DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Her ne kadar Mahkemece davanın kabulü ile küçük Hatice Kübra'nın velayetinin değiştirilmek suretiyle babasına verilmesine karar verilmiş ise de; dosyada mevcut sosyal inceleme raporlarında velayet değişikliğini gerektirir bir durum olmadığının belirtildiği velayetin annede kalmasının çocuğun yüksek menfaatine uygun olduğunun değerlendirildiği, çocuğu annesinin yanında yaşamaktan mutlu olduğu anlaşılmıştır. Tüm dosya içeriğinden velayeti babada olan diğer çocukların da zaman zaman anne tarafından bakıldığı, dava dışı çocuklara yönelik baba ve üvey annenin şiddet öyküsünden bahsedildiği görülmüştür. Uyap üzerinden yapılan araştırmada velayeti babada olan diğer 2 erkek çocuğun velayetinin değiştirilmesi için anne tarafından baba aleyhine Samsun 1....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 05/12/2016 kesinleşme tarihli 2016/31- 37 E.K sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği, velayeti anneye verilen çocuğun bu tarihten beri anne ile yaşamaya devam ettiği, eldeki davanın ise 09/06/2020 tarihinde açıldığı, pandemi döneminde annenin sağlık çalışanı olması nedeniyle 2010 doğumlu ortak çocuğun baba yanına Elazığ'a geldiği ve bir süredir baba ile kaldığı anlaşılmış ise de; 22/07/2020 tarihli uzman raporu ile annenin çocuğun bakımını üstlenmesine engel bir durumunun bulunmadığı ve velayetin annede bırakılmasının uygun olduğunun belirtildiği, dosya kapsamında çocuğun anne yanında kalmasının bedeni, fikri, ahlaki gelişimine engel olacağı yönünde bir iddia ve delil de bulunmadığı, çocuğun üstün yararı gereğince velayetin annede kalması gerektiği, ilk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin kararın isabetli olduğu anlaşılmıştır....
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; ilk derece mahkemesince delillerin yeterince toplandığı, bunların değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, hukuki nitelendirmede hata yapılmadığı, dosyaya sunulan SİR raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde velayetin değiştirilmesi için TMK 348. m.sinde aranılan yasal şartların oluşmadığı, velayetin davalı annede kalmasının küçüğün yüksek yararına olacağı, bu yüzden ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı asilin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 m.sine göre esastan reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı tarafın Tarsus 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Beraat KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.05.2014 tarih 2013/287 esas ve 2014/273 sayılı kararına göre; 15 yaşından küçük kişiler ile ilgili olarak mağdurun velisi ile mağdura 5271 sayılı CMK'nın 234/2. maddesi uyarınca görevlendirilen vekilin iradelerinin çelişmesi halinde, mağdurun kanuni temsilcisinin iradesine üstünlük tanınması gerektiği, suç tarihi itibarıyla 15 yaşından küçük olan mağdur ... adına şikayet hakkı ve kamu davasına katılma yetkisinin yasal temsilcisine ait olması, mağdurun babasının vefat ettiği, velayetin annede olduğu ve mağdurun annesi olan ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Ortak çocukların davalı annede ve babada olan velayetlerinin kaldırıldığı ve vasi atanması için Sulh Hukuk Mahkemesine ihbar yapıldığı halde, davalı anne ve baba ile küçükler arasında kişisel ilişki kurulmaması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *davanın velayet davası olup evlilik dışı doğmuş çocuğun velayetinin yasa gereğince (TMK. mad. 337) annede bulunmasına ve küçüğe kayyım tayin edilmesinin sonuca etkili bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzelteme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.10.2007...
Sosyal çalışmacı tarafından düzenlenen sosyal inceleme raporunda da küçük Duygu'nun annede bırakılması görüşü sergilenmiştir. Değerli çoğunluğun farklı görüşüne açıklanan sebeplerle katılmıyorum....
kaldırılmasını gerektirir durum ve şartların dosya kapsamında oluşmadığı sabit kabul edilerek davacı tarafın açmış olduğu velayetin kaldırılması davasının reddine "karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2023 NUMARASI : 2022/733 ESAS DAVA KONUSU : Velayetin Değiştirilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; boşanma sonucu velayeti davalı annesine verilen ortak çocuğun annede olan velayetinin anneden alınarak davacı babaya verilmesini ve çocuğun yurt dışına kaçırılma girişimi olması sebebiyle çocuğun yurt dışına çıkışının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....
(HGK 06.06.2018 tarihli 2017/2- 2069 Esas 2018/1179 Karar sayılı ilamı) Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar çerçevesinde; tarafların gayri resmi birlikteliklerinden 25/01/2017 doğumlu Batu Koç'un dünyaya geldiği, babanın çocuğu nüfusta tanıdığı, yasa gereği evlilik dışında doğan çocuğun velayetinin annede olduğu (TMK.md.337/1), davacı - davalı annenin iştirak nafakası davası açması üzerine davalı - davacı baba tarafından eldeki birleşen velayetin değiştirilmesi davasının açıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 09/12/2019 tarihli uzman raporunda annenin velayeti kullanmasına engel bir durumu olmadığını, çocuğun alışkın olduğu düzenin değiştirilmesinin çocuğa fayda sağlamayacağı ve çocuğun mevcut velayet düzenlemesinin devam etmesinin uygun olduğunun rapor edildiği anlaşılmıştır....