Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Ortak çocuk Eylül 2005 doğumlu olup, idrak çağındadır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Velayet düzenlemesinde asıl olan çocukların yararıdır ve bu düzenlemede ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Çocuğun üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi de mümkündür....

    Davacı-karşı davalı baba, velayetin değiştirilmesi istemli dava açmış, 10.12.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını kademeli (terditli) hale getirerek ortak çocuğun velayetinin davalı-karşı davacı anneden alınarak kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise ortak çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiştir. Davacı-karşı davalı babanın velayetin değiştirilmesine ilişkin talebi reddedilmiş, ancak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Davanın kısmen kabulü söz konusu değildir. İki ayrı dava değil tek dava vardır. Bu nedenle babanın kademeli talebi kabul edildiğinden sadece davacı-karşı davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken ve aynı nedenle mahkeme masraflarının davalı-karşı davacı üzerinde bırakılması gerekirken davalı-karşı davacı anne yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdiri usul ve yasaya aykırıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde velayetini istediği müşterek çocuk için iştirak nafakası isteğinde de bulunmuştur. Mahkemece, davacının velayet talebi, haklı görülerek kabul edildiğine göre, iştirak nafakasıyla ilgili istek hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözetilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.06.2015 (Perş.)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı baba, dava dilekçesiyle velayetleri annede olan ortak çocukların velayetlerinin değiştirilerek kendisine verilmesine mahkemenin aksi kanaatte olması halinde Türk Medeni Kanunu'nun 346. maddesi uyarınca çocuklar yönünden tedbir kararı uygulanmasını talep etmiş, mahkemece davacının velayetin değiştirilmesi isteği reddedilmiş ancak diğer talep yönünden bir hüküm kurulmamıştır. Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır....

          Günü saat 17.00'a kadar baba yanında kalmak sureti ile şahsi ilişki tesisine; bu süreler içinde müşterek çocuğun velayet kendisine verilen taraftan alınarak velayet kendisine verilmeyen tarafa teslimine" karar verilmiştir. Davacı vekilinin tashih talebi üzerine ilk derece mahkemesince, 15.03.2022 tarihinde baba yanında kalmak sureti ile şahsi ilişki tesisine; ibaresi anne yanında kalmak olarak tashih edilmiş, kişisel ilişki bendi yeniden yazılmıştır. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemece alınan uzman raporunun yetersiz olduğunu, idrak çağındaki çocuğun duruşmada beyanı alınmadığını, kararın usul, yasa ve Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, velayetin annede bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocuk ile Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından velayet davasının reddi yönünden, davalı kadın tarafından ise kişisel ilişkinin süresi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının temyiz dilekçesinin, temyiz defterine kaydı ve harcı bulunmadığından temyizin incelenmesine yer olmadığına, 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının terditli açtığı davasında velayetin değiştirilmesine yönelik ilk talebi reddedilmiş ise de; ikinci nitelikteki kişisel ilişkiye yönelik talebi kabul edildiğine göre davacının davası sonuç itibariyle kabul edilmekle...

            Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir....

            Velayetin nihai amacı, henüz erginliğe ulaşmamış küçüğün, ileride bir yetişkin olarak gelecekteki hayata hazırlanmasını sağlamaktadır (AKYÜZ, Emine Çocuk Hukuku Çocuk Haklarının Korunması, 2012 s.220). 4721 sayılı Kanun'un velayet hakkına ilişkin 335 maddesinde, ergin olmayan çocuğun ana ve babasının velayeti altında olduğu, yasal sebep olmadıkça velayetin ana ve babadan alınamayacağı belirtilmek suretiyle evlilik ilişkisi süresince velayet hakkının ve bu kapsamdaki yetkilerin ortak kullanımına işaret edilmiş; 336. maddesinde evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın velayeti birlikte kullanacağı, ortak hayata son verilmesi veya ayrılık hâlinde hâkimin velayeti eşlerden birine verebileceği, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde velayetin sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olduğu hüküm altına alınmış, velayet hakkı ve içerdiği yetkilerin kullanımı noktasında da eşlerin eşitliği prensibi yansıtılmaya çalışılmıştır....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davacının annenin küçüğü kendisine göstermediği, velayet görevini kötüye kullandığı, haysiyetsiz yaşam sürdüğü, küçüğün anneyi istemediği gerekçelerine dayanarak velayetin değiştirilmesini talep ettiği, davalının davanın reddini savunduğu anlaşılmaktadır. Dinlenen taraf tanıkları, yanında yer aldıkları taraf lehine anlatımlarda bulunmuşlar, bir tarafın beyanının diğer tarafın beyanına üstün tutacak sebepler sabit görülmemiştir. Velayet değişikliğine ilişkin olarak alınan 08.04.2022 tarihli sosyal inceleme raporunda velayetin annede kalmasının uygun olacağının bildirildiği görülmüştür....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye verilen ortak çocuk 02.04.2002 doğumlu Aleyna Nur ile velayet kendine verilmeyen davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmaması usul ve kanuna aykırı olup (TMK m.323), bozmayı gerektirmiştir....

              UYAP Entegrasyonu