Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

T5 vekil olarak yetkilendirildiği, söz konusu vekaletnamede vekil, vekaletnamede verilen yetkilerin bir kısmı veya tamamı ile başkalarını tevkil, teşrik ve azle mezun ve yetkili kılınmıştır. Adı geçen vekil tarafından, vekaletnamede kendisine verilen yetkiye dayanılarak, dosyada mevcut 21.01.2019, 24.02.2020, 04.09.2020 tarihli "YETKİ BELGESİ" ile Av. T6 bu davayı takip etmesi hususunda yetki verilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 25.02.2021 tarihli gerekçeli karar, davalı vekili sıfatı ile Av. T6 06.03.2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, mahkemece süresi içinde taraflarca istinaf kanun yoluna müracaat edilmediğinden kararın kesinleştiği belirtilerek 23.03.2021 tarihli kesinleşme şerhi hüküm altına yazılmıştır. Daha sonra davalı vekili Av. T5 tarafından verilen 24.03.2021 tarihli dilekçe ile, gerekçeli karar kendilerine tebliğ edilmeden kararın kesinleştirildiği ileri sürülerek istinaf kanun yoluna müracaat etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İPOTEĞİN KALDIRILMASI (FEKKİ) Taraflar arasında görülen tapu iptali tescil ve sahteliğin tespiti davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

    a verdiği, çekin tahsil için bankaya ibrazında sahte olduğunun tespit edildiği, bu surette sanığın resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda; suça konu çekin adli emanetin 2011/1099 sırasında kayıtlı olmasına rağmen, Adli Emanet Memurluğu'nun 19.11.2014 tarihli cevabi yazısında, suça konu çekin Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosunun 30.05.2014 tarih, 20123/10346-2 soruşturma ve 2013/466 yetkisizlik kararına istinaden Uzlaştırma Bürosuna teslim edildiğinin bildirilmiş olması, söz konusu çekin mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilip, sahte olup olmadığı, sahte ise bu sahteliğin aldatma kabiliyetinin olup olmadığı hususunda herhangi bir inceleme ve sanığın savunmalarının doğru olup olmadığı hususunda herhangi bir araştırma yapılmamış olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, öncelikle Uzlaştırma Bürosuna gönderildiği belirtilen suça konu çek aslının...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece; dava konusu bono davacının vekaletname verdiği vekili tarafından vekaletnamede verilen yetkiye istinaden tanzim edilip davalıya verildiği, gerek vekaletnamede yetkinin bulunduğu, gerekse de azilden önce tanzim edildiği, bu nedenle bononun yetkili kişi tarafından tanzim edilmiş ve unsurları bulunan bono olup geçerli olduğu, bundan dolayı davacının bu husustaki iddiasının yerinde olmadığı, her ne kadar davacı davalı ile aralarında bir ticari ilişki ve mal alım satımı söz konusu olmadığı, bu nedenle de dava konusu bonodan dolayı borçlu olmadığını iddia etmiş ise de kambiyo senetleri asıl borç ilişkisinden bağımsız borç doğurduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunması gerekmediği, davacının ayrıca vekilin davalı senet alacaklısı ile anlaşarak ve vekalet görevini kötüye kullanarak senet tanzim ettiği iddiasında da bulunduğu, bu durumda davacının vekalet verdiği vekille aralarındaki anlaşmaya aykırı ve kendisine zarar vermek kastıyla hareket...

        Hukuk Dairesinin 14/10/2014 tarih 2014/20701 Esas 2014/23600 Karar sayılı ilamında, borçlunun şikayet dilekçesinde yurt içi adresi bulunmadığı gibi dilekçe ekindeki vekaletnamede de borçlunun yurt dışı adresinin belirtildiğinden yurt içi adres bildirme zorunluluğunun usulünce yerine getirilmediği anlaşılmış olup, somut olayda davacının vekaletnamede de belirtilen yurt içi adresi olan Kılıçarslan Mah. Kızılırmak Cad. Özgür Apt....

        A blok 3 no'lu bağımsız bölüm ise gerek arsa sahibinin verdiği vekaletnamede gerekse aynı tarihli ek sözleşmede gösterilen ...'un kardeşi ...’a satılarak devredilmiş, A 24 no'lu bağımsız bölümün gerek vekaletnamede gerekse ek sözleşmede yükleniciye ait olduğu kabul edilerek yüklenicinin dilediği kişiye satış yapması benimsenmiş, buna göre tapu arsa malikince ...’a devredilmiştir. D blok 2 no'lu bağımsız bölüm, arsa sahibince yükleniciye verilen vekaletnamede ...’a satış için yetki verilmiş, nitekim tapuda da aynı şahsa satılmıştır. D 11 ve B 2 nolu bağımsız bölümlerin ek sözleşmede ...’a devredilmesi kararlaştırılmış, tapuda ise kardeşi ...’a devredilmiştir. B blok 1 no'lu bağımsız bölüm ise, ek sözleşmede yükleniciye ait olduğu kararlaştırılmış, nitekim buna uygun olarak arsa sahibince tapuda ...’a devredilmiş ve anılan bu delil ve olgular dışında yüklenici tarafından aksine bir delil ileri sürülmemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mühür bozma Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanıklar müdafilerinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak; 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının kabul edilip edilmemesi hususundaki beyan kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olup, hak sahibinin açık beyanı ya da açıkça (varlığı halinde) vekaletnamede bu hususta vereceği yetki ile vekilin kullanabileceği somut olayda, sanık ...’nın 03.12.2014 tarihli duruşmada, sanık ...’in ise Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/599 Esas sayılı 18.02.2014 tarihli talimat mahkemesince alınan savunmalarında haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını kabul ettikleri, dosya içerisindeki sanık ...’nın Av. ...’i yetkilendirdiği Beyoğlu 22....

            ı temsilen imzaladıklarını, vekaletnamede senet düzenleme yetkisinin de bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının verdiği vekaletnamede öngörülen kapsamlı yetki nedeniyle ... ve ...'ın borçlunun ticari mümessili oldukları, BK'nun 450/1 maddesinde ticari mümessilin hüsnüniyet sahibi şahıslara karşı müessese sahibi hesabına kambiyo taahhüdünde bulunmak ve onun namına müessesenin gayesine dahil olan bütün tasarrufları yapmak yetkisine haiz sayıldığı, davalının baba-oğul arasındaki ilişkiyi bilebilecek durumda olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava dilekçesine ekli vekaletnamede vekil eden davacıların kızının adının değiştirilmesi konusunda avukatlarına verdikleri özel bir yetki bulunmamaktadır. Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olan ad değişikliği davasının vekil aracılığı ile açılabilmesi için vekile verilen vekaletnamede özel yetki olması gerekir. Bu durumda mahkemece düzenleme şeklinde vekaletname ile dava açan avukata dava konusu işle ilgili özel yetkiyi içeren vekaletnamesini ibraz etmesi için belli bir süre tanınması, bu süre içerisinde vekil vekaletnamesini getirmediği ya da asiller bir dilekçe ile veya bizzat duruşmaya gelerek özel yetkisi bulunmayan vekilin açmış olduğu davaya ve yapılan işlere icazet verdiğini bildirmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken davaya bakılıp esas hakkında hüküm kurulması, 2-Dava, davacının nüfusa kayıtlı olduğu yer (Birecik İlçesi Dorucak Köyü) ve ikametgahı mahkemesi olan Birecik'te açıldığı halde gerekçeli kararın başlık kısmında Keles ...'...

                a ait olduğunu, ancak vekaletnamede borçlanma ve senet düzenleme yetkisinin bulunmadığını, senedin muvazaalı olarak düzenlendiğini belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı asil, senedi davacıdan değil ... isimli şahıstan aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve Adli Tıp Kurumu raporuna göre, senetteki imzanın davacıya ait olmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı asil tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu senedin davacı ... adına vekili dava dışı ... tarafından imzalandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda vekilin müvekkili adına kambiyo senedi düzenlenme yetkisi bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Dosyaya sunulan 16/12/2005 tarihli vekaletnamede vekilin bono düzenleme yetkisi bulunmadığı görülmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu