WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde velayetini istediği müşterek çocuk için iştirak nafakası isteğinde de bulunmuştur. Mahkemece, davacının velayet talebi, haklı görülerek kabul edildiğine göre, iştirak nafakasıyla ilgili istek hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözetilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.06.2015 (Perş.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocuk ile Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından velayet davasının reddi yönünden, davalı kadın tarafından ise kişisel ilişkinin süresi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının temyiz dilekçesinin, temyiz defterine kaydı ve harcı bulunmadığından temyizin incelenmesine yer olmadığına, 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının terditli açtığı davasında velayetin değiştirilmesine yönelik ilk talebi reddedilmiş ise de; ikinci nitelikteki kişisel ilişkiye yönelik talebi kabul edildiğine göre davacının davası sonuç itibariyle kabul edilmekle...

      Velayetin nihai amacı, henüz erginliğe ulaşmamış küçüğün, ileride bir yetişkin olarak gelecekteki hayata hazırlanmasını sağlamaktadır (AKYÜZ, Emine Çocuk Hukuku Çocuk Haklarının Korunması, 2012 s.220). 4721 sayılı Kanun'un velayet hakkına ilişkin 335 maddesinde, ergin olmayan çocuğun ana ve babasının velayeti altında olduğu, yasal sebep olmadıkça velayetin ana ve babadan alınamayacağı belirtilmek suretiyle evlilik ilişkisi süresince velayet hakkının ve bu kapsamdaki yetkilerin ortak kullanımına işaret edilmiş; 336. maddesinde evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın velayeti birlikte kullanacağı, ortak hayata son verilmesi veya ayrılık hâlinde hâkimin velayeti eşlerden birine verebileceği, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde velayetin sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olduğu hüküm altına alınmış, velayet hakkı ve içerdiği yetkilerin kullanımı noktasında da eşlerin eşitliği prensibi yansıtılmaya çalışılmıştır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davacının annenin küçüğü kendisine göstermediği, velayet görevini kötüye kullandığı, haysiyetsiz yaşam sürdüğü, küçüğün anneyi istemediği gerekçelerine dayanarak velayetin değiştirilmesini talep ettiği, davalının davanın reddini savunduğu anlaşılmaktadır. Dinlenen taraf tanıkları, yanında yer aldıkları taraf lehine anlatımlarda bulunmuşlar, bir tarafın beyanının diğer tarafın beyanına üstün tutacak sebepler sabit görülmemiştir. Velayet değişikliğine ilişkin olarak alınan 08.04.2022 tarihli sosyal inceleme raporunda velayetin annede kalmasının uygun olacağının bildirildiği görülmüştür....

      Dava, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir(4721 sayılı TMK'nun 348 vd. m.leri) 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı, çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (Yücel, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye verilen ortak çocuk 02.04.2002 doğumlu Aleyna Nur ile velayet kendine verilmeyen davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmaması usul ve kanuna aykırı olup (TMK m.323), bozmayı gerektirmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Dinlenen tanık beyanlarından kadının velayet hakkını kötüye kullandığını gösteren somut bir delilin bulunmadığı, kadının velayet görevini gereği gibi yerine getirdiği, müşterek çocuğa gerekli ilgi ve alakayı gösterdiği, Velayetin değiştirilmesi şartlarının oluşmadığı, ancak müşterek çocuk Ahmet Hakan'ın hali hazırda okul çağına gelmiş olduğu, baba ile kişisel ilişkisinin arttırılması gerektiği belirtilerek davacının velayetin değiştirilmesine ilişkin talebinin reddine, küçük ile baba arasında her ayın ikinci ve dördüncü hafta sonları cuma günleri saat 17:00 dan pazar günü saat 21:00'a kadar, her yılın temmuz ayının 1. günü saat 09:00'dan ve 31. günü saat 17:00'e kadar, Ramazan Bayramı 1. günü saat 09:00'dan 3. günü saat 17:00'e kadar küçük ile baba arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir....

        Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin E.2012/21 l-K.2013/117 sayılı dosyasında 23.07.2012 tarihli ara kararla ortak çocuğun velayetin tedbiren davalı anneye verildiği, mahkemenin 26/02/2013 tarihli kararı ile de tarafların boşanmaları ile ortak çocuğun velayetinin anneye bırakıldığı, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek 22.04.2013 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 02.09.2014 tarihinde açıldığı, davalı annenin mahkeme kararları gereğince ortak çocuğun kendisine tesliminin sağlanması amacıyla .... İcra Müdürlüğü'nün E.2012/2923 ve E.2014/838 sayılı dosyalan ile başlattığı i icra takiplerinden, babanın velayeti vermek istemediğini bildirmesi ve fiilen çocuğun teslimini engellemesi sebepleriyle sonuç alamadığı, ortak çocuğun tarafların fiilen ayrıldıkları 2011 yılı Ekim ayından itibaren baba ile birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır....

          Davacının velayete yönelik istinaf incelemesinde; davacı dava dilekçesinde ayrıca velayetin değiştirilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi ile birlikte yatırılan başvurma harcı, dilekçedeki tüm talepleri kapsar, Davacının velayetin değiştirilmesi talebi için ayrıca harç alınmamıştır....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ortak çocukların geçici velayetini aldığını ancak çocuklarla birlikte kalmadığını, ortak çocukların velayetinin annelerinde olduğu dönemde çocukların annesi ile birlikte yaşadıklarını, davalı annenin ortak çocukları özel okula ve kurslara gönderdiğini, çocukların davalı yanında yaşadığı dönemde güvenlikli sitede yaşadıklarını, yıllardır alışık oldukları düzen, eşya ve aile ortamı olduğunu, ortak çocukların kişisel temizlik ve bakımlarını yapmalarının yaşları itibariyle mümkün olmayıp bu konuda annelerinin yanında daha rahat edeceklerini, davacı babanın şiddet eğilimi olduğunu, çocukların gözü önünde bunu yaptığını ve bu nedenle ceza aldığını, ortak çocukların geçici velayetlerinin davacı babada olduğu dönemde ortak çocuk Azelya'nın evi terk etmek kendine zarar vermek gibi düşünceleri olduğunu, davacı babanın çocuklar üzerinde tehdit ve duygusal sömürü ile baskı kurduğunu bildirerek, ortak çocukların velayetinin davalıya verilmesini istemiştir...

          UYAP Entegrasyonu