Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ile davalı arasında vekil-müvekkil ilişkisi mevcut olup, davadaki talepler vekillerin vekalet görevini ifada özen borcuna aykırı davrandıkları iddiasına dayalı bulunmakla, uyuşmazlığa vekalet hükümleri uygulanmalı ve doğal olarak, uyuşmazlığın da bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ticari ilişkiden kaynaklanmadığı, vekil-müvekkil ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 25. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26.09.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1, 85/1 ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesi uyarınca trafik kazasından kaynaklı bedensel zarara dayalı olarak maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı tarafından sunulan sulh protokolünün incelenmesinde; davacının cismani zararlarına karşılık olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri dahil olmak üzere toplam 43.820,00 TL ödeme karşılığı davacının maluliyet zararından kaynaklı maddi tazminat davası yönünden davalı ... şirketini ibra ettiği görülmüştür....

      Dava; Asıl dava yönünden taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak faturadan kaynaklı alacak yönünden başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali mahiyetinde olduğu; birleşen dosya yönünden, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak davalının ürettiği ürünlerin ayıp ve hatasından kaynaklı olarak davacının zararının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali mahiyetinde olduğu görüldü. Davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur. Somut olayda, asıl ve birleşen dosya taraf vekillerinin feragat beyanı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur....

        DAVA : Tazminat (Tıbbi Kötü uygulamaya ilişkin Zorunlu Mali Sorumluluk sigortasından kaynaklı ) DAVA TARİHİ : 15/04/2018 KARAR TARİHİ : 29/03/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 14/04/2022 Mahkememize açılan Tazminat (Tıbbi Kötü uygulamaya ilişkin Zorunlu Mali Sorumluluk sigortasından kaynaklı ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davacı Zübeyde Baydar'ın, ilk ve tek çocuğu ...'e gebe kaldığını öğrendiğinde tıbbı yardım almak için alanında uzman Bursa' da ki en iyi doğumevi olan Zübeyde Hanım Doğumevinde gebelik takibi yaptırdığını ve aynı hastanede doğum yaptığını, gebelik takiplerini bu hastanede ki en iyi kadın doğum uzmanlarından biri olan Dr.Volkan Yıldırımın yaptığını, Bu takiplerde kadın doğum uzmanı ......

          T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhindeki dava, sözleşmeye aykırılık iddiasına dayandırıldığını, tıbbi işlem öncesinde davacının muvafakati alındığını, hastaya poliklinik muayenesi esnasında operasyon ve sonraki sürecin nasıl olacağının ayrıntıları ile anlatıldığını ve yapılacaklar konusunda mutabık kalındığını, hastanın poliklinikte tedavi göremeyeceğini ve kesinlikle uyutulup bütün işlemlerinin aynı anda yapılması gerektiğini söylediğini, davacının muayene sürecinde üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, talep edilen tazminat miktarlarının çok fahiş olduğunu, davanın Anadolu Sigorta A.Ş. ihbarına karar verilmesini, haksız ve dayanaksız olan maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ; hastaya uygulanan tedavide hekimin kusurlu uygulama hatası saptanmadığı gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı,davacı istinaf etmiştir....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, davalı özel hastane ve doktorun vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırı davranması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1- Davanın temeli vekalet sözleşmesidir. (BK 386-390)(TBK 502.506) 2- Vekil, vekalet görevine konu işi görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı iş ve işlemlerin, davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur. Mesleki iş gören vekil özenle davranmak zorunda olup, en hafif kusurundan bile sorumludur (BK 321/1 md) (TBK 400)....

            Mahkememizce öncelikle birleştirme talebi incelenmiş olup, mahkememizin ---aleyhine yapmış olduğu işin bedeli olarak faturaya dayalı icra takibi yaptığı, davalı tarafın takibe itiraz ettiği, davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının --- Esasımızda görüldüğü, takip konusu faturadan kaynaklandığı iddia edilen alacağın --- olduğu belirlenmiş; bu dosya ile --- Esas sayılı dosyasının birleştirildiği, birleşen dosyada--- şirketinden bu olaydan dolayı alacaklarını temlik alan --- haklı sebep olmadan inşaat alanını terk etmesinden kaynaklanan gecikme cezası ve üçüncü kişilere yaptırılan işler nedeniyle ödenen farkın talep edildiği görülmüştür.Taraflar arasındaki ilişki tek bir eser sözleşmesinden kaynaklı olup, alt yüklenici konumundaki --- Esas sayılı dosyamızda faturaya dayalı iş bedelini bu dosyamızda ise,---verilen teminat mektubunun haksız yere bozdurulmasından kaynaklanan alacak talep ettiği; taleplerin birlikte incelenmesinde hem usul ekonomisi bakımından fayda bulunduğu hem de...

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Somut olayda; itirazın iptali ve taşınmazın kiraya verilememesinden kaynaklı tazminat talebinde bulunulduğu, mahkemece itirazın iptali talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, tazminat talebi yönünden ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür....

              Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı ayıp iddiasına dayalı tazminat davası olup, mutlak ticari dava niteliğinde değildir. Bu bakımdan davanın nispi ticari dava niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü 30/05/2022 tarihli yazı cevabı ile davalının tacir kaydının bulunduğu bildirilmiştir. Bu kapsamda davacı tarafın tacir sıfatına haiz olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Gebze Ticaret Sicil Müdürlüğü 31/05/2022 tarihli yazı cevabı ile davacının tacir kaydının bulunmadığı belirtilmiştir. Yine Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığının 16/06/2022 tarihli yazı cevabı ile davacının işletme esasına göre defter tuttuğu belirtilmiştir. Bu kapsamda davacının tacir sıfatına haiz olmadığı anlaşılmıştır....

                GEREKÇE: Dava, yanlış teşhis - yanlış tedavi iddiasından kaynaklı tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, tedaviyi gerektiren pisikolojik bir rahatsızlığı olmadığı halde, davalı hastanenin psikiyatri servisinde 15.01.2013- 14.02.2013 tarihleri arasında tedaviye alınıp tecrit uygulamasına maruz kaldığını, aslında akıl sağlığının yerinde olduğunu belirterek eldeki davayı açmıştır. İddianın ileri sürülüş biçimi ve dosya kapsamına göre davanın malpraktis nedeniyle açılan maddi manevi tazminat davası olduğu anlaşılmakla, bu tür davalarda tanı koyup tedaviyi uygulayan ve tıbbi müdahalede bulunan hekimin yanı sıra istihdam eden konumunda olan hastanenin de sorumluluğu doğacağından, husumetin sadece hastaneye yöneltilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Malpraktis davaları (doktor hatası nedeniyle tazminat davaları) hukuki dayanağını haksız fiil, sözleşmeye aykırılık, vekaletsiz iş görme veya hizmet kusuru yapılmasından almaktadır....

                UYAP Entegrasyonu