Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sunulan bu maluliyet raporuna dayalı olarak mahkememizce aktüer incelemesi yapılmış, davacılar vekilince zarar ve maluliyet tespitine yönelik başkaca inceleme talebi ileri sürülmemiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Dava, vekalet ilişkisinden kaynaklı hekim hatası(malpraktis) iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır. 6098 sayılı TBK.'nun 502/2. maddesi (mülga 818 sayılı BK'nun 386. maddesi) hükmü gereğince, diğer iş görme sözleşmeleri hakkındaki yasal düzenlemelere tabi olmayan işlerde, vekalet hükümleri geçerlidir. 6098 sayılı TBK 147/5 maddesinde ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 126/4 maddesinde vekalet sözleşmesinden kaynaklanan davaların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu belirtilmiştir. 6098 sayılı TBK'nun 72/1. maddesinde "...Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır..." hükmü mevcuttur....

    Davacı anne babanın bu zararının karşılanması talebi bu anlamda hukukidir ve haklıdır. Bu nedenle davacı anne ve babanın tazminat talebi mahkememizce yerinde görülmüştür. Davacı anne ve baba, kendileri için sadece manevi tazminat talep etmiş ve her biri için 20.000,00TL ödenmesine karar verilmesini istemiştir. İstenen miktar, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile zararın niteliğine uygun olup, bu kısım mahkememizce tamamen kabul edilmiştir. Davacı anne ve baba, kendileri için maddi tazminat talep etmemiş olup, sadece çocuk... adına maddi tazminat talep edilmiştir. Oysa, sigortalı hekimin kusurlu davranışı ile küçük Neziha'nın engelli olması arasında bir bağ, illiyet bulunmamaktadır. Bu özür nedeniyle çocuk, kazanma gücünden yoksun kalmış ve bakıcıya muhtaç durumda ise de, bu zarar çocuğun varolma hakkını ortadan kaldırmak için haklı neden olmayacak, neden doğmama engel olunmadı gibi bir iddianın haklılığını sağlamayacaktır. Yargıtay 11....

      Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/2. maddesi gereğince hükmedilen vekalet ücreti kabul ya da reddedilen tutarı geçemez. Somut olayda, davalılar arasında muvazaanın varlığı kabul edilmiş olmakla birlikte dava muvazaa iddiasına dayalı alacak (eda) davası niteliğinde olduğundan ve alacak talebi yönünden 400,00 TL hüküm altına alındığından, davacı lehine hükmedilecek olan vekalet ücreti bu tutarı geçemez. Kabul şekline göre davacı lehine 400,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.980,00 TL vekalet ücretinin hüküm altına alınması da isabetli olmamıştır. SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 02.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Esas sayılı dosya Uyap üzerinden temin edilerek incelenmiş olup dava dilekçesi tetkik edildiğinde bu davanın davacıları tarafından aynı sözleşme ve protokol ilişkisine dayalı olarak sözleşmenin haksız feshi iddiasına dayalı olarak tazminat davası açıldığı, her iki davanın da aynı sözleşme ve protokolden kaynakladığı, tahkikat aşamalarının birlikte yürümesinin hem usul ekonomisi hem de çelişkili kararların engellenmesi açısından zaruri olduğu anlaşılmakla HMK 166 Maddesi gereğince birleştirme talebi yerinde görülmüş olup aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1-Mahkememizin bu dosyası ile .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ......

          talebinin hukuki bir dayanağı bulunmadığını, davada müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını, talep edilen manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, tüm bu nedenlerle haksız davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

          Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, hasta ile hekim arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklı, tedavi hizmetinin hatalı uygulandığı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlidir. Davacı vekili; davacının rızası ve talebi bulunmamasına rağmen davalı hekim tarafından burun ucu kaldırtılmak suretiyle estetik uygulandığını, bunun neticesinde burun ile üst dudak birleşim bölgesinden fazla doku alındığını ve üst dudak bölgesinde kalkıklık oluştuğunu, davacının yapılan operasyon ve sonuçlarıyla ilgili yeterli şekilde aydınlatılmadığını ve bilgilendirilmediğini iddia ederek şimdilik 500,00 TL maddi ve 200.000,00 TL'de manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir....

          DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/06/2023 KARAR TARİHİ : 10/10/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin şikayetleri üzerine davalı ......

            Başkan e-imzalı Üye e-imzalı Üye (Muhalif) e-imzalı Katip e-imzalı KARŞI OY Dava, tıbbi müdahaleden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Somut Olay Davacının, dava dışı KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'nde 28/08/2012 tarihinde yapılan ameliyat sonrası engelli hale geldiği, ameliyatı yapan hekimin ..... olduğu, davalı sigorta şirketinin hekimin ZMSS sigortacısı olduğu, hatalı tedavi yapıldığı gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. Somut Olayın Nitelemesi Davacının iddiası, kamu görevlisi hekimin tedaviyi tıbbın gereklerine göre yapmadığı ve bu şekilde zararın meydana geldiği yönündedir. Ancak, eylemin hekimin idari hizmeti yerine getirdiği esnada olması ve görevi ile ilişkili olması karşısında aynı zamanda idarenin hizmet kusuru oluşturduğu da açıktır....

              bu nedenle huzurdaki davanın konusu ve hukuki menfaat ilişkisi gereği konunun aydınlatılması ve hukuki incelemenin isabetli yapılabilmesi için işbu davanın ilgili hekime ihbarının gerektiğini, dava dilekçesinde davacı ---- hamilelik sürecini takip eden ----- tarihinde doğan çocuğunun Down Sendromlu olduğunu hamilelik takibinde teşhis edememesi sebebi ile söz konusu hekimin müvekkili şirket nezdinde ------ olduğundan bahisle maddi-manevi tazminat talep ettiğini, müvekkili olan şirketin sorumluluğundan bahsedebilmek için öncelikle riziko tarihinin doğru belirlenmesi ve söz konusu zararın meydana gelmesinde hekimin sorumluluğu olup olmadığı hususunun netleştirilmesi gerekeceğini, bu düzenlemeler nazara alındığında hekimlik uygulamasının uygulamanın gerçekleştirildiği tarih değil, hekimin kendisine yahut sigorta şirketine yönelik tazminat talebinde bulunulduğu tarihteki ----- tarafından teminat altına alındığı anlaşılacağını, dolayısıyla rizikonun gerçekleşme tarihinin doğru tespit edilebilmesi...

                UYAP Entegrasyonu