Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. TMK'nun 323.maddesine göre; ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir....

Maddesinde kişisel ilişki hakkının velayet hakkı kendisinde olmayan eş için öngörüldüğünü, bu durumda, velayetin henüz davalı anneye tek başına bırakılmış olmadığından, Türk Medeni Kanununun 325. maddesindeki küçükle üçüncü kişi konumundaki hısım (davada dede, babaanne, hala) arasında kişisel ilişki kurulması koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; taraf teşkilinin sağlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar yasal süresi içerisinde verdikleri istinaf dilekçesi ile davanın reddini istinaf etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, TMK'nın 325. maddesi uyarınca davacılar ile çocuklar T6 ve T7 arasında kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir....

Çocuğun huzurunun tehlikeye girmesi, ana ve babanın yükümlülüklerine aykırı davranmaları, çocuk ile ciddi olarak ilgilenmemeleri ya da önemli sebeplerin varlığı halinde kişisel ilişki kurma hakkının reddedilmesi veya kendilerinden alınması mümkündür. Dosya kapsamından davalı-karşı davacı baba ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmasına engel böyle bir durumun varlığı tespit edilemediği gibi, 02.06.2014 tarihli uzman raporunda da davalı-karşı davacı baba ile küçük arasında kişisel ilişki kurulması yönünde rapor tanzim edilmiştir. O halde, velayeti annede bulunan müşterek çocuk Boramir Ege ile baba arasında kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde davalı-karşı davacı babanın bu talebinin de reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

    Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin karardan önce psikolog, pedagog ve ya sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlar tarafından her iki tarafın yaşadığı ortamda ayrı ayrı inceleme yapılması, taraflarla ve çocukla görüşmek suretiyle velayet ve şahsi ilişki düzenlenip düzenlenmeyeceği, şahsi ilişkinin süresi konusunda ayrıntılı rapor alınması gerekli iken bu hususta rapor alınmadan karar verildiği görülmüştür. İstinaf incelemesinin yapılabilmesi için tarafların tüm talepleri hakkında delillerin değerlendirildiğini gösterir biçimde usulüne uygun toplanmış delillerin dosyada bulunması zorunludur. Kabule göre de; hafta sonları için düzenlenen kişisel ilişkinin neden yatısız olarak düzenlendiği de açıklanmaksızın yatısız kişisel ilişki düzenlenmesi doğru bulunmamıştır....

    Buna göre; çocukla kişisel ilişki kurulmasının engellenmesi, çocuğun fiilen velayet hakkı olmayan annede ya da babada bırakılması veyahut çocuğun üçüncü kişinin yanında bırakılması, çocuğun menfaatinin gerektirdiği nedenler (örneğin sağlık, eğitim, ahlâk, güvenlik), velayeti kendisinde bulunan annenin ya da babanın yeniden evlenmesi, velayet hakkı kendisine verilen tarafın bir başka yere gitmesi, ölüm veya velayet görevinin kullanılmasının engellenmesi velayetin değiştirilmesi sebepleri olarak sayılabilir. Velayetin yukarıda sayılan sebeplerin gerçekleşmesi durumunda değişmesinin birtakım sonuçları da ortaya çıkmaktadır. Velayetin değiştirilmesi ile birlikte velayeti kendisinde bulunmayan anne veya babanın çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı bulunmakta olup, mahkemece de bu ilişkinin kurulması gerekir. Yine velayeti kendisine verilmeyen tarafın çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu da unutulmamalıdır....

    değiştirilmesine karar verilebileceği hususunun velayet verilen anneye ihtarına, kişisel ilişki sonucunda çocuğun velayet sahibi anneye tesliminde zorluk çıkartılması halinde kişisel ilişkinin sınırlandırılabileceği ya da kaldırılabileceği hususunun babaya ihtarına" karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti babaya bırakılan müşterek çocuk ...14.08.2005 doğumludur.Küçükle anne arasında her hafta Cumartesi ve Pazar günü kişisel ilişki kurulması, babanın velayet görevini gereği gibi yerine getirmesini engeller ve babayı eve bağımlı hale getirir.O halde ayın belirli haftalarında kişisel ilişkinin düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - İştirak Nafakası - Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından velâyetin değiştirilmesi davasının reddi yönünden; davalı tarafından ise kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacının reddedilen velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma kararıyla birlikte yapılan velayet düzenlemesinde çocuklardan 1995 doğumlu Bedirhan'ın velayeti davalı babaya, 2005 doğumlu Nazlıcan'ın velayeti ise davacı anneye verilmiştir. Birden fazla çocuğun velayet düzenlemesinin yapılıp, velayetin farklı veliye bırakıldığı durumlarda; velayet kendisine verilmeyen eşle kurulan kişisel ilişkide; kişisel ilişki dönemlerinde çocukların bir arada olabileceği şekilde düzenleme yapılması; çocukların sağlıklı gelişimi için gereklidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı baba tarafından kişisel ilişki yönünden, davalı anne tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Küçük .... 13.01.2006 doğumlu olup, davacı baba boşanma davası ile anneye verilmiş olan velayetin anneden alınarak kendisine verilmesini istemiştir. Velayet kamu düzeni ile ilgili olup, çocuğun üstün yararı zorunlu kılmadığı müddetçe tarafların bu konuda anlaşmaları yada davalının davayı kabulü tek başına hukuki sonuç doğurmaz. Müşterek çocuğun, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren davacı babasıyla yaşamaya başladığı iddia edilmiş ancak buna ilişkin her hangi bir delil sunulmamıştır....

            UYAP Entegrasyonu