Buna göre ilk derece mahkemesince davacının talebinden daha fazla miktarda tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru bulunmadığından davalının istinaf başvurusunun bu yönde kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar verme makamındaki kişinin de aynı yönde vermesi gerekecektir. Yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırına ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir....
nun 182. maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Aynı kanun'un 327/.... maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı, 330. maddesinde; nafaka miktarının, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirleneceği, 331. maddesinde de; durumun değişmesi halinde hakimin, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyeceği hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan nafaka miktarı belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
birliği içerisinde gayrimenkul ve aracı mal kaçırmak kastı ile muvazaalı olarak sattığını, evliliğin çekilmez boyuta geldiğini belirterek boşanma ve velayet ile davacı için aylık 1.000,00 TL, tedbir ve yoksullukluk nafakasının faizi, her bir çocuk için ayrı ayrı 450,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının faizi ile ayrıca 150.000,00 TL manevi tazminatın da faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Bu bakımdan ortak çocukların mahkemece veya istinabe suretiyle bilgilendirilerek,velayet hakkındaki tercihinin kendisinden sorulması tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, velayet konusunda yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 4-Mahkemece davacı-davalı kadın lehine dava tarihinden tanıma kararının kesinleştiği 26.11.2013 tarihine kadar tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
HUKUK DAİRESİ Dava; evliliğin devamı sırasında açılan, tedbiren velayet ve müşterek çocuklar için tedbir nafakası istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 22/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar verme makamındaki kişinin de, aynı yönde karar vermesi; yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır. Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır....
Dava, davacı ve ilk derece mahkemesince velayetin değiştirilmesi olarak nitelendirilmişse de, dava dilekçesindeki açıklamalardan davanın velayetin kaldırılması istemine ilişkin olduğu açık olup amca tarafından anneye karşı açılmıştır. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. İlk derece mahkemesince SİR raporu alınmadığı görülmekle, davacı, davalı ve çocuklarla da görüşülerek ve çocukların bulunduğu ortam incelenerek velayet konusunda sir raporu alınması gerekmektedir. Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m. 348). Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir....
tazminatların ve ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı ile velayet düzenlemesi" yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müşterek çocuk için belirlenen tedbir nafakası miktarının çok düşük olduğunu, kadın yararına da nafakaya hükmedilmesi gerektiğini, tarafların ayrı yaşama tarihinden itibaren nafakaya hükmedilmesi gerektiğini belirterek verilen kararın bu yönlerden bozulmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tedbiren velayet düzenlemesi ve tedbir nafakası talebine yöneliktir. Davacı taraf; çocuk için belirlenen nafaka miktarının düşük oluşu ve kadın için tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönünden, davalı taraf mahkemenin yetkisi, derdestlik ve birleştirme taleplerinin reddi, tanıklarının dinlenmemesi, reddedilen kısım yönünden lehine vekalet ücreti verilmemesi, velayet düzenlemesi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir....