Öte yandan; yerleşmiş yargısal ilkeler doğrultusunda, önceki dönemin kesinleşen ecrimisil miktarına Üretici Fiyat Endeksinin tamamı yansıtılmak suretiyle belirlenecek miktardan az olmamak koşuluyla bulunacak ecrimisilin hüküm altına alınması gerekir. Hâl böyle olunca;çekişme konusu taşınmazın kullanımında her hangi bir değişiklik olmadığı gözetildiğinde, mesken olarak kullanılan taşınmaz bakımından ecrimisil talebine ilişkin olarak açılan ve önceki dönem için kesinleşen davada 26/05/2009 tarihi en son tespit edilen ecrimisil dönemi olup bu tarih itibariyle kesinleşen ecrimisil miktarı dikkate alınarak 31/12/2009 tarihine kadar aylık ecrimisil miktarının belirlenmesi ve sonraki dönemler için belirlenen miktara ÜFE artış oranı yansıtılmak suretiyle ecrimisil hesaplanıp sonuca gidilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi ve hükme yeterli olmayan bilirkişi raporunun esas alınması isabetsizdir. Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir....
men'i ve ecrimisil taleplerinden ibaret olması ve müdahalenin men'i yönünden davanın terkini talep edilmiş olması dikkate alınarak ayrıca ecrimisil talepleri yönünden talep edilen miktar ile dava tarihinden sonra talep edilen ecrimisil miktarı da gözetilerek kabul edilen kısma isabet eden 733,15 TL (1.504,00 TLgider x 1/2 ecrimisil ve meni müdahale orantısı x 10.844,94 kabul edilen / (10.950,00 + 440,00 TL)) ile 31,40 TL başvuru harcı ve 187,00 TL peşin harç olmak üzere toplam : 951,55 TL nin davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine, reddedilen kısma isabet eden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 8- Davacı tarafça istinaf sırasında yapılan 148,60TL istinaf başvuru harcı ile BAM posta masrafı 32,50TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 9- Davacı tarafından yatırılan gider avansı ve delil avansının kullanılmayan kısmının, davacıya İADESİNE, 10- Kararın taraflara tebliği, harç iadesi ve gider avansı ile delil avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından...
Tespit tarihinden ileriye doğru beş yılın geçmesiyle idarenin ecrimisil isteyemeyeceği yeni bir dönem oluşmakta ve ilk tespitin yapıldığı yıldan sonraki yıla ilişkin olarak dahi ecrimisili taktir ve tebliğ edemeyen, idarenin ilk tespitte dayalı olarak ecrimisil taktir ve tebliği etme imkanı ortadan kalkmış bulunmaktadır. Bu durumda, yasal olarak, tespit tarihi itibarıyla geriye doğru her beş yıllık sürenin geçmesiyle ile işgalin varlığına rağmen ecrimisil tarh ve tebliğ imkanı bulunmadığından, bu sürenin yol göstericiliğinde; ecrimisil istenilen dönemin sonundan itibaren beş yıl geçmiş ve fuzuli şagile tebliğ yapıldığı tarih itibarıyla, idarenin ecrimisil istenilen dönemi takip dönem için dahi ecrimisili tarh ve tebliğ etme yetkisi sona erdiğinden, daha önceki dönemin ecrimisilinin idarece taktir ve tebliği de mümkün bulunmamaktadır....
ve Tahliye" başlıklı dördüncü kısmında, ecrimisil ihbarnamesi oldukça sıkı şekil koşullarına bağlanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı, annesi ...'e ait 315 parselde kayıtlı 22.000 m2 miktarındaki taşınmazı 5 yılı aşkın bir süreden beri davalının zilyetlik ve tasarufunda olduğunu, ecrimisil kira bedeli olarak 9.000,00-TL ecrimisil bedelini ödemediğini, bu hususta Çivril Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/272 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve mahkeme tarafından verilen süreler içerisinde istenen hususları yerine getiremediğinden davanın usulden reddine karar verildiğini, bu nedenle 9.000 T.L ecrimisil bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Esas ve 2007/144 Karar sayılı dosyası ile 01.01.2001-30.04.2006 tarihleri arası ecrimisil istemi ile dava açılmış ve mahkemece 4.640,00 TL ecrimisile hükmedilmiştir. Daha sonra ...Sulh Hukuk Mahkemesi’nin... Esas ve 2008/132 Karar sayılı dosyası ile 01.05.2006-30.04.2007 tarihleri arası ecrimisil istemi ile açılan davada,önceki dönem için belirlenen ecrimisil bedeli dikkate alınarak ecrimisile hükmedilmiştir. Eldeki davada mahkemece 2007/755 Esas ve 2008/132 Karar sayılı dosyada belirlenen son dönem ecrimisil bedeli üzerinden ÜFE ile artırım yapılarak ecrimisil hesabı yapılmış ise de;dava konusu taşınmaz için ilk ecrimisil istemi 01.01.2001-30.04.2006 tarihleri arasına ilişkin olup bu tarihten itibaren devam eden davalarda 11 yıl önce belirlenen ecrimisil miktarı güncelliğini yitirmiş, güncelliğini ve geçerliliğini yitiren bu ecrimisil miktarı üzerinden ÜFE oranında artış yapılarak ecrimisil hesaplanması doğru görülmemiştir....
Bu durumda, davanın, kesin ve yürütülmesi gerekli işlem niteliğini kaybeden ecrimisil ihbarnamesine yönelik kısmının 2577 sayılı Yasanın 14/3-d ve 15/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekirken hem ecrimisil ihbarnamesine, hem de düzeltme ihbarnamesine karşı açılan davayı sadece ecrimisil ihbarnamesine yönelik açılmış dava gibi kabul ederek dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda bu yönüyle de hukuki isabet görülmemiştir. Ecrimisil ihbarnamesinin kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem niteliğini kaybetmesi, ecrimisil düzeltme ihbarnamesine karşı süresi içinde açılan bu davanın ecrimisil düzeltme ihbarnamesine yönelik kısmının esasını incelemeye engel teşkil etmeyeceği açıktır....
Oysa, Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına göre önceki dönem ecrimisil bedeli mahkemece belirlenmiş ise; yeni dönem ecrimisil bedelinin, kesinleşen ecrimisil bedeline ÜFE oranı uygulanmak suretiyle hesaplanması gerekmektedir. ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/63 Esas, 2013/194 Karar sayılı dosyası ile, dava konusu iş yeri ile ilgili olarak, 2006-2012 dönemlerine ilişkin ecrimisil alacağı hüküm altına alınmış ve karar Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Bu durumda az yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde, yeni dönem ecrimisil bedelinin, kesinleşen ecrimisil bedeline ÜFE oranı uygulanmak suretiyle hesaplanması gerekirken, bilirkişiler tarafından tespit edilen miktarlar esas alınmak suretiyle hesaplama yapılması doğru olmamıştır....
Somut olayda, asıl davada davacı ... tarafından davalı aleyhine ecrimisil alacağına ilişkin icra takibi yapılmış ve ödeme emri 03.10.2011 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, dava konusu taşınmaz hakkında davacı tarafından ortaklığın giderilmesi davası açılmış olup, davalı ...’e dava dilekçesi 02.01.2009 tarihinde tebliğ edildiğinden, intifadan men koşulu 02.01.2009 tarihinde oluşur. Ayrıca ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hâkimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir....
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz. Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı). 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar....