Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayet ve Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının velayetin yeniden düzenlenmesi davasının reddi kararına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin yeniden düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç)....

    Günü saat 10:00'dan 3.günü saat 10:00'a kadar , her yıl babalar günü saat:10:00'dan 17:00'a kadar olmak üzere baba tarafından çocuğun anne yanından teslim alınarak süre sonunda bizzat baba tarafından çocuğun anneye teslim edilmesi suretiyle kişisel ilişki kurulmasına, (davalı babanın vardiyalı çalıştığı, haftasonu mesi yaptığı anlaşılmakla; kişisel ilişki gününe denk gelen günlerde mesai yaptığını belgelemesi halinde kişisel ilişkinin bir sonraki haftaiçi kurulacak şekilde taraflarca belirlenmesine) velayet ve şahsi ilişkinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren uygulanmasına, davacı kadının manevi tazminat talebi yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, " karar verilmiştir....

    Velayetin değiştirtilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması davasında; Dosya içinde alınan sosyal inceleme raporları, annenin velayet görevinin gereklerini ihmal ve istismar ettiğinin, kişisel ilişkiye engel olduğunun ispatlanamaması, çocuğun anne ile kalmak istemesi, davacı tarafından kişisel ilişki için başlatılan icra takibinin de anne tarafından engellendiğine dair dosyaya herhangi bir delil sunulmamış olması nazara alınarak velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı iştirak nafakasının kaldırılması davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmış olup, davacının istinaf talebinin reddine karar verilerek dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın asılsız ithamlarda bulunduğunu, müşterek çocuğun annesi ile birlikte gittiğini, kendisine ait odası ve güzel bir yaşamı bulunduğunu, müşterek çocuğa müvekkilinin baktığını ve yanından ayırt etmediğini, müşterek çocuğun sadece teslim günlerinde anneannesine gittiğini ve oradan teslim edildiğini, davacının çalıştığını müşterek çocukla ilgilenmesinin mümkün olmadığını, müşterek çocuğun müvekkilinin eşi tarafından sevilmekte olduğunu ve gerekli ilginin de gösterildiğini, davacının olayın yaşandığı güne kadar çocuğu teslim almaya kendisinin hiç gelmediğini, her geldiklerinde müşterek çocuğu aldıklarını, müşterek çocuğu gelip almadığı günler çok olduğunu, davacının kişisel ilişki günlerine riayet eden bir kişi olmadığını, müvekkilinin hiçbir zaman velayet hakkını kötüye kullanmadığını, aksine davacı tarafın kişisel ilişki hakkını kötüye kullandığını, bu nedenlerden dolayı velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin yönünden de davanın...

    Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde; çocuk yönünden, ana ve baba sevgi ve ilgisinin yaşanması, ana ve babalık kimliğinin tanınması; ebeveynler yönünden ise, ana ve babalık duygularının tatmini esastır. Bu bakımdan; velayeti babaya verilen çocuk ile anne arasında kurulan kişisel ilişki annelik duygularını tatmine elverişli, yeterli ve makul bulunmuş, bu aşamada çocuğun üstün menfaatine aykırı düşecek daha ciddi bir sebebin ileri sürülmediği de gözetilerek, daha fazla genişletilmesine gerek görülmemiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....

    Kimlik Numaralı BUSE KÖSE'nin VELAYET HAKKININ T.C. Kimlik numaralı davalı baba T2'den KALDIRILMASINA, Tarafların müşterek çocuğu Caner KÖSE ve Buse KÖSE'nin VELAYETİNİN Davacı anne T1'ye VERİLMESİNE, Müşterek çocuk Can KÖSE yönünden açılan velayet değişikliği davasının reddine, aralarında ki kişisel ilişkide düzenleme yapılmasına, Velayeti Davalı babada olan müşterek çocuk CAN KÖSE ile DAVALI ANNE arasında kişisel ilişki kurulmasına, Velayeti DAVACI ANNEYE verilen müşterek çocuklar Caner KÖSE ve Buse KÖSE ile DAVALI BABA arasında kişisel ilişki kurulmasına," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı, Caner ve Buse'nin velayeti yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı anne tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir....

    kalması suretiyle kişisel ilişki kurulmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Davalı küçük İremsu ile görüşemediğini bu hususta karar verilmesini talep etmiş ise de ;bu konuda açılmış bir dava bulunmadığı, eldeki davanın niteliği dikkate alındığında davalının çocukla kişisel ilişki kurulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ,bu hususta dava açmakta muhtariyetine karar vermek gerekmiştir. Gösterilen nedenlerle davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkeme kararının düzeltilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

    Mahkemece dosyaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda erkeğin asıl boşanma davası kabul edildiği halde asıl davada velayet talebi reddedilerek velayet yönünden hüküm kurulmamış, birleşen erkeğin tedbiren velayet davasında ise ortak çocukların velayetlerinin baba...a verilerek anne ile aralarında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Birleşen dava velayetin "tedbiren" düzenlenmesi davası olup bu davada hükmedilen velayete ilişkin düzenleme boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar hüküm ifade edecektir. Buna karşılık asıl boşanma davasında boşanma kararı verilmesine rağmen ortak çocukların velayetleri hakkında (TMK m.182) düzenleme yapılmamış, velayetler askıda kalmıştır. Açıklanan nedenlerle boşanma davasında ortak çocuklara yönelik velayet düzenlemesi yapılmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

      Velayet, aynı zamanda annenin velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de içerir.Açıklanan nedenlerle;ilk derece mahkemesi kararına dair davacı-karşı davalı kadın vekilinin itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Velayeti annesinde olan küçük Barış John ile baba arasında belirli günlerde yatılı olacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yanında telefon ile de kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Ne var ki, telefon görüşmelerini kapsayacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi infazda güçlüğe yol açacak niteliktedir. Yerel mahkemece infazda güçlük yaratılıp tereddüt oluşmasına sebebiyet verecek nitelikte kişisel ilişki düzenlemesi yapılması doğru değildir....

      UYAP Entegrasyonu