Dava, boşanma nedeni ile velayeti annede olan müşterek çocuğun adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Her ne kadar velayet annede ise de çocuğunun adının değiştirilmesi durumunda babasının da ilgili olması nedeni ile sıfatı bulunduğundan kararı temyiz etme hakkı olduğunun kabulü ile mahkemenin temyiz talebinin reddine dair 10.08.2016 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilerek temyiz itirazları doğrultusunda hükmün esası incelenmiştir. Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanunu'na göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğindedir....
DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; boşanma kararı ile velayeti annede bırakılan müşterek çocuğun velayetinin kaldırılarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. DELİLLER: Dava dosyası....
Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183....
nin babasının davalı ... olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; evlilik dışı ilişki yaşadığı davalı ... ile birlikteliğinden olan küçük ...'nin babasının davalı ... olduğunun tespitini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 337. maddesinde evlilik birliğinin bulunmaması halinde velayetin anaya ait olacağı, 426/2. maddesinde ise yasal temsilci ile küçüğün menfaati çatıştığında küçüğe kayyım atanacağı, 301. maddesinde de babalık davasının, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye, dava ana tarafından açılmış ise kayyıma, kayyım tarafından açılmış ise anaya ihbar edileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, davanın küçük ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ : İlk derece mahkemesi ''Asıl dava yönünden velayetin değiştirilmesi talebi yönünden DAVANIN REDDİNE, müşterek çocuk Belinay Dilek İrçin ile davacı-karşı davalının kişisel ilişki kurulması yönündeki talebinin KABULÜNE, karşı dava yönünden; Davanın KABULÜNE, velayeti davacı-karşı davalı annede bulunan müşterek çocuk Belinay Dilek İrçin yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, ''dair karar vermiştir....
Şartların değişmesi halinde her zaman velayetin değiştirilmesi yeniden dava edilebilir. Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır....
Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. Aynı Yasanın 27. maddesi hükmüne göre haklı nedenin varlığı halinde, soyadın değiştirilmesi mümkün olup hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusunda bir yasal düzenleme bulunmadığından ve esasen bu konuda bir kıstas belirlenmesi de sözkonusu olmadığından, haklı sebebin var olup olmadığı, her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir. Yargıtay uygulamalarında, kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı soyadı ile anılmayı ve onu kayden de taşımayı istemesinin haklı neden teşkil edeceği kabul edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2020 NUMARASI : 2018/572 E 2020/50 K DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dosyanın bir bütün halinde tetkikinden; tarafların gayri resmi evliliğinden 2014 d.lu Cemre'nin dünyaya geldiği, davacı-davalı babanın müşterek çocuğu Cemre'yi nüfus müdürlüğünce onaylı 02/09/2014 tarih ve 10999 nolu tanıma senedi belgesi ile nüfusta resmi bir şekilde tanıdığı, bu şekilde çocukla baba arasında TMK'nun 282. m.si anlamında yasal soybağının kurulduğu, evlilik dışı doğan müşterek çocuk Cemre'nin velayetinin yasa gereği (TMK 337/1) davalı-davacı annede olduğu, Mersin 6....
Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan küçük Tayfur'un "Yıldız" olan soyadının "Aktaş" olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava Evlilik birliği dışında doğan küçük Tayfur'un babasının tanımasıyla kazandığı "Yıldız" soyadının velayet hakkı kapsamında annenin kızlık soyadı olan "Aktaş" soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkin olup velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi istenilen Tayfur ergin kişi değil, çocuktur, davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği dışında doğan, velayeti annede olan çocuğun, babanın tanımasıyla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır....
Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. Aynı Yasanın ./.. 2015/2237-2015/17249 -2- 27. maddesi hükmüne göre haklı nedenin varlığı halinde, soyadın değiştirilmesi mümkün olup hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusunda bir yasal düzenleme bulunmadığından ve esasen bu konuda bir kıstas belirlenmesi de sözkonusu olmadığından, haklı sebebin var olup olmadığı, her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir. Yargıtay uygulamalarında, kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı soyadı ile anılmayı ve onu kayden de taşımayı istemesinin haklı neden teşkil edeceği kabul edilmiştir....