Vasiyet alacaklısının alacak hakkının hukuki sebebi olan vasiyet her ne kadar miras bırakanın sağlığında yapılıyorsa da, bu bir ölüme bağlı tasarruf olduğundan, vasiyet alacağı ancak miras bırakanın ölümü ile doğar. Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetinin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davasıdır. Kural olarak; vasiyetnamenin tenfizi davalarında öncelikle murisin iradesine göre uyuşmazlık çözümlenmelidir....
Mahkemesinin 1999/104-381 nolu kararına konu ....1. Noterliğinin 22.09.1997 tarih ve 11211 yevmiye nolu vasiyetnamenin tenfizine,...mahalle mevkii kain tapunun 263 ada 16 parsel ve ...alle mevkii kain tapunun 263 ada 17 parsel, Rize İli Merkez ...mahalle mevkii kain tapunun 268 ada 10 parsel sayılı taşınmazlardaki Halil İbrahim oğlu, Sultan Kuş adına olan tapu kayıtlarındaki hisse miktarlarından 1.798.400/4.300.800 oranındaki hissenin iptali ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davalılar ..., ..., ... ve ... yönünden açılan davanın husumetten reddine karar verilmiş, hüküm birkısım davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnameye konu taşınmazların muris adına olan tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir. Davalılar ... vd. vekili 04/09/2012 tarihli cevap dilekçesi ile davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesini talep etmiştir....
B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle açılan davayı kabul anlamına gelmemesi kaydıyla; Davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, bilindiği gibi, hukuki yarar dava şartı olduğunu, hukuki yarar mevcut değil ise dava açılamaz; açılmış ise reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı, dava dilekçesinde muris (tarafların babası) Seyit Ali Dikmen’in, adına olan 7 adet taşınmazı vasiyetname ile tarafların müşterek annesi Raziye Dikmen’e bıraktığını, Raziye Dikmen’in de 5.5.2021 tarihinde vefat etmesi ile vasiyet edilen taşınmazların Raziye’nin mirasçıları olan davanın tarafları adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava ettiğini, taşınmazların mirasçılar adına tapuya kayıt ve tescili için vasiyetnamenin tenfizi davası açılmasına gerek ve lüzum olmadığını, dava dilekçesine ekli veraset ilâmının incelenmesinden de anlaşıldığı üzere, Raziye Dikmen’in mirasçıları davanın taraflarıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Ve GEREKÇE Dava, TMK'nın 600. maddesi uyarınca vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyete konu taşınmazın davacı adına tesciline ilişkindir. Yerköy Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 18/05/2022 tarih 2021/290 Esas 2022/269 Karar sayılı kararı ile, vasiyetnamenin tenfizi davasının kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır....
O halde; mahkemece, tenkis defi her zaman ileri sürülebileceğinden, vasiyetnamenin tenkisine yönelik tarafların tüm delilleri toplanmak suretiyle, tenkis talebi hakkında gerekli incelemelerin yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu yönde yeterli inceleme yapılmaksızın, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. 3-) Ayrıca; vasiyetnamenin tenfizi davasında davanın kabulüne karar verilebilmesi için vasiyetname konusunun terekeye dahil olduğunun belirlenmesi ve dava sonucunda verilecek hükmün infazda karışıklık yaratmayacak açıklıkta olmalıdır. Davalıdır şerhi bulunan taşınmazların muris adına tescili kesinleşmeden tenfiz kararının infazı mümkün bulunmamaktadır. O halde, dava konusu taşınmazların terekeye dahil olup olmadığının araştırılarak ve tescile engel bir hukuki durumun bulunmaması halinde vasiyetnamenin tenfizine ilişkin hüküm kurulması gerekmektedir....
Vasiyetnamenin tenfizi ve taşınmazın lehine vasiyet edilen davacı adına tescili için vasiyetnamenin açılıp okunması, tüm mirasçıların vasiyetnameyi itirazsız kabul etmesi veya 1 yıllık hak düşürücü süre içinde vasiyetnamenin iptali ya da tenkis davası açılmış ise sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihi şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtilerek dava dosyası içerisine konulmalıdır. Somut olayda tenfizi istenen vasiyetnamenin, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/242 esas 2015/293 karar sayılı dosyası ile açılıp okunduğunun tespitine karar verilmiş ise de, gerekçeli kararın tebliğ edilmediği, mahkemece yurt dışı tebligat aşamasında olduğunun belirtildiği ve kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar, muris ...'ın 19/03/2012 tarihli vasiyetname ile kendilerine taşınmaz ve taşınır mallar bıraktığını, vasiyetnamenin açılmasına karar verildiğini, davalıların murisin diğer mirasçıları olduğunu ileri sürerek vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, vasiyetnamenin tenfizi ile taşınmazların tescili yönünde tüm yasal koşulların gerçekleştiği, ancak gerek keşif esnasında fen bilirkişisinin beyanı gerekse mahkemece Tapu Müdürlüğünden ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ...-... mevkii, 122 Ada, 44 parsel ile ......
in 06.05.1999 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile dava konusu 10-16-17-18-19 nolu dairelerin davacıya vasiyet edildiğini, davalılar tarafından açılan vasiyetnamenin iptali davasının reddedildiğini belirterek, 06.05.1999 tarihli vasiyetnamenin bu taşınmazlar yönünden tenfizi ile tapu kaydının davacı adına tescilini talep etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazlarla ilgili tenkis davası açtıklarını, tenkis davasının sonucunun beklenmesini beyan etmiştir.Mahkemece; davanın kabulü ile 06.05.1999 tarihli vasiyetnamenin ilgili kısmının, 10-16-17-18-19 nolu dairelerin muris adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş, hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir....
Davalı savunmasında; vasiyetnamenin tenfiz edilmediğini, vasiyetnameye konu taşınmazların kendisine intikal etmediğini, bu nedenle de davacının talepde bulunmasının mümkün olmadığını, alacağın likit olmaması nedeni ile inkar tazminatına karar verilemeyeceğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; vasiyetnamenin tenfizi davasında, davalı konumunda bulunan davacının, o davada "yer istemediği, babası ne bıraktı ise onu istediği, ayrıca vasiyetnamenin yerine getirilmesini talep ettiği" şeklinde beyanda bulunduğu, vasiyetnamenin tenfizine karar verildiği, bu nedenle de davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosyada mevcut ve ortak muris tarafından düzenlenmiş bulunan vasiyetnamenin incelenmesinden, davacıya 5000 kg kuru fındık vermesi karşılığında, 3 parça taşınmazın davalıya bırakıldığı anlaşılmıştır....
Davada, vasiyetnameye konu taşınmazın vasiyet alacaklısı davacı adına tescili, vasiyetnamenin tenfizi talep edilmektedir. Hemen belirtelim ki; Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK.nun m.595 ve izleyen maddelerinde (MK.nun 535 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla "Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tesbitinden ibarettir. Bu tesbit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz....