GEREKÇE: Dava; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak iddiasına dayalı olarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptaline ilişkindir. 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde ticari davalar sayılmış olup, aynı kanunun 5. maddesinde ticari davaların asliye ticaret mahkemelerinde görüleceği hükme bağlanmıştır. Eldeki dava hizmet sözleşmesinden kaynaklı olup mutlak ticari dava olarak nitelendirilebilecek davalardan değildir. Davanın nispi ticari dava olarak kabul edilmesi için ise; uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Davacının ve sigortalısının tacir olduğunda tereddüt yok ise de davalının gerçek kişi olduğu, davalıya ait aracın hususi otomobil olduğu, davalının tacir olduğuna dair delil bulunmadığı, bu nedenlerle uyuşmazlığı çözme görevinin genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
Davacı tarafından trafik kazasından kaynaklı bedensel zarara dayalı olarak kazaya karışan aracın trafik sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketine maddi tazminat talepli iş bu dava açıldıktan sonra davalı sigorta şirketinin yargılama gideri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere davacının beden gücü kaybına dayalı zararını karşıladığı, davacının da sigorta şirketini ve sigortalıyı ibra ettiği anlaşıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, davacı tarafa yapılan ödeme içerisinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti de bulunduğundan davacı lehine yeniden vekalet ücreti dahil yargılama giderine hükmedilmemiştir....
Tazminat Hukuku Hesap Bilirkişisi tarafından bu donelere göre asgari ücretten ve olası yaşam süresine nazaran daimi maluliyete ilişkin tazminat tutarı tespit edilmiştir. Tespit olunan tazminat miktarı poliçe limitini aştığından davalı sigortacı tekeffül ettiği limiti kadar sorumludur. Dava dilekçesinde maddi tazminat kalemleri müphem görüldüğünden HMK'nın 31. maddesi anlamında davacı vekilinden talebi açıklattırılmış olup dava dilekçesinde belirsiz alacak davası olarak istenen 15.000,00 TL bedelli maddi tazminat kaleminin 1.000,00 TL'sinin bakıcı giderine tekabül ettiği belirtilmiştir. Yukarıda değinilen ATK raporu uyarınca bakıcıya muhtaç olma durumu söz konusu olmadığından bu miktar yönünden davanın kısmen reddi gerekmiştir....
karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, MANEVİ TAZMİNAT DAVASINDA; 7-Bakiye harç alınmasına yer olmadığına, 8-Davacı ----------ret olunan manevi tazminat davası yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dava tarihindeki Avukatlık Asgari Ücrat Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-Davacı ------ ret olunan manevi tazminat davası yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dava tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 10-Davacı ------ ret olunan manevi tazminat davası yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dava tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 11-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine, Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/03/2013 gününde verilen dilekçe ile evlilik birliği devam ederken, üçüncü kişi ile birlikte olma iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kabulüne dair verilen 25/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; evlilik birliği devam ederken, üçüncü kişi ile birlikte olma iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın maddi tazminat talebi bakımından reddine, manevi tazminat talebi bakımından kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, hekimin hukuki sorumluluğuna dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı Zeynep'in davalı hastanede gebelik takibi yaptığı ve doğumun da davalı hastanede gerçekleştiği, doğum sonrası bebekte serebral palsi geliştiği, davacının bunun doğum esnasındaki hatalı uygulamalardan kaynaklandığı iddiasıyla maddi manevi tazminat davası açtığı, mahkemenin davalının kusurunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdiği, davacının karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Özel hastane ile hasta arasında yapılan, şekil şartına tabi olmayan, bakım ve tedavi hizmetlerini bünyesinde barındıran sözleşmeler "Hastaneye Kabul Sözleşmesi" olarak tanımlanır....
Dava; Kasko poliçesinden kaynaklanan tazminat ve bedelinin eksik ve geç ödenmesi nedeniyle zarara uğranıldığı iddiasına dayalı rücuen alacak davasıdır....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklı hekimin hatası iddiasına dayalı manevi tazminat talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, down sendromu ile doğan çocuk üzerinden talep edilen maddi ve manevi tazminat davasıdır. Dava, doğumu yaptıran hekimin sigortasına karşı açılmış bir dava olup, söz konusu tıbbi uygulama hatası nedeniyle zorunlu sağlık sigortaları, sigorta poliçesi tarihinden önceki dönemlerde de meydana gelen doktor hatasından kaynaklı zararları ödemek zorundadırlar. Mahkememizce davalı tarafın zaman aşımı defi incelenmiş olup, davanın niteliği gereği yapılan hata aynı zamanda ceza hukuku anlamında dikkatsizlik nedeniyle düzenlenen suça ilişkin olduğu ve cezai zaman aşımına tabi bulunduğundan zaman aşımı itirazına itibar edilmemiştir....
Mahkemece davanın ksımen kabulü ile 3.700,00TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, hizmet sözleşmesinin kusurlu ifası iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece hükme dayanak alınan zarar tespitine ilişkin bilirkişi raporunda ölen yavrunun bedeli 1.200,00TL olarak dahil edildikten sonra neticeten 6.300,00TL zarar doğduğu sonucuna varılmış olup, mahkemece bu değerden 2.600,00TL ölen gebe hayvanın et değeri düşüldükten sonra hükmedilen 3.700,00 TL içerisinde dava edilmeyen yavru bedeli de bulunduğundan talep aşılmıştır. HUMK 74. md gereğince (HMK 26. md.) hakim her iki tarafın iddia ve savunması ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka 2013/4756-13701 bir şeye hüküm veremez....