Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda vekalet ücreti, nispi tarifeye göre belirlenir. Mahkemece davacı idare tarafından yersiz ödemelere dair maddi tazminat istemi reddedildiğine göre, reddedilen miktar üzerinden davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre nispi vekalet ücretine hükmedilmelidir....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye davacının 194 ada 52 parsel sayılı taşınmazda kayden düzeltme yapılmadan tazminat istemiyle dava açtığından vekalet ücreti ile sorumlu tutulması gerekirken davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple, hükmün 3 rakamlı bölümünün sonuna "Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca belirlenen 1.000.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı HMK'nın 370/2 maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 19/04/2017 günü oy birliğiyle karar verildi....
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın kısmen kabulüne; i-3.146,75-TL'nin 30.06.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ii-Fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 214,95-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70-TL'nin mahsubu ile noksan 134,25-TL'nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından ödenen 80,70-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan toplam 2.676,20-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 2.313,52-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenen 3.146,75-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davalı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenen 493,30-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya...
Davalı ... cevap dilekçesinde; dava konusu ... plakalı aracın trafik poliçesi ile sigortalandığını, aracın zorunlu mali mesuliyet ... poliçe limitlerini aşması halinde ihtiyati mali mesuliyet sigortası dayanak gösterilerek sözkonusu zararın tazmini için müvekkili ... şirketinin sorumluluğuna gidilebileceğini, maddi zararın poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında sorumlu tutulabileceğini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini istemiştir. Diğer davalılara usulüne uygun tebligatlar yapılmış, ancak davalılar davaya cevap vermemişler ve duruşmalara katılmamışlardır....
temerrüt faizi ile birlikte şimdilik 500,00 TL geçici iş gücü kaybı tazminatı talebimizin kabulünü, yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.050,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 3.050,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 13/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, taraflara karşılıklı olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 990,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 990,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. Maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davacı yararına daha fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hakem kararının 6100 sayılı HMK'nın 370/2.maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
Sokak, No:… ve … adresinde bulunan ve park alanında kalan binanın kamulaştırma işlemleri gerçekleştirilmeksizin yıkıldığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen 300.000,00-TL maddi zararın dava açma tarihinden itibaren işleyecek faizi (amme alacaklarına uygulanan en yüksek banka reeskont faizi) ile birlikte tazmini istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 06/11/2019 tarih ve E:2019/8245, K:2019/10351 sayılı kararıyla, esasa ilişkin kısmının onanması, davalı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının ise bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan …-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde davanda yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, usulünce başvuru yapılmadığını, davacının maluliyetinin ATK tarafından muayene edilerek raporlanması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderlerinin poliçe kapsamında olmadığını, bakıcı gideri tazminatının tedavi teminatı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, müterafik kusur durumu açık olduğundan tazminattan indirim yapılması gerektiğini, haksız fiil sebebiyle meydana gelen manevi zararın tazmini sebebiyle açılan davalarda mevduata uygulanan en yüksek avans faizi istenmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, ihtar tarihinden değil dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir....