Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekilinin temyiz itirazı yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz eden davalı idare yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 990,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının ...ye irad kaydedilmesine, 01.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. Maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davacı yararına daha fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hakem kararının 6100 sayılı HMK'nın 370/2.maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde davanda yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, usulünce başvuru yapılmadığını, davacının maluliyetinin ATK tarafından muayene edilerek raporlanması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderlerinin poliçe kapsamında olmadığını, bakıcı gideri tazminatının tedavi teminatı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, müterafik kusur durumu açık olduğundan tazminattan indirim yapılması gerektiğini, haksız fiil sebebiyle meydana gelen manevi zararın tazmini sebebiyle açılan davalarda mevduata uygulanan en yüksek avans faizi istenmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, ihtar tarihinden değil dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir....

        -TL maddi zararın hırsızlık olayının meydana geldiği 05.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tazmini ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Davacı, -----Sigorta ile------- poliçe ile davalı sigorta şirketine 02.10.2017 -28.06.2020 tarihleri arasında sigortalattığı, riziko adresinin ------olduğu, teminat limitinin 2.000.000,00 TL. Olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında meydana gelen hırsızlık olayının poliçe limitleri kapsamında 2 ayrı hırsızlık olup olmadığı, her bir hırsızlık eylemi nedeniyle % 10 tenzili muafiyet uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bir uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı yan söz konusu hırsızlığın tek bir hırsızlık olduğunu bu nedenle %10 tenzili muafiyetin bir kez uygulanması gerektiğini iddia etmektedir....

          Sokak, No:… ve … adresinde bulunan ve park alanında kalan binanın kamulaştırma işlemleri gerçekleştirilmeksizin yıkıldığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen 300.000,00-TL maddi zararın dava açma tarihinden itibaren işleyecek faizi (amme alacaklarına uygulanan en yüksek banka reeskont faizi) ile birlikte tazmini istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 06/11/2019 tarih ve E:2019/8245, K:2019/10351 sayılı kararıyla, esasa ilişkin kısmının onanması, davalı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının ise bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan …-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir....

            Somut davada; davacının açmış olduğu menfi tespit davası nedeniyle vekiline ödediğini belirttiği vekalet ücretinin maddi tazminat kapsamında değerlendirilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Sayılı kararı) KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere; 1-Davanın HMK'nın 114/1-b bendi uyarınca usulden REDDİNE, 2-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının 189,11-TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 9,21-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Maliye'ye gelir kaydına, 6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştikten sonra ilgisine iadesine, Dair, dosya üzerinden miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 06/06/2023 Katip .. e-imzalıdır Hakim ... e-imzalıdır...

                Taraflar arasındaki ibranameden, yargılama gideri ve vekalet ücreti olarak da davacıya ödeme yapıldığı ve taraf vekillerinin birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmedikleri anlaşıldığından, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalı ve davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemelidir. Nitekim, feragat, işin esasına ilişkin olmadığından ve yargılama sırasında ödeme yapılıp ibraname düzenlendikten sonra gerçekleştiğinden, ayrıca davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiği anlaşıldığından davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesine de olanak yoktur (Bkz: Yargıtay 17. HD.nin 23.10.2019 tarih ve 3046/9892 sayılı kararı)....

                  26.02.2020 tarihinde sigortalıya, 1.278,81 TL’lik yedek parça ücretinin de 03.03.2020 tarihinde sigortalı adına yetkili servise ödendiğini belirterek sigortalıya ödenen 2.468,81-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    Mahkemece, davacının reddedilen maddi tazminat talebi yönünden, davalı yararına, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesi gereğince, tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanacak vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, daha yüksek miktarda vekalet ücretinin hüküm altına alınması doğru görülmemiştir. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK’nun 438. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle hüküm fıkrasının 4. bendinde yer alan “1.529,16 TL” sözcüğünün çıkartılarak yerine “ 1.200,00 TL” sözcüğünün eklenmesine, davacının diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu biçimi ile ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu