Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Tarafların Konya 5.Aile Mahkemesinin 2018/669 Esas 2018/975 Kara sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocuklar Emine, Sude, Yağız ve Yaren'in velayetlerinin taraflara ortak olarak verildiği, fiilen anne yanında yaşadıkları, Konya 3.Aile Mahkemesinin 2018/1279 Esas 2021/606 Karar sayılı ilamı ile çocuklar Sude ve Yağız'ın velayetlerinin babaya, çocuk Yaren'in velayetinin ise anneye verildiği, kararın kesinleştiği, buna rağmen çocuğun anneye tesliminin sağlanmadığı, annenin icra müdürlüğüne başvururak çocuk teslimini sağlamaya yönelik takip talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay 2. HD'nin 12.06.2014 tarih 2014/11419 esas 2014/13140 karar sayılı ilamında da değinildiği üzere; davacı babanın tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere velayet hakkı annede olmasına rağmen çocuğu anneye teslim etmemekle, annenin fiilen velayet görevini kullanmasına engel olduğu sabit olmuştur....

Aile Mahkemesinin 15.02.2022 tarih, 2021/349 Esas, 2022/90 Karar sayılı ilamı ile, davacı erkek tarafından açılan velayetin değiştirilmesi ve nafakanın kaldırılması davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, taraflarca istinaf edilmeksizin 27.04.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Dava velayetin değiştirilmesi davası olup velayetin değiştirilmesi davalarında düzenlenen vekaletnamelerde bu hususta özel yetki bulunması gerekmediği dikkate alındığında davacı tarafın davalının vekaletnamesi ve bu kapsamda dava şartına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ortak çocukların geçici velayetini aldığını ancak çocuklarla birlikte kalmadığını, ortak çocukların velayetinin annelerinde olduğu dönemde çocukların annesi ile birlikte yaşadıklarını, davalı annenin ortak çocukları özel okula ve kurslara gönderdiğini, çocukların davalı yanında yaşadığı dönemde güvenlikli sitede yaşadıklarını, yıllardır alışık oldukları düzen, eşya ve aile ortamı olduğunu, ortak çocukların kişisel temizlik ve bakımlarını yapmalarının yaşları itibariyle mümkün olmayıp bu konuda annelerinin yanında daha rahat edeceklerini, davacı babanın şiddet eğilimi olduğunu, çocukların gözü önünde bunu yaptığını ve bu nedenle ceza aldığını, ortak çocukların geçici velayetlerinin davacı babada olduğu dönemde ortak çocuk Azelya'nın evi terk etmek kendine zarar vermek gibi düşünceleri olduğunu, davacı babanın çocuklar üzerinde tehdit ve duygusal sömürü ile baskı kurduğunu bildirerek, ortak çocukların velayetinin davalıya verilmesini istemiştir...

Bu arada 03/12/2020 tarihinde davacı-davalı kadın tarafından velayetin değiştirilmesi istemiyle bir başka dava daha açılmış, bu davada eldeki boşanma davaları ile birleştirilmiştir. Davacı-davalı kadın velayetin değiştirilmesi davasında; boşanma davasında ortak çocukların velayetlerinin babaya verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, ancak çocukların uzun süredir anne yanında kaldıklarını belirterek, babada olan velayetlerin değiştirilerek anneye verilmesini ve 750’şer TL nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir....

Aile Mahkemesi vermiş olduğu kararında; Görevsizlik kararı verilen dosyanın yargılaması sırasında tensip tutanağı 4 nolu ara kararı ile ilgili kişi T1'a Aile Mahkemesinde velayet davası açması için 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen sürede davacı tarafından Tarsus 2. Aile Mahkemesinde velayetin değiştirilmesi davası açıldığı, mahkemenin davanın reddine karar verdiği, bu hali ile Aile Mahkemesinde davacının velayetin değiştirilmesi istemine ilişkin yargılamasının yapıldığı, küçük çocuk hakkında davacının vesayet altına alınması talebinin, vesayet işlerine bakmakla görevli mahkemesi sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vererek dosyayı görevli gördüğü Tarsus 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne göndermiştir. Somut olayda; İlk görevsizlik kararı verilen Tarsus 1....

Mahkemece ortak çocukların velayeti davacı anneye verilmiş, davalı erkek velayet yönünden kararı temyiz etmiş, Dairemizin 13.05.2019 gün, 2019/1246 esas ve 2019/5883 karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir. Davalı erkek tarafından karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dairemizce yapılan karar düzeltme incelemesi neticesinde; Velayetin değiştirilmesi davası kamu düzenine ilişkin olduğundan; re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle davalı delil bildirmese dahi hakim, gerekli gördüğü delilleri kendiliğinden toplar. Hüküm verilinceye kadar gerçekleşen olaylar da hakim tarafındandeğerlendirilir. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m.339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b)‘dır....

    GEREKÇE : Dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakalarının kaldırılması talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince verilen karar taraflarca istinaf edilmiştir....

    Davalı tarafın istinaf başvurusunun incelemesinde; Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesinin müşterek çocuk Gülhan yönünden velayetin değiştirilmesi talebinin kabulüne ilişkin kararında usul, esas ve kamu düzenine ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği,SİR raporları içeriği, tanık beyanları, müşterek çocuğun yaşı ve beyanları, çocuğun üstün yararı hep birlikte değerlendirildiğinde velayetin değiştirilmesi şartlarının oluştuğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvuru talebinin esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu kısmının düzeltilmesi gerekmiştir (HUMK.m.438/7) 3-Velayeti kendisine bırakılmadığı halde, çocuklarına eylemli olarak bakan annenin yaptığı bakım giderleri ahlaki bir görevin yerine getirilmesi niteliğinde olduğundan velayet kendine bırakılan babadan istenmez. Velayetin değiştirilmesi davası açan annenin, davanın devamı süresince çocuğa eylemli olarak bakmış olması da bu kapsamdadır. Bunun sonucu olarak, annenin açtığı dava sonucu velayetin değiştirilmesi kararıyla birlikte hükmedilen iştirak nafakasının başlangıcının da, velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesi tarihi olarak kabul edilmesi gerekir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde özet ile; ortak çocuk ile davacı taraf arasında kişisel ilişki kurulmasına ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Suriye uyruklu davacı eşin birçok kez ortak çocuğu kaçırma girişimlerinde bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin sadece baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına yönelik kararının kaldırılmasını istinaf kanun yolu ile talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkinidir....

      UYAP Entegrasyonu