WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Genel Müdürlüğünün tek başına sorumlu tutulması da isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/2. maddesi gereğince hükmedilen vekalet ücreti kabul ya da reddedilen tutarı geçemez. Somut olayda, davalılar arasında muvazaanın varlığı kabul edilmiş olmakla birlikte dava muvazaa iddiasına dayalı alacak (eda) davası niteliğinde olduğundan ve alacak talebi yönünden 997,72 TL hüküm altına alındığından, davacı lehine hükmedilecek olan vekalet ücreti bu tutarı geçemez. Kabul şekline göre davacı lehine 997,72 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.980,00 TL vekalet ücretinin hüküm altına alınması da isabetli olmamıştır. Sonuç: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 02.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak istinaf edenin sıfatına göre yapılan inceleme neticesinde; Dava vekalet ilişkisinden kaynaklı haksız azil iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Dava; vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3/1- k Maddesinde....

    borçlarının olduğunu belirterek, öncelikle huzurdaki davanın, aynı hukuki ilişkiden kaynaklanan alacak iddiasına dayalı olarak davalı tarafından müvekkil aleyhine ikame edilen .......

      nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir." gerekçeleri ile aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan kimselerin açtıkları davalarda ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri gerektiğini belirtmiştir. Somut olayda davacılar ihtiyari dava arkadaşıdır.Yürürlükteki Avukatlık asgari ücret tarifesinin 10/4. Maddesi gereği manevi tazminat davalarının maddi tazminat veya parayla değerlendirilen başka bir taleple birlikte açılması durumunda manevi tazminat açısından ayrıca vekalet ücretine hükmedileceği belirtilmiştir. Keza bu davada davacılar ihtiyari dava arkadaşı olduklarından lehlerine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmiştir. Buna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        ----ödenmesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine, BİRLEŞEN MAHKEMEMİZ ----- ESAS SAYILI DAVA YÖNÜNDEN: Kabul edilen TELİF ALACAĞI YÖNÜNDEN: 1-Alınması gerekli toplam ----- ----fazla alınan 945,11 TL nin davacı ...--- iadesine, 2-Kabul edilen telif alacağı maddi tazminat talebi bakımından --- ücretinin davalı ...----- davacı ..---- ödenmesine, 3-Kabul edilen manevi tazminat talebi bakımından 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalı ...----- alınarak davacı ...----- ödenmesine, 4-Ret edilen manevi tazminat talebi bakımından 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacı ...--- alınarak davalı ...------ verilmesine, 5-Ret edilen haksız fiile ilişkin maddi tazminat talebi bakımından 10.000,00 TL vekalet ücretinin davacı ...--- alınarak davalı ......

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl ve birleşen dava; davalı özel hastanede görev yapan doktorun vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırı davranması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502 nci ve devamı maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Davanın temeli TBK'nın 502 nci ve devamı maddelerinde düzenlenen vekalet sözleşmesidir. Vekil, vekalet görevine konu işi görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı iş ve işlemlerin, davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur. Mesleki iş gören vekil özenle davranmak zorunda olup, en hafif kusurundan bile sorumludur....

            Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava sözleşmeden kaynaklanan alacak iddiasına dayalı takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Davacının iddiası davalının sözleşme uyarınca yükümlü olduğu bedeli ödememesine ilişkin olsa da sözleşme hükümleri ele alındığında sözleşmenin 6. Maddesinin b bendinde 10.000,00 TL sözleşme bedelinin başlangıç aşamasında tahsil edileceği, bu bedel ödendiği takdirde sözleşmenin yürürlüğe gireceği kararlaştırılmıştır. Davalı bu bedeli ödememiş olup, böylelikle sözleşme henüz yürürlüğe girmemiştir. Davacının vekaletsiz iş görme kapsamında davalı lehine yaptığını iddia ettiği bir iş de bulunmamaktadır. Bu yönde sunmuş olduğu delili de yoktur. Buna göre ön bedel ödenmediğinden yürürlüğe girmeyen sözleşmeden kaynaklı alacak isteminde bulunan davacının iddiası haklı ve yerinde görülmediğinden davanın reddine karar verilmiş, davalının kötü niyet tazminatı talebi bulunmadığından bu yönde de değerlendirme yapılmamıştır....

              İhbar olunan beyan dilekçesinde özetle; açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin vekalet sözleşmesine dayandığını 6098 sayılı BK.'nın 147/5. maddesinde vekalet sözleşmesinden doğan davaların beş yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunun düzenlendiğini, bu sebeple davanın öncelikle zamanaşımına uğramış olması sebebi ile reddi gerektiğini, yine hastanın zarar görmemesi için gerekli özen, dikkati göstermiş olduğunu, iddia edilen zarar ile şahsı tarafından yapılan tedavi arasında hiçbir illiyet bağı bulunmadığını, yine davacının iddia ettiği zarara ilişkin hususların hasta kaynaklı olup burada hekime kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığını, bahse konu davanın değerlendirilmesinde davacının kendi kusurunun da bulunduğunun dikkate alınması gerektiğini belirterek, açılan davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, hekim hatası (malpraktis) iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi olduğunu ileri sürmüş ise de; dava dilekçesinde "sol burnunun kapalı olduğu," bu nedenle 11/01/2013 tarihinde hastaneye gittiğini, ameliyatın başarısız geçmesi sebebiyle nefes alamama durumunun meydana geldiğini ileri sürmüş olup, davaya konu yapılan operasyonun (septoplasti) tıbbi amaçlı ve taraflar arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 7....

              İş Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 11.İş Mahkemesi ise,davanın vekalet ilişkisine dayalı maddi ve manevi tazminat talebi olduğu, iş sözleşmesinden kaynaklanmadığı, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; davacı vekili tarafından, müvekkilinin belli bir dönem dava dışı ......

                UYAP Entegrasyonu