Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kardeşlerin kişisel ilişki dönemlerinde birbirleriyle görüşmesini engelleyecek şekilde, aynı tarihlerde kişisel ilişki kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan, davalının bu yöne değinen istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 2.bendinin kaldırılmasına ve müşterek müşterek çocuk Yağmur ile baba arasında yeniden kişisel ilişki kurulmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

Dava, velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişki tesisi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesinde istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı ancak kamu düzenine aykırılıkların re'sen gözetileceği düzenlenmiştir. Davacı ile davalının 04/02/2019 tarihinde boşandıkları, sonrasında gayriresmi birlikteliklerinden 19/03/2020 tarihinde müşterek çocuğun doğduğu ve davacı tarafından tanıma yolu ile soybağının kurulduğu anlaşılmaktadır. TMK. ‘nın 337. maddesi uyarınca anne ve baba evli değil ise velayet anneye aittir.Dosya kapsamına göre velayetin değiştirilmesini gerektirir bir husus ispat edilemediği gibi müşterek çocuğun yaşı, anne şefkati ve bakımına muhtaç olması da nazara alındığında velayete ilişkin talebin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur....

Bu durumda mahkemece yapılacak iş kişisel ilişki konusunda taraflara bir öneride bulunmak, kabul edildiği takdirde buna göre karar vermek, kabul edilmediği ve taraflarca anlaşmaya varılarak bir düzenleme de yapılmadığı takdirde, davanın Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca çekişmeli boşanma olarak sürdürülmesi, tarafların boşanmalarına karar verilmesi halinde velayetin düzenlenmesine esas olması açısından 4787 sayılı yasanın 5. maddesi gereğince uzman kişilerden rapor alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar vermekten ibarettir. Yasal koşullar oluşmadan ve kişisel ilişki konusunda tarafların görüşü alınmadan kişisel ilişki düzenlemesi yapılması ve Türk Medeni Kanununun 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu taleple bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

    Çocuk ... 28.11.2009 doğumlu olup, ana ve babası boşanmış; boşanma kararı ile velayet davalı anneye bırakılmış, velayetin kullanılması kendisine bırakılmayan baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, karar 26.04.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Kanuna göre olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde diğer kişilere özellikle hısımlarına çocukla kişisel ilişki kurulması hakkı tanınabilir (TMK m. 325/1). Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere boşanma kararı ile kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan baba İstanbul'da, davalı anne ile çocuk ... ili ... ilçesinde, kişisel ilişki kurulmasını talep eden babaannenin ise...'da bulunduğu yapılan yargılama ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davacının torunuyla görüşmesine, babanın engel çıkardığı ileri sürülmemiştir. Davacı, babaya tanınan kişisel ilişki süresi içinde torununu görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahiptir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması- Kişisel İlişkinin Sınırlandırılması ve Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "iştirak nafakasının artırılması ve kişisel ilişkinin sınırlandırılması" davası ile davalı tarafından açılan "velayetin değiştirilmesine" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından, artırılan nafaka miktarları ve kişisel ilişki talebiyle ilgili verilen hüküm yönünden, davalı-karşı davacı tarafından da, temyize cevap dilekçesi ile (katılma yoluyla) velayetin değiştirilmesi talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hüküm davalı-karşı davacı tarafında da, temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirmek suretiyle temyiz edilmiştir (HMK.m.433/2)....

        Günü saat 17.00'a kadar baba yanında kalmak sureti ile şahsi ilişki tesisine; bu süreler içinde müşterek çocuğun velayet kendisine verilen taraftan alınarak velayet kendisine verilmeyen tarafa teslimine" karar verilmiştir. Davacı vekilinin tashih talebi üzerine ilk derece mahkemesince, 15.03.2022 tarihinde baba yanında kalmak sureti ile şahsi ilişki tesisine; ibaresi anne yanında kalmak olarak tashih edilmiş, kişisel ilişki bendi yeniden yazılmıştır. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemece alınan uzman raporunun yetersiz olduğunu, idrak çağındaki çocuğun duruşmada beyanı alınmadığını, kararın usul, yasa ve Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, velayetin annede bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323). Düzenli kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi sürdürmek, çocuk için bir hak olduğu gibi ana ve baba için de bir haktır. Bu hak sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kendilerinden alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4). Kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin kararlar kesin hüküm oluşturmaz. Değişen durum ve şartlara göre her zaman dava açılabilir. Bu durumda müşterek çocuklar ile davalı-davacı anne arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi azdır....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı anne tarafından duruşmalı temyiz edilmiş ise de; HMK'da çocukla kişisel ilişki kurulması davalarının duruşmalı inceleneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından, ayrıca acele işlerden olduğundan duruşma talebinin reddine karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir...

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Arttırılması-Yoksulluk Nafakası ve İştirak Nafakasının Kaldırılması-Velayetin Değiştirilmesi- Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kişisel ilişki düzenlenmesi, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve eksik yatırılan 177.10 TL temyiz başvuru harcının...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Kaldırılması - Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı anne tarafından babayla çocuk arasında kişisel ilişki kurulması, davalı-karşı davacı baba tarafından ise kişisel ilişkinin süresi yönünden duruşmalı olarak temyiz edilmişsede; kişisel ilişki davalarında duruşmalı inceleneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre tarafların yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 218.50'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına...

              UYAP Entegrasyonu