de ki % 30 payın tamamını noter kanalıyla ... satıp devrettikten sonra devralan ..., 01.08.2022 tarihinde kalp krizi sonucunda vefat ettiğini, ... ölümü ile birlikte pay devrinin tescili sağlanamadığını, ortaklar arasındaki pay devrinin tamamlanması ve tescilinin sağlanması için 09.09.2022 tarihli dilekçe ile -------- Ticaret Sicili Memurluğuna başvurulduğunu, ancak ilgili memurluğun; 'hisse devri ilgili işlemler tescil ve ilan edilmesine bağlı olduğundan, hisse devrine ilişkin şirket tarafından alınacak kararın tescil ve ilan edilmesi ya da bir dilekçe ekinde hisse devir sözleşmesinin kabulü ile tescil ve ilanına hükmedilen kesinleşme şerhine havi mahkeme kararı' mümkün olacağından taleplerinin işleme alınmadığını, davacının payını devralan ortağın ölümü ile birlikte şirket tarafından karar alınması ve ilan ile tescil edilmesi mümkün olmadığından pay devrinin kabulü ile tescil ve ilanına karar verilmesi için iş bu davanın açılmasının zorunluluk arz ettiğini, yeni Türk Ticaret Kanunu’na...
_KARŞI OY YAZISI_ Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalının önceki paydaşlar Ürediye, Meryem ve Zeynep'ten aldığı hisseler yönünden ileri sürülen önalım hakkının hak düşürücü süre yönünden reddine, davalının önceki paydaş Fatma'dan aldığı hisse yönünden ise dava şartı yokluğundan davanın reddine dair hüküm kurulmuştur. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Uyuşmazlık davalının şuf'alı payı kesinleşen cebri tescil davası sonucu iktisap etmekle mülkiyet hakkı cebri tescil ilamının kesinleşmesi tarihinde davalıya geçtiğine göre şuf'a hakkının kesinleşme tarihinde mi yoksa tapuya tescil tarihinde mi doğduğu ve buna bağlı olarak dava açmak için öngörülen hak düşürücü sürenin başlangıç tarihi ve paydaşa karşı önalım hakkı kullanıp kullanılamayacağı noktasında toplanmaktadır. Mersin 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 26.04.2005 tarihli ve 1998/627 Esas, 2005/686 sayılı Kararı ile ilgili dava dosyası incelendiğinde; davacı C.....
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalının ---- tescil no.lu ---- markalarının hükümsüzlüğü davasıdır. K A R ŞI İ D D İ A: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ----- markaların sahibi olduğunu, tescil sürecinde müvekkilinin markalarının herhangi bir itirazla karşılaşmadığını, davacı firmanın markaların tescil süresinden tescil sonrasında varlığından haberdar olmasına rağmen itirazda bulunmadığını, ve uzun süreye rağmen dava açılmadığını, davanın öncelikle süresinde açılmamasından dolayı reddine karar verilmesini davacı firmanın iyi niyetli olmadığını, yargılama sonucunda haksız ve hukuka aykırı davanın reddine yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; 556 sayılı KHK'nin 8/1-b maddesine göre, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa tescilli marka sahibinin itirazı halinde sonraki tarihli başvurunun reddedileceği, bu hususun aynı KHK' nın 42/1-b uyarınca marka hükümsüzlük nedeni olduğu, somut olayda davacı markasının ''Panorama Hotel Alanya Türkiye + Şekil'' ibaresinden oluşmasına karşın davalı markasının ''Thepanoramahill'' kelimesinden oluştuğu, davacı markasının esaslı unsurunun ''Panorama'' ibaresinden oluştuğu gibi dava konusu marka...
“Marka tescilinde red için nispi nedenler” başlığı altında düzenlenen 556 sayılı KHK'nın 8. maddesi; "Madde 8 – Tescil edilmiş veya tescil için başvuru yapılmış bir markanın sahibi tarafından itiraz yapılması durumunda aşağıdaki hallerde marka tescil edilemez: a) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı ise ve aynı mal veya hizmetleri kapsıyorsa, b) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, dava dışı Beethoven Otelcilik İnşaat İç ve Dış T1 ile organik ve idari bağlantı içerisinde olup, bu şirketlerin aynı ortaklar tarafından kurulan kardeş işletmeler olarak faaliyet gösterdiğini, dava konusu 2014/107659 tescil sayılı markanın başvuru tarihi 25.12.2014 itibari ile müvekkiline ait yan şirket kurulmadığından markanın müvekkili adına tescil ettirildiğini, bu itibarla dava konusu markanın müvekkili şirketin yan kuruluşu olan Beethoven Otelcilik İnşaat İç ve Dış T1 tarafından müvekkilinin izni ile kullanıldığını, davacının 2004/36392 sayılı marka başvurusunun, henüz başvuru aşamasında "tescil noksan ücretinin" tamamlanmaması sebebi ile müddet haline geldiğini, davacının geçerli bulunan markalarından hiçbirinin müvekkilinin tescilli olduğu 43. sınıflarla ilişkilendirilemediğini, tarafların markalarının tamamen farklı sınıflarda ve mal/hizmet gruplarında tescilli bulunduğundan 7 /1- b ve 8/1- a hükümlerindeki tescil engelinin...
ın 29/03/2011 tarihli rapor ve eki krokisinde (B2) harfiyle gösterilen 1.471,18 metrekare ve (C2) harfiyle gösterilen 5.303,64 metrekarelik taşınmaz bölümlerinin bulunduğu alanda Kadastro çalışması yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise tarihi ve bu taşınmaz bölümlerinin tescil harici olup olmadığı, tescil harici ise, hangi tarihte ve hangi nedenle tescil harici bırakıldığı; tescil harici değil ise hangi ada ve parsel numarasını aldığı hususlarının Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorulması (yazılacak müzekkereye 29.3.2011 tarihli teknik bilirkişi raporu ve krokisinin de eklenmesi) ve alınacak yazı cevabı ile bu hususlara ilişkin bilgi ve belgelerin dosya arasına konulduktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı,10033 ada 2 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 731 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ......
Temyiz Nedenleri Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, yerel mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kabul kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kesinleşen ilama dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2.İlgili Hukuk Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; " Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır." 1022/1. maddesinde; " Ayni haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır",. 1023....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.05.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil, elatmanın önlenmesi, birleşen dava temliken tescil, tazmninat, elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacının tapu iptali ve tescil, kal istemlerinin reddine, elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, birleşen dava temliken tescil, tazminat ve kal isteminin reddine, elatmanın önlenmesi birleşen dava temliken tescil, tazminat davasının kabulüne dair verilen 11.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün...