WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişisel ilişki düzenlenirken analık babalık duygularının tatmini yanında çocuğun fiziki, bedeni ve ahlaki gelişimi ile eğitim durumunun da gözetilmesi ile çocuğun üstün yararı uyarınca düzenleme yapılması esastır. Boşanma kararında kurulan kişisel ilişki yeterli iken, iki haftada bir çarşamba günleri saat: 18:00 ile 20:00 saatleri arasında, çocukların eğitim ve uyku düzenini etkileyecek şekilde çocuklar ile kişisel ilişki kurulması, çoçukların üstün yararına uygun değildir. Hal böyle olunca boşanma kararında düzenlenen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi şartları oluşmadığı halde yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

    Bu itibarla, davacı ...’ın, velayetin kaldırılması davasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacı ...’ın kişisel ilişki süresine yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

      Velayetin kaldırılması veya çocuğun korunmasını gerektiren durumların varlığı halinde hakim istek üzerine veya kendiliğinden gerekli önemleri alır. Velayetin kaldırılmasını istemek sadece ana ve babaya tanınan haklardan değildir. Üçüncü kişiler de bu yönde dava açabilir. Taraf teşkili dava şartıdır. Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir (HMK m.27). Dava, Türk Medeni Kanununun 348. maddesine dayalı velayetin kaldırılmasına ilişkindir. Velayetin kaldırılmasına ilişkin davalarda taraf teşkili sağlanmadan karar verilemez....

      Davalı vekili ortak velayetin değiştirilmesi kararı, nafaka ve nafakanın başlangıç tarihi ve çocuğun doğum günlerinde kurulan kişisel ilişki ile çocuk altmış aylık olana kadar kurulan kişisel ilişkinin çeliştiği bunun dışında kurulan kişisel ilişki yönünden itirazlarının bulunmadığını ancak eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar verildiği gerekçesi ile hükmün tamamına yönelik olarak istinaf kanun kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355.maddeye göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen hallerle sınırlı olarak yapılır. Dava, ortak velayetin değiştirilerek velayetin anneye verilmesi ve çocuk lehine nafakaya hükmedilmesine ilişkindir....

      Cevap dilekçesi; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müşterek haneyi terk ettiğini, çocuklarla görüşmek için herhangi bir girişimde bulunmadığını belirterek açılan davanın reddini, velayetin tarafına verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Müşterek çocukların ayrılık sürecinde davalı anne yanında yaşadıkları ve güvende oldukları, davacı babanın çocukların bakım ve gözetim kapsamında velayet yükümlülüğünü uzun süre üstlenebilecek yeterliliğe sahip olmadığı gerekçesiyle davacının tedbiren velayet talebinin reddine, kişisel ilişki talebinin kabulü ile baba ile müşterek çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocukların tedbiren velayetinin davalı anneye verilmesine karar verilmiştir....

      Her ne kadar Mahkemesince davacının velayetin değiştirilmesi davasını açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar veriliş ise de; Velayet kamu düzeni ile ilgili bulunup, çocuğun üstün yararı da dikkate alınarak değişen şartlara göre her zaman yeniden değerlendirilmesi ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülen hususların nazara alınması mümkündür. Bu sebeple davacının davayı açmakta hukuki yararı vardır. Somut hadisede davacı anne ile dava dışı babanın boşandığı ve velayetin babaya verildiği, babanın ceza evine girmesi nedeniyle babadaki velayetin kaldırılarak küçüğe babaannenin vasi olarak atandığı gelinen aşamada annenin velayet talep ettiği görülmüştür. Velayet ve Kişisel ilişki düzenlenirken gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun üstün yararıdır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b)....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi ve Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından reddedilen velâyetin değiştirilmesi olmadığı takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı babanın reddedilen velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz....

        ıslah niteliğinde olduğu gerekçesiyle davayı velayetin değiştirilmesi olarak nitelendirerek müşterek çocuğun velayetinin davalı anneden değiştirilerek davacı babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, müşterek çocuk için davacı lehine hükmün kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 350,00- TL. iştirak nafakasına hükmedilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından kişisel ilişki süresi ve vekalet ücreti yönünden, davacı baba tarafından ise katılma yoluyla kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının terditli açtığı davasında velayetin değiştirilmesine yönelik ilk talebi reddedilmiş ise de; ikincil nitelikteki kişisel ilişkiye yönelik talebi kabul edildiğine göre davacının davası sonuç itibariyle kabul edilmekle kendisini vekille temsil ettirmiş bulunan davacı lehine vekalet ücreti takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davalı annenin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          ve iştirak nafakasının kaldırılmasına yönelik talebin reddine karar verilmesinin doğru ve yerinde olduğu, birleşen davada tedbiren velayetin değiştirilmesi için ileri sürülen sebep ile asıl davada velayetin değiştirilmesi için ileri sürülen sebeplerin farklı olduğu, bu nedenle derdestlikten bahsedilemeyeceği, birleşen davada tedbiren velayetin değiştirilmesi ile ilgili talebin reddine karar verilmesinin doğru ve yerinde olduğu, iki ayrı davada davalı yararına iki ayrı vekalet ücreti hükmedilmesinin de doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından davacı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu