Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK'nın 419/3. maddesine göre de velayet altına bırakılmasına karar verilen kısıtlı ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacaktır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemesidir. Bu halde uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülerek, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ...Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/05/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Boşanma sonucunda velayet kendisine verilmiş olan tarafın (annenin) ölümü nedeniyle, velayet kendiliğinden diğer tarafa (babaya) geçmez. Velayet hakkındaki hükümler kamu düzenine ilişkin olup, aslolan ergin olmayan çocuğun velayet altında bulunmasıdır. Bu nedenle dava dışı baba adına tebligat çıkarılarak velayete talip olup olmadığının sorulması, şayet babanın velayete talip olduğunu beyan etmesi halinde bu konuda babaya aile mahkemesinde dava açması için süre verilmesi, dava açıldığı takdirde velayet hakkındaki davanın sonucunun beklenmesi, babanın açtığı davanın olumsuz sonuçlanması ya da babaya ulaşılamaması veya dava açmayacağının anlaşılması durumunda dava tarihi itibariyle velayet altında bulunmayan küçüğe vasi tayini ile ilgili bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Eşlerin boşanması sonucu küçüğün velisi olan babanın kısıtlanması halinde velayet kendiliğinden anneye geçmez. Velayet halen babadadır. Ancak baba kısıtlandığı için velayet görevlerini yerine getirmesi mümkün olmadığı gözükmektedir. Kesinleşen mahkumiyet kararına göre babanın velayet hakkı askıya alınmıştır. Bu sebeple velayetin babadan kaldırılması koşulları oluşup oluşmadığı, küçüğün velayetini annesinin isteyip istemediği aile mahkemesince değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece babadaki velayet kaldırıldığı taktirde annenin velayeti isteyip istemediği istiyor ve yasal koşulları mümkün olduğu taktirde velayetin anneye verilmesi aksi halde vesayet makamına küçüğe yasal temsilci atanması için(vasi) ihbarda bulunulması gerekir....

    Kısıtlanıp velayet altında bırakılmasına karar verilen çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda "velayet" hükümleri uygulanır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemesidir. Kaldı ki kısıtlanan ergine vasi atanmasına gerek görülmeyerek babasının velayeti altında bırakıldığından velayet kararının vasilik kararında olduğu gibi uzatılması yönünde bir karar alınmasına da gerek bulunmamaktadır. Ne varki bu konuda kısıtlılığın devamının gerekip gerekmediğinin incelenmesi gerekmektedir. Bu durumda uyuşmazlığın ... Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile Mahkemesi sıfatıyla) görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi sıfatıyla )YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Kısıtlanıp velayet altında bırakılmasına karar verilen çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda "velayet" hükümleri uygulanır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemesidir. Kaldı ki kısıtlanan ergine vasi atanmasına gerek görülmeyerek babasının velayeti altında bırakıldığından velayet kararının vasilik kararında olduğu gibi uzatılması yönünde bir karar alınmasına da gerek bulunmamaktadır. Ne varki bu konuda kısıtlılığın devamının gerekip gerekmediğinin incelenmesi gerekmektedir. Bu durumda uyuşmazlığın...Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince ...Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi sıfatıyla)YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından velayet, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, velayet, tazminatlar ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının tüm, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece boşanma kararıyla birlikte, tarafların ortak çocukları olan Nisan'ın velayeti anneye 03.09.2001 doğumlu ...’un velayeti davalı babaya verilmiştir. Velayet tercihi konusunda ...'un davacı babayı tercih ettiği görülmüştür. Velayet düzenlemesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Alt soya karşı yaralama suçunun 5237 sayılı TCK'nin 53/1-c maddesindeki velayet hakkının kötüye kullanılması suretiyle işlenen bir suç niteliğinde olmadığı gözetilmeden sanığın 5237 sayılı TCK'nin 53/5. maddesi gereğince velayet hakkını kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK’un 322. maddesi gereğince, hükümden “Sanığın eylemini velayet hakkını kötüye kullanarak işlemiş olması nedeniyle TCK.nın 53/5. maddesi uyarınca katılan Mustafa üzerindeki...

            Bu ret kararının davalıya tebliğine ilişkin mazbatada tebligatın “muhatabın velayet altında olması sebebiyle aynı evde ikamet eden babası /annesi /ablası/ ağabeyi /yakını .’ye yapıldığı yazılıdır. Tebligatı davalı namına alanın “ kanuna göre kendisine tebliğ yapılması” mümkün olan şahıslardan olup olmadığında tereddüt hasıl olduğu gibi, muhataba tebligat yapılmamasının sebebi olarak da “velayet altında olması” gösterilmiştir. Muhatabın velayet altında olduğuna ilişkin bir bilgi olmadığı gibi, öyle de olsa bu takdirde tebligatın kanuni mümessiline yapılması icap eder. Bu bakımdan ek kararın tebliği usulsüzdür. Temyiz isteğinin reddine dair 08.08.2011 tarihli ek kararın ve diğer tarafın temyiz dilekçesinin temyiz eden davalıya, velayet altında ise kanuni temsilcisine usulüne uygun olarak tebliğinden ve belli sürenin geçmesi beklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.21.11.2012 (Çrş.)...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından velayet yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 05.06.2018 günü tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz aşamasında davacı kadın sunduğu dilekçeyle çocuğun velayetinin davalı babaya bırakılmasını, kendisinin velayet talebinin olmadığını beyan ettiği mahkemece alınan uzman raporunda da müşterek çocuğun velayetinin babasına verilmesini istediği kaldı ki babanın da velayet görevine engel bir durumunun bulunmadığı anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece; küçük ... davalı annede bulunan velayet hakkı kaldırılarak ... velayeti anneannesi ...'e verilmiş, hüküm davalı anne tarafından velayetin davacıya verilemeyeceği ve davacının vasi olarak atanması gerektiği gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 404. maddesinde velayet altında bulunmayan küçüklerin vesayet altına alınacağı düzenlenmiştir. Sözü edilen yasal düzenlemeye göre velayet hakkı münhasıran anne ve babaya tanınan bir hak olup evlat edinme hariç ana baba dışında hiç kimseye tevdi olunamaz....

                  UYAP Entegrasyonu