı ilamı ile; hükmün olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK m. 183, 349) yerine, Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi ve dava sırasında baba yanında bulunan ortak çocuk için baba lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönlerinden bozulmasına karar verilmiş ve fakat 03.02.2016 tarihli Yargıtay ilamının 2. bendinde yer alan bozma sebebine göre kişisel ilişki ve iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekirken, sehven kişisel ilişki yönünden de bozulmasına ve mahkemece takdir edilen iştirak nafakasının da onanmasına karar verilmiştir....
Velayetin değiştirilmesinde olduğu gibi kişisel ilişki düzenlemesinde de esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki kurulmasından beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: " Davacı tarafın velayetin değiştirilmesine yönelik davasının kabulü ile; Tarafların müşterek çocukları Ordu 30/03/2009 doğumlu Öykü'nün velayetinin davalı babadan alınarak davacı anne T1 bırakılmasına, Velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk ile davalı baba arasında; KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASINA, Davacı tarafın müşterek çocuk Öykü için iştirak nafakası kaldırılmasına yönelik davasının KABULÜ ile; Davacı tarafın Bodrum Aile Mahkemesi 2017/1084 Esas 2018/179 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Öykü için aylık 250,00TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren KALDIRILMASINA, Davacı tarafın velayetin kendisine bırakılan çocuk için iştirak nafakası talebi olmadığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı; kişisel ilişki yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava M.K.nun 183. maddesi ile 348,349 vd. maddelerine dayalı velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183. maddesinde; “Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, re'sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.” hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu madde, velayetin değiştirilmesi sebeplerini hüküm altına almıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek duyulan tarafların boşanmalarına ilişkin İngiltere Mahkemesince verilmiş boşanma kararı ve tercümesi ile boşanma ve velayetin Türkiye’de tenfizine dair tenfiz dosyasının eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi. 02.05.2008...
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, annenin velayet hakkını kötüye kullandığının usulünce kanıtlanmadığına, hüküm kurmaya elverişli bulunan sosyal inceleme raporunda, velayetin annede kalmasının uygun olacağının açıklanmasına göre, davacı babanın velayetin değiştirilmesine yönelik yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. Kişisel ilişki yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Tarafların boşanmalarına ilişkin 27/09/2016 tarihli ilamda; baba ile çocuk arasında 7 yaşından önce ve sonra olmak üzere kademeli kişisel ilişki kurulmuş, 7 yaşından önceki döneme ilişkin her ayın 1.ve 3. cumartesi günleri sabah saat 10:00- 14:00 saatleri arasında, dini bayramların 2.günü sabah saat 10:00- 14:00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası ve Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "iştirak nafakası talebine" ilişkin dava ile davalı tarafından açılan "velayetin değiştirilmesine ve kişisel ilişki tesisine" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı tarafından, velayete ilişkin talebinin reddi, çocuklar için takdir edilen nafaka miktarları ve kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına...
(TMK.m.324/1) Ana ve babasından veya bunlardan birinden ayrılmasına karar verilen çocuğun, kendi yüksek yararına aykırı düşmedikçe ana ve babanın ikisiyle de düzenli biçimde kişisel ilişki kurma ve doğrudan görüşme hakkı, çocuğun temel haklarındandır. (Çocuk Hakları Sözleşmesi m.9/3) Davalı babanın velayet görevini yerine getirmediği, ihmal ettiği ve velayetin değiştirilmesi şartlarının oluştuğu (TMK md. 183, 349) kanıtlanamamıştır. Öte yandan her ne kadar küçük ..., annesi ile yaşamak istediğini beyan etmiş ise de, annenin, çocuğun baba ile kişisel ilişki kurmasına sürekli engel çıkardığı, dosyadaki delillerle de sabittir. O halde davanın reddi yerine kabulü doğru bulunmamıştır....
Mahkemenin yukarıda belirtilen velayetin değiştirilmesi talebinin reddi gerekçesi; mahkemece düzenlenen uzman roporlarının içeriklerine, çocuğun baba yanındaki fiziksel ve sosyal ortamına, çocuğun baba hakkındaki olumlu düşüncelerine, velayetin babadan alınmasını gerektirir ciddi sebeplerin ispatlanamamasına, çocuğun alıştığı ortamdan ayrılmasının ve yeni bir ortama alışmasının sakıncalarına, baba yanından alınmasının çocuğun daha çok üstün yararına olacağının kanıtlanamamasına, çocuk ile annenin kişisel ilişki günlerinde her hangi bir sorun yaşamadan görüşebilmelerine, çocuğun tesliminin sırf babaanne ve dede tarafından yapılmasının velayetin değişikliği için sebep oluşturmamasına ve babanın bunu cevap dilekçesinde makul bir sebeple açıklamasına uygun olup, mahkemece velayetin değiştirilmemesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş ise de, çocuk ile anne arasında daha önce kademeli düzenlenen kişisel ilişkinin, yaz aylarının iki hafta ile sınırlı tutulması, anneler gününü, milli bayramları...
Bu dava ise davacı baba tarafından velayetin değiştirilmesi istemine yönelik olup, davacı baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine yönelik bir dava bulunmamaktadır. Hal böyle iken, kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin bir dava olmaksızın davalı anne vekilinin duruşmadaki talebi üzerine davacı baba ile ortak çocuk arasında boşanma davası ile düzenlenen kişisel ilişki sürelerini de kısıtlar şekilde yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.08.12.2016(Prş.)...