"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Velayet talebi kişisel ilişki kurulması istemini de içerir. Velayetin babaya verilmesine dair ... 1. Aile Mahkemesinin 2006/689 esas, 1030 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Emre ile anne arasında kişisel ilişkiye dair herhangi bir hüküm kurulmamıştır. Türk Medeni Kanununun 323.maddesi uyarınca ana babadan her biri velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocukla uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; velayetin kaldırılması talebinin reddine, davacı ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; delillerin eksik toplanmasını, velayetin kaldırılması yönünden davanın reddini, kişisel ilişki süresini istinaf etmiştir. Davalı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişki süresini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İş bu davanın velayetin kaldırılmasına ve kişisel ilişki tesisine ilişkin olduğu, velayetin kaldırılması davalarında dava konusu çocuğu iş bu davada temsil etmesi için kayyım atanması gerektiği ancak Konya 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/1738 esas - 2018/1208 karar sayılı ilamına göre dava konusu çocuğun Konya 5....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından çocukla kişisel ilişki kurulması ve kişisel ilişkinin arttırılması yönünden, davalı-davacı tarafından ise velayetin değiştirilmesi talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, ortak çocuğun anne yanına bırakılması suretiyle kişisel ilişki kurulması ve iştirak nafakasının kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davasında mahkemece velayetin davacı babaya verilmesine dair ilk hüküm davacı anne tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce taraflardan delillerinin sorulması, göstermeleri halinde toplanması, göstermedikleri takdirde de re’sen delil toplanması, bu çerçevede çocuğun üstün yararının ebeveynlerinden hangisinin yanında bulunmak olduğu ve velayet sahibinin değiştirilmesini gerekli kılan bir durumun bulunup bulunmadığı hususunda 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının velayetin geçici süreyle tedbir olarak kendisine verilmesi yönündeki isteğinin reddinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve kişisel ilişkiye dair kararda yer alan düzenlemenin de, nihai olmayıp, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 393/1. maddesi çerçevesinde tedbiren düzenlenmiş olması karşısında; iki hafta içinde velayetin esası ve kişisel ilişki hakkında dava açılmadığından; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 397/1. maddesi gereğince tedbirin kendiliğinden kalkmış olmasına göre, usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Maddesinde düzenlenmiş olup, aynı yasanın 115/1 maddesi ile dava şartlarının mevcut olup olmadığının yargılamanın her aşamasında resen araştırılacağı belirtildiği, buna göre mevcut dosya kapsamı itibariyle davacının şahsi ilişki talebiyle dava açabilmesi için yasanın aradığı şartların somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmakla, davacı tarafından şahsi ilişki kurulması talebiyle açılan davanın HMK'nun 114/1 ve 115/2 maddesi uyarınca aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine..."gerekçesi ile; "1- Davanın velayetin kaldırılması yönünden derdestlik nedeniyle usulden REDDİNE, 2- Davanın şahsi ilişki kurulması talebi yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davanın kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı taraf istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Kişisel ilişki hakkı, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe de ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Taraflar 26.05.2010 tarihinde kesinleşen boşanma ilamıyla boşanmışlar, velayet davalı anneye verilmiş, davacı baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir. Davalı annenin çocuğa karşı velayet görevini savsakladığına, gereken ilgiyi göstermediğine ve davacı babanın müşterek çocukla kişisel ilişkisini engellediğine ilişkin dosya kapsamında yeterli delil bulunmamaktadır. Toplanan deliller, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunu kabule yeterlilikte değildir. Velayet sahibi annenin yeniden evlenmesi,ve eşinin sabıka kaydının bulunması tek başına velayetin değiştirilmesini gerektirmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Taraflar ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 09.09.2011 tarihinde kesinleşen boşanma ilamıyla anlaşmalı olarak boşanmışlar, anlaşma uyarınca velayet davacı babaya verilmiş, davalı anne ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir. Davalı babanın çocuğa karşı velayet görevini savsakladığına, gereken ilgiyi göstermediğine ve davacı annenin müşterek çocukla kişisel ilişkisini engellediğine ilişkin dosya kapsamında yeterli delil bulunmamaktadır. Toplanan deliller, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunu kabule yeterlilikte değildir....
u, davalı annenin yanına alarak ortak konutu terkettiğini ve annenin çocuğa bakamayacağını iddia ederek münhasıran velayetin kendisine verilmesini dava etmişken, davacı vekili 18.06.2015 tarihli duruşmada velayetin annede kalmasını ve baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasını istediklerini beyan etmiş, mahkemece; “davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının velayet talebinin reddine, davacı ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine" karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 177. maddesinde de belirtildiği üzere ıslah, yazılı veya sözlü olarak tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir. Islah istemi, açık bir irade bildirimi ile yapılmalıdır....