İcra Dairesi'nin ...sayılı dosyasında yasal işlemler devam ettirilmiş ve davacı firma mal varlıklarına haciz işlemleri tesis edildiğini, davacı tarafın usule ve yasaya uygun olarak tebellüğ ettiği ödeme emrine rağmen takibe ve borca itiraz etmediğini, icra takibinin aşamasının tamamen hukuka ve usule uygun olarak gerçekleştiğini, iş bu sebeple davacı tarafın manevi tazminat talebi hukukuna aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DAVA: Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı icra takibi kapsamında uygulanan hacizlerin haksız olduğu iddiasına dayalı manevi tazminat isteğine ilişkindir....
Davacılar vekili 18/07/2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile --360.000 TL iş göremezlik (bakıcı dahil) maddi tazminat , 20.000 TL manevi tazminat, anne --- için 10.000 TL manevi, baba-- için 10.000 TL manevi tazminat tutarının dava tarihinden itibaren avans faizi ile tahsili istenmiştir. Miktar itibariyle dosya heyetlik olmuş, yargılamaya heyetçe devam edilmiştir....
Mahkemece, iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat isteği bakımından ayırma kararı verilmesine rağmen bu dosya için ayrıca başvuru harcı ile peşin harç, gider avansı yatırılması, dosyadaki belgelerin fotokopisi çektirilerek mahkemeye sunulması bakımından sonuçları aktarılarak kesin süre verildiği, davacının bu işlemleri tamamlamadığı gerekçesiyle usulden reddine, işçi alacakları ile ilgili taleplerin kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, dava dilekçesi ile bir kısım işçilik alacakları ile birlikte iş kazası olduğu iddia edilen 24.04.2014 tarihli olay nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunulduğu, 04.06.2014 tarihli oturumda maddi ve manevi tazminat talebinin ayrı bir esasa kaydedilmesi şeklinde ara karar kurulduğu anlaşılmaktadır....
Dava; ayıplı araç iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Bakırköy ..... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...... esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dava konusunun, dosyamız davasının konusu ve davacısıyla aynı olduğu görülmüştür. HMK.nun 166/1-4 maddesinde "aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır."düzenlenmiştir. Mahkememizin ....... Esas sayılı dosyasının taraflarının ..., ... ve ... olduğu, davanın ayıplı araç iddiasına dayalı tazminat tazminat istemine ilişkin olduğu, Bakırköy .........
Davadaki ileri sürülüşe ve kabule göre davanın temelini vekalet sözleşmesi oluşturmaktadır. Eş deyişle dava, davalının vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır. (BK:386, 390 md) Tüm dosya kapsamı itibariyle davalı vekilin üzerine düşen özen yükümlülüğüne uygun olarak gereği gibi davaları takip etmediği sabittir. Bu durumda davalı vekilin üzerine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirerek vekil olarak üstlendiği davaları gerekli özeni göstererek takip etmiş olması halinde hangi sonucun ortaya çıkacağına ilişkin olasılıkları içerir bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerekir iken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı karar verilmesi bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 13.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yapılan tedavilerin uygun olduğu, bir ihmal ve hatanın bulunmadığı yönünde mütalaada bulunulmuş olup, söz konusu rapor ile istinaf kararı öncesi mahkememizce yapılan tespitlerin birbiri ile uyumlu olduğu, davalı hekim ve hastanenin ihmal veya hatası bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir. " gerekçesiyle davanın reddine tüketici harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 4.600,00 TL ve maddi tazminat talebi yönünden 4.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine karar verilmiştir....
Davalı vekili 06.04.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev yönünden itirazları bulunduğunu, davalı hekim ve hastanenin hukuki sorumluluğunun tespiti açısından söz konusu müdahalede bir komplikasyon mu yoksa ----- olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili sigortalısı hekimin kusurlu olduğu iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, davalı hekimin mesleğinin gereğini başarılı bir şekilde uyguladığını, öte yandan davacı yanın tazminat taleplerinin dayanaksız ve fahiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE; Dava, davacılardan ------------- sırasında doktorun ve ebenin tıbbi kötü uygulaması nedeniyle doktorun ZMMS ile sigortalı olduğu sigorta şirketine karşı dava ikame edilmiş maddi manevi tazminat davasıdır....
Davalı T3 Ltd.Şti vekili 17/03/2022 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile; maddi tazminata ilişkin dava değerinin 500,00 TL olmasına rağmen , 100,00 TL vekalet ücreti taktir edildiğini, manevi tazminatın reddedilmesine rağmen vekalet ücretinin eksik takdir edildiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılarak düzeltilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, hasta ile hekim arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklı, teşhis ve tedavi hizmetinin hatalı uygulandığı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; davacı tarafından davalıya evlenmeden önce ve evlendikten sonra borç para verildiği iddiasına dayalı olarak açılmış olup, hukuki niteliği itibari ile ödünç sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir ve mahkemece Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 05/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 20.493,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24.11.2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. MUHALEFET ŞERHİ Dava, tıbbi kötü uygulamaya dair zorunlu mali sorumluluk sigortasından kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir. Bozma ilamına uyan yerel mahkeme, sigortalı hekimin hastayı aydınlatma görevini yerine getirdiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davayı kabul etmiştir. Sayın çoğunlukla aramızdaki ihtilaf, sigortalı hekimin tıbbi uygulamasıyla Down sendromlu doğan çocuk vakıası arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı hususunda kaynaklanmaktadır....