Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi yönünden yazılı yargılama usulü kapsamında teati gerçekleştirilmiş, heyetten rapor alınmış,tanıklar dinlenmiş, neticeten ve özetle"...velayet değişikliği talebinin kabulüne velayetin anneye verilmesine-çocuk için ara karar tarihi olan 23.12.2021 tarihinden itibaren ve tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere aylık 1.000 TL.tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,karar kesinleştiğinde bu nafakanın iştirak nafakası olarak devamı ile her yıl üfe-tüfe oranında artırılmasına,çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine"karar verilmiş,karara karşı davalı vekili tekrar istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; velayetin değiştirilmesini gerektirir hiç bir olumsuzluğun bulunmadığını, çocukların yeni evlendiği eşi ve bu eşinden dünyaya gelen çocuğu ile birlikte yaşamaktan mutlu olduklarını, çocukların anneleri ile yeterince ve makul sürede kişisel ilişki kurabildiklerini, ancak davacının çocukları arkadaşlarının veya uzak akrabalarının yanına götürerek kişisel ilişki süresini bu kişilerin yanında geçirdiğini, kişisel ilişki kurma hakkını gereği gibi kullanmadığını, yeniden evlenmesinin velayetin değiştirilmesi için gerekçe yapılamayacağını, çocukların annelerine gitmek istemediklerini, özellikle kız çocuğunun anneye gitmemek için zorluk çıkardığını, davacının erkek arkadaşı ile birlikte yaşadığını, bunun çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olacağını, çocuklarının tüm eğitim ve sağlık ihtiyaçları ile yakından ilgilendiğini, okul başarılarının iyi olduğunu, tüm bu sebeplerle davanın reddedilmesi gerektiğini belirtmiştir....
Günü saat 17:00 arasında, her yıl yarıyıl tatilinin ilk pazartesi günü saat 12:00 ile ikinci pazartesi günü saat 12:00 arasında, yaz tatilinde temmuz ayının 1.günü saat 12:00 ile 30. günü saat 12:00 arasında kişisel ilişki tesisine, İştirak nafakası davasının kısmen kabulü ile; tahsilde tekerrür olmamak üzere dava tarihi olan 11/03/2021 tarihinden itibaren Müşterek çocuklar lehine aylık takdir olunan 700,00' er TL iştirak nafakasının kararın kesinleşmesiyle birlikte ayrı ayrı aylık 1.250,00'şer TL iştirak nafakası olarak devamına, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile davanın kabulünü istinafa getirmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava ortak velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması Olmazsa Nafakanın Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının ortak çocukla kişisel ilişki sırasında davalıya tehdit ve hakaret ettiğinin, bu suçlardan dolayı cezalandırıldığının, bu sebeple küçükle arasında icra yoluyla kişisel ilişki kurulmasında davalıya yüklenecek bir kusur bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu...
Aile Mahkemesi'nin 04/03/2021 tarih, 2019/624 Esas 2021/144 Karar sayılı ilamında özetle; davanın kabulü ile, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, davacı tarafın iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile; tarafların müşterek çocukları için ayrı ayrı aylık 250'şer TL iştirak nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği, davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmış, ilk derece mahkemesi kararı taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararı velayet ve iştirak nafakası yönünden istinaf ettiklerini, tarafların anlaşmalı şekilde boşandıklarını, o tarihten bu yana çocukların davalı baba ile birlikte kaldıklarını, küçüklerin baba yanında bir düzeni ve çevresinin oluştuğunu, velayetin babaya verildiği...
Yukarıda belirtilen genel ilkeler dikkate alındığında velayet ve kişisel ilişki hususlarında karar sonrasında ortaya çıkan gelişmelerin de dikkate alınması zorunludur. Bu kapsamda mahkemece bildirilen soruşturma evrakının getirtilmesi,gerekirse sonucunun beklenmesi,gerekirse oluşturalacak uzman heyetinden rapor alınması,rapor sonucuna göre gerekli görüldüğü takdirde küçüğün irade ve tercihinin bizzat tespiti,sonrasında velayet-kişisel ilişki-bu çocuğa yönelik iştirak nafakası talepleri ile ilgili karar verilmesinin uygun olacağı sonuç ve kanaatine varılmış,aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Yargıtay bozma ilamında da belirtilen hususlar dikkate alınarak, davacının kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, sınırlandırılmasına yönelik talebin kabulü ile müşterek çocuk ile davalı baba arasında yatılı olmayacak şekilde aşağıdaki gibi kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....
1.000 TL yoksulluk nafakasına, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmamasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" davası ile "kişisel ilişki tesisine" dair davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından; ortak çocu......velayeti, kişisel ilişki ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı tarafından ise, ortak çocuk Melikşah'ın velayeti ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,...
Her ne kadar davacı baba, annenin kişisel ilişki konusunda sıkıntı yarattığını, icra marifetiyle 4 kez çocuğu almaya gittiğini, 3 seferinde çocuğun hazır bulundurulmadığını, bu şekilde kişisel ilişkinin engellendiğini ifade etmiş ve mahkemenin de kabulünde olduğu üzere mevcut koşullar altında kişisel ilişki sağlanmasında annenin ihmalkar davrandığı görülmekte ise de; boşanma kararının 25.06.2019 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 15.02.2021 tarihide açıldığı, davacının 20.08.2019 tarihinde icra takibi başlattığı, kişisel ilişkinin sağlanamadığı 23.01.2021 tarihinde annenin çocuğu faranjit nedeni ile hastaneye götürdüğü, daha sonra tanık beyanına göre kendisi bizzat babaya teslim etmek istediğinde babanın cenaze sebebi ile çocuğu teslim alamadığı anlaşılmaktadır....