Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi tarafından toplanan deliller ışığında TMK 348 maddesine göre velayet görevinin ihmal edildiğinin tespitinde, babada bulunan velayet hakkının kaldırılarak baba ile şahsi ilişki düzenlenmesinde ve vasi tayini için sulh hukuk mahkemesine ihbarda bulunularak çocuğun anneden bağlanan ölüm aylığı üzerine tedbir konulmasında herhangi bir isabetsizlik yoktur. Davalının SİR raporlarının taraflı ve etki altında düzenlendiği yönündeki istinaf başvurusunun herhangi bir dayanağı bulunmamaktadır. Sonuç olarak; davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- Dosya kapsamı, delil durumu incelendiğinde, Sivas 1....

Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayet haklarının davacı kadına verilmesine, davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile tedbir, yoksulluk nafakasına ve müşterek çocuklar yararına ise nafakalara hükmedilmiş, hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, velayet, davacı kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmiş Dairemizin 30.09.2015 tarihli kararıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.. Boşanma hükmü temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davacı ... 03.11.2015 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 311. maddesi uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Davadan feragat davanın fer'ilerini de kapsar....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık; velayet ve tedbir nafakası istemlerine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi ....Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 24.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Yerel mahkemece verilen hüküm; tedbir nafakası ile velayet ve kişisel ilişkinin düzenlenmesine ilişkin olup, davalı tarafça hükmün bu yönlerden temyiz edilmiş olmasına göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne müvekkili ve müşterek çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin velayet davasının reddine, müşterek çocuklarla davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, davalı-karşı davacı kadının tedbir nafakası talebinin kabulü ile kadın lehine aylık 1.800 TL, müşterek çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 1.200 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; Velayetin değiştirilmesi (TMK m. 349) Kişisel ilişki kurulması ve Tedbir nafakası( TMK 197. md.) istemine ilişkindir....

        Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re’sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir.(HMK.md.385/2). Velayet düzenlemesinde, çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise, çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri uyarınca çocuk kendisini ilgilendiren davalarda kendisine danışılmak ve görüşünü ifade etmek hakkına sahiptir....

        ın velayet konusunda görüşlerine başvurulmadan velayet düzenlemesi yapılmıştır. Bu bakımdan nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihinin kendisinden sorulması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Ortak çocuk ...'ın dava tarihi itibariyle baba yanında bulunduğu, 25/11/2014 tarihli celsede ortak çocuk ...'ın velayeti tedbiren anneye verilmesine rağmen dosya kapsamındaki 21.04.2015 ve 01.07.2015 tarihli uzman raporlarına göre küçük ...'ın fiilen baba yanında kalmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. O halde bu husus gözetilmeden ortak çocuk ... için davacı yararına dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmolunması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

          Mahkemece anne ile her hafta sonu kurulan kişisel ilişki, çocuğun bedeni ve fikri gelişimini olumsuz etkileyebileceği gibi, babanın da velayet görevini yerine getirmesine engel olacak derecede fazladır. Küçüğün yaşı, eğitimi ve gelişimi, kişisel ilişkinin niteliği de göz önüne alınarak daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi doğru görülmemiştir. 4- Ortak çocuk davanın devamı sırasında davalı- davacı baba yanında kalmaktadır. Mahkeme tarafından dava tarihinden itibaren, karar kesinleşinceye kadar ortak çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde sadece velayet hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

            Maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuklar Minel ve Kıvanç'ın velayetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; geçici velayetin babaya verilmesine ilişkin 18.04.2019 tarihli ara karar ile velayet düzenlemesine ve müşterek çocuklar için kadın lehine iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiğine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. Davacı kadın vekilinin; velayet düzenlemesine ve iştirak nafakası verilmesi gerektiğine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir....

            Dosyada bulunan sosyal inceleme raporları, müşterek çocukların velayet konusundaki tercih ve düşünceleri ile baba ile yapılan görüşme sonucu düzenlenen sosyal inceleme raporundaki tespitler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Velayet kendisine verilen ebeveynin yanında kalmasının çocukların bedeni, fikri, ahlaki gelişimine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı delillerin bulunmaması, hemen meydana gelecek bir tehlikenin varlığının da ispat edilmemesi, müşterek çocukların velayet hususundaki beyanları, fiili durum, dosya içerisindeki denetime elverişli sosyal inceleme raporları, velayet ve kişisel ilişkiye dair ilamların maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceğine dair genel ilke ve de tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, çocukların üstün yararına uygun olduğu anlaşılan velayet ve kişisel ilişkiye dair yapılan düzenlemede, Herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından...

            UYAP Entegrasyonu