Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, babalarının ölümünden sonra anneleri olan davalının beş yıl önce çocukları terk ederek gittiğini, halen başka bir erkek ile gayrimeşru şekilde yaşadığını, yaşları küçük kardeşleri ....bakımlarını üstlenmediğini, küçüklere kendisinin baktığını, velayetin annede olması sebebiyle resmi işlemlerde sıkıntılar yaşadığını belirterek küçüklerin velayetinin anneden kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece küçüklerin velayetinin davalıdan alınarak küçüklere vasi tayin edilmesi için ihbarda bulunulmasına karar verilmiştir. Davada, velayet sahibi anne ile küçükler arasında menfaat çatışması vardır. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı baba, velayeti annede bulunan ortak çocuk Serhan'ın velayetinin anneden alınarak kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın reddine, müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacının davası velayetin değiştirilmesine yöneliktir. Davalı annenin ise kişisel ilişkinin kaldırılmasına yönelik harcı verilerek açılmış bir davası (TMK m.327 vd.) bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; müşterek çocuk ...'nın yararına hükmolunan iştirak nafakasının miktarı yönünden, davalı tarafından ise; müşterek çocuk...'nın velayeti ile bu çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuk... hakkında açılmış velayetin değiştirilmesi davası bulunmadığının anlaşılmasına göre davalının temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre velayet hakkı davacı annede bulunan müşterek çocuk...'nın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır....

        Dosya içerisinde de davalının kabulünün ve velayetin değiştirilmesinin çocuğun yararına olmadığına ilişkin bir delil veya emare bulunmamaktadır. O halde davalı annenin kabul beyanı üzerine velayetin değiştirilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Bu sebeple temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalarında haklı olduklarını, davalının çocuklara bakacak durumda olmadığını, babanın çocuklarla anneyi görüştürmediğini, mahkemenin velayetin değiştirimesine ilişkin davalar kamu düzenine ilişkindir gerekçesiyle yetkisizlik kararı verdiğini, seçimlik yetkileri olup davacı annenin ikametinde dava açmalarının doğru olduğu gibi velayetin değiştirilmesi davasının çekişmesiz yargı işi olup HMK 382/2- 13 madde ve HMK 384 madde gereğince annenin kendi ikametinde dava açmasının kanunen mümkün olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, dava dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası davasıdır. Velayetin kaldırılması, velayetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi davası çekişmesiz yargı işidir. (HMK 382/2- a-13 mad.) İştirak nafakası davası basit yargılama usulüne tabidir....

          " verildiğini, annenin davranışlarının çocuğu olumsuz etkilediğini, annenin psikolojik rahatsızlıkları olduğunu ve tedavi de gördüğünü, velayetin annede kalmasının çocuğunun menfaatine olmadığını belirterek küçük Yusuf Mert'İn davalı annede olan velayetinin kaldırılmasına, küçüğe vasi olarak davacının atanması için Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunulmasına, dava devam ederken küçüğün okul hastane vs.resmi işlemlerini yapmak üzere davacıya tedbiren yetki ve izin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Nüfus Müdürlüğü tarafından evlilik dışı dünyaya geldiği ve anne küçük olduğu için çocuğun menfaati için vasi atanması veya velayetin babaya verilmesi talebiyle ihbarda bulunulmuştur (TMK m.337/2). Toplanan delillerden veli ...'in 10.03.2017 tarihi itibariyle ergin olduğu anlaşılmaktadır. Velayet annede bulunduğu için davanın konusu kalmamıştır (TMK m.337/1). Bu konuda bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.06.2017 (Prş.)...

            , dedesi ve ananesine aşırı düşkün olup, kaldığı ortamda mutlu olduğunun gözlemlendiğinin SİR raporu ile tespit edildiği görülmüş olup çocuğun psikolojik ve sosyolojik gelişimi, üstün yararı, ebeveynlerin çocuğa karşı kayıtsız kalmaları, ilgilenmemeleri dikkate alınarak asıl davanın kabulü ile, çocuğun annede olan velayet görevinin kaldırılmasına, birleşen davanın reddine karar verilmesinde, herhangi bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmıştır....

            u, davalı annenin yanına alarak ortak konutu terkettiğini ve annenin çocuğa bakamayacağını iddia ederek münhasıran velayetin kendisine verilmesini dava etmişken, davacı vekili 18.06.2015 tarihli duruşmada velayetin annede kalmasını ve baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasını istediklerini beyan etmiş, mahkemece; “davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının velayet talebinin reddine, davacı ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine" karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 177. maddesinde de belirtildiği üzere ıslah, yazılı veya sözlü olarak tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir. Islah istemi, açık bir irade bildirimi ile yapılmalıdır....

              Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, annenin çocuğun bakım ve gelişimi ile ilgilenmekte yetersiz kaldığına ilişkin somut bir delil bulunmadığı, velayetin annede kalmasının çocuğun yüksek menfaatine olacağı, velayetin değiştirilmesinin şartlarının oluşmadığı ve bu hususun davacı tarafından ispat edilemediği, bu nedenle davanın reddi kararının yerinde olduğu görülmekle davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu