Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiğinin anlaşılması karşısında; mükerrer yargılamanın önüne geçilmesi ve gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından, anılan dosya getirtilip incelenerek, mümkünse davaların birleştirilmesi hususunun düşünülmesi, olmadığı takdirde dosyadaki ilgili belgelerin onaylı suretlerinin bu dosya içine alınıp, eldeki davanın mükerrer olup olmadığı da araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi, 2- Kabul ve uygulamaya göre; a- Suça konu çekin katılan tarafından bankaya ibraz edildiğinde sahteliğin anlaşıldığı iddia olunan olayda; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından, ilgili bankadan sorulmak suretiyle çekin sahte olup olmadığı ve eğer sahte ise sahteliğin sebebi kesin olarak belirlendikten sonra, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, b-...

    Esasen Hazinenin sahteliğin tespiti isteğinde hukuki yararı mevcut olup,sahteliğin tespiti halinde iade'i muhakeme yoluna başvurabileceği kuşkusuzdur. Buna göre tapu iptal ve tescil davasının usul bakımından reddine karar verilmiş olması doğrudur.Bu yöne değinen hazinenin temyiz itirazı yerinde değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Dosyada bulunan 01.09.2010 tarihli bilirkişi raporuna göre suça konu aile cüzdanının bütünüyle sahte olarak oluşturulduğu, sahteliğin aldatma kabiliyetine haiz olduğununun belirtilmesi, mahkemece gerekçeli kararda bahsi geçen bilirkişi raporuna dayanılarak sahteliğin aldatma kabiliyetinin bulunduğunun kabul edilmesi ve aslı dosya arasına getirtilen suça konu belge üzerinde heyetimizce yapılan gözlemde; suça konu tamamen sahte olarak oluşturulan aile cüzdanında yapılan sahteciliğin iğfal kabiliyetini haiz olduğunun gözlemlenmesi nedeniyle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; Ancak; T.C....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davacıya ait taşınmazın kamulaştırma işlemleri sırasında tanzim edilen kıymet taktir tutanağı ve raporlarındaki sahteliğin tespit edilmesi ve bu belgelerin iptali davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 31.01.2012 günü aleyhine temyiz olunan davalı idare vekili Av....'ın yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden, temyiz eden davalının yokluğunda duruşmaya başlanarak temyiz isteminin süresinde olduğu görülüp, davalı idare vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü....

          Asliye Ticaret Mahkemesine devredilerek 2014/430 esasını alan dosyada 27 Mayıs 2013 tarihli ara karar doğrultusunda bilirkişi raporu alınmasına karar verildiğini, bu doğrultuda oluşturulan heyetten rapor alındığını, anılan raporda gerekçeleri de belirtilerek ve gösterilerek imzaların Nuriye Demirci'ye ait olmadığı kanaatine varıldığını, bu kanaat üzerine huzurdaki istinafa konu olan sahteliğin tespiti davası açıldığını, Gerek ilk menfi tespit davası açılırken gerekse de huzurdaki istinafa konu sahteliğin tespiti davası açılırken müvekkilenin hiç imza atmadığı değil, bilakis sadece bir imza attığı ve fakat diğer imzaların özellikle kefalet ile alakalı kısımdaki imzaların müvekkiline ait olmadığı yönünde beyanda bulunduklarını, Huzurdaki dava için Adli Tıp Kurumundan gelen raporun özensiz ve gerekçesiz nitelikte olduğunu, İlk rapordaki bilirkişi görüşlerini çürütecek hiçbir gerekçe ileri sürülmeden imzanın aynı el mahsülü olduğuna dair verilen raporun bilimsellikten uzak olduğunu...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya arasında bulunan suça konu nüfus cüzdanının heyetimizce incelenmesi neticesinde ; belgenin lamine ile kaplanmış olduğu, lamine üzerinde bulunan soğuk mühür izinin fotoğraf üzerine de gelecek şekilde var olduğu, sahteliğin ilk nazarda ve kolaylıkla dikkati çekmeyeceği cihetle, aldatma yeteneğinin bulunduğunun tespiti ile yapılan incelemede; Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre; sanığın resmi belgede sahtecilik suçunun sübutu kabul, suç vasfı tayin, takdiri indirim nedeninin niteliği takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, T.C....

            bakımından, suça konu çekin aslının getirtilip incelenerek kambiyo senedi vasfında olup olmadığının tespiti, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığına ve sahteliğin ne şekilde yapıldığına yönelik bilirkişi raporu alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 13.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında menfi tespit istem gerekçesi olarak da ileri sürüldüğü, işbu davada HMK 208. maddesi gereğince sahteliğin tespiti isteminde davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili istinaf etmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacı ...'nun İstanbul 16....

                gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 2- Sanık ... ile ilgili yapılan incelemede; Sanığın UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında, hükümden sonra 18.03.2016 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, bu durumun kesin olarak tespiti halinde 5237 sayılı TCK'nın 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  belirterek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu