Asansör'ün vekilinin kendisini arayarak uzlaşmak istediklerini beyan ettiğini, davaya konu alacak hesaplanarak toplam alacağının 31.769,00 TL'nin karşı taraf vekiline bildirildiğini, daha sonra gönderilen mail ile %10 karşı vekalet ücreti talep edildiğini, davalıların kendi aralarında anlaştıklarını ve davanın feragat ile sonuçlandığını, davalı ... ile avukatlık vekalet ücret sözleşmesinden kaynaklanan 5.000,00 TL vekalet ücret alacağının ve haricen sulh olan diğer davalıdan 3.790,00 TL karşı yan vekalet ücretinin tamamının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davanın Hatay 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin derdest olan 2015/676 Esas sayılı dosyasındaki talep edilmeyen İcra Akdi Vekalet Ücretine ilişkin olduğu açıkça anlaşılacağını, Hatay 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin dava dilekçesi incelendiğinde Hatay 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/94 Esas sayılı dosyasındaki haksız azil nedeniyle Akdi Vekalet Ücreti ve Karşı Taraf Yasal Vekalet Ücretinin ve ayrıca iş bu ilama dayalı olarak Hatay İcra Müdürlüğü’nün 2015/24261 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinden dolayı haksız azil nedeniyle Karşı Taraf Yasal Vekalet Ücretinin talep edildiği,ancak iş bu icra dosyasına ilişkin olarak Akdi Vekalet Ücretinin sehven talep edilmediği açıkça anlaşılacağından bu dava dilekçesi ile de vekalet ücretinden kaynaklanan alacak davasının icra dosyasında talep edilmeyen akdi vekalet ücretine ilişkin olduğunu açıkça belirtmelerine rağmen ve davaların tek elden yürütülmesi açısından birleştirme talep etmelerine...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2911 sayılı Kanuna Muhalefet Hüküm : CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık müdafiinin temyiz talebinin vekalet ücretine yönelik bulunduğu belirlenerek, vekalet ücreti yönünden sınırlı olarak yapılan incelemede; Dosyaya vekaletname ibraz edilmediği anlaşılmakla vekalet ücretine hak kazanılması söz konusu olmadığından sanıklar müdafinin vekalet ücreti talebine yönelik temyiz istemlerinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 23.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili, vekalet ücreti belirlenirken esas alınan miktarın yanlış olduğunu, taşınmazın değerinin nazara alınması gerektiğini, karşı yan vekalet ücretinin nazara alınmadığını, havale dekontlarındaki miktarların vekalet ücret alacağından düşülmesinin yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, azlin haklı olduğunu, takip edilen işlerde dinlenen tanıklara gerekli sorular sorulmayarak aleyhe durumların yaratıldığını bunun da haklı azil sebebi olduğunu beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GERKEÇE : Taraflar arasında vekalet ilişkisinin kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur....
Maden A.Ş. arasında düzenlenen 12.9.2007 tarihli “Mutabakat Sulh ve İbra Anlaşmasıdır.” başlıklı sulh protokolü üzerine, feragatle sonuçlanmış olup, taraflar arasında vekalet ücret sözleşmesi bulunmadığından, davalı ...’a, sulh sonucunda kazandırılan menfaatin tespiti ile, vekalet ücretinin de buna göre tespiti gereklidir. Mahkemece bu miktarın, sulh protokolünde belirtilen 32.000,00 TL olduğunun kabulü ile bunun %10’u olan 3.200,00 TL üzerinden vekalet ücretinin tahsiline karar verilmişse de, söz konusu protokol gereğince davalı ...’a ödenmiş olan bu miktar, taraflar arasında sulh olunan miktar olmadığı gibi, sulh sonucunda ona kazandırılan yegane menfaat de değildir. Esasen bu miktarın, ...’un, taşeron olarak verdiği hizmetler sırasında doğan vergi ve bunların gecikme zammı ve faizlerine ilişkin olup, vekalet ücretine konu olan davalardan tamamen bağımsız olduğu da anlaşılmaktadır....
Davalı Emine Şirin Yörük vekilinin 10/02/2021 havale tarihli cevap layihasıyla, aradan uzun yıllar geçtiği, müvekkillerinin hangi taşınmazları kamulaştırdıklarını hatırlamadıklarını, bedel arttırımı için murislerinin avukata vekalet verdiğini, 25 yıl geçtikten sonra dava açılması ve yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmelerinin doğru olmadığını, müvekkillerinin davaya sebebiyet vermedikleri, AYM kararı gereğince davacı idare lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiği, davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçede gösterilen hesaplama ve ulaşılan vekalet ücreti ile hüküm kısmında gösterilen 50.000,00 TL vekalet ücreti arasında çelişki bulunduğunu, davalılar lehine fazla vekalet ücretine hükmedildiğini, davalı Münevver yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir iken nispi vekalet ücretine hükmedildiğini ve tamamlanmış iş yönünden vekalet ücreti talep edildiğinden haksız azil gerekçesiyle ücrete hak kazanıldığı tespitinin yerinde olmadığını savunarak kararın kaldırılmasını ve davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
15.477,19 TL icra vekalet ücreti takdir edildiğini, söz konusu tutarlar bakımından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı T5 ise haksız azil nedeniyle müvekkil-akdi vekalet ücreti bakımından sorumluluğu bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, 28.927,19 TL vekalet ücreti alacaklarının azil name tarihinden ( 25/08/2020) itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL akdi vekalet ücretinin T5'ten tahsili ile müvekkiline verilmesine, Pınar Kılıçdaroğlu adına olan taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle 28.927,19 TL bakımından davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, akdi vekalet ücreti bakımından belirlenecek alacak için yargılama giderlerinin T5 sorumlu olmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ücreti ile 29.000- TL yasal vekalet ücretini olmak üzere toplam 58.000- TL vekalet ücretinin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen dava yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Her ne kadar vekalet sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlıklar 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa kapsamına alınmış ise de, somut davada taraflar arasındaki vekalet akdine konu işin, davalı şirkete ait bonoların tahsili istemine ilişkin olduğu,davacı avukata vekalet veren davalı şirketin de tüzel kişi tacir sıfatını haiz olduğundan vekalet sözleşmesinin ve ihtilaf konusunu oluşturan tüm işlemlerde davalı şirketin ticari ve mesleki amaçlarla hareket etmesi ve davalı şirket alacağının tahsili için davacı avukata vekalet vermesi sebebiyle, ne davacının ne de davalı şirketin 6502 sayılı Yasa'da tanımlanan tüketici sıfatını taşımadığı anlaşılmaktadır. Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı Yasa kapsamında olması ve Tüketici mahkemesinin görevli olması için avukatlık vekalet sözleşmesinin taraflarından en az birisinin "tüketici" vasfını taşıması gerekir.(T.K.H.K. 3/1- k, ve l bentleri ile 73. md)....