Vasiyetnamenin iptali ve tenkis talebi yönünden ise TMK'nun 559. Maddesi gereğince iptal davası açma hakkının davacının tasarrufu ve iptal sebebinin ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren başlayarak 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğu düzenlenmiştir. Dava konusu vasiyetnamenin açılmasına ilişkin Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/1339 Esas sayılı dava dosyasında vasiyetnamenin açılarak okunduğu, kararın 16/05/2017 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla hak düşürücü sürenin bu dosyada mirasçı olan davacıların vasiyetnamenin açılıp okunduğu tarihten itibaren 1 yıl içerisinde iptal talebiyle dava açmaları gerektiği, dava tarihi dikkate alındığında hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu anlaşıldığından bu talebin de reddine karar vermek gerekmiştir. Tenkis talebi yönünden ise TMK'nun 571....
Noterliğinin 05.04.2011 tarihli ve 7479 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki vasiyetnamesi ile 978 parsel ve 1016 ada 9 parsel sayılı taşınmazlardaki hak ve hisselerinin tamamını davalıya vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin 05.05.2015 tarihinde açılıp okunduğunu, ancak müvekkilinin vasiyetnamenin geçersiz olduğunu yeni öğrendiğini, vasiyetnamenin resmi vasiyetnamenin düzenleme şartlarına sahip olmadığını, vasiyetnamenin geçerli olduğu düşünülse dahi müvekkilinin saklı payının bu vasiyetname ile ihlal edildiğini, vasiyetnamenin yapılması amacının mal kaçırmak olduğunu, müvekkillerinin kardeşleri ve yeğenleri tarafından aldatıldığını ve murisin yaşlı ve yardıma muhtaç olması sebebiyle yönlendirildiğini belirterek öncelikle vasiyetnamenin iptalini terditli olarak ise müvekkiline ait saklı payın tenkisini talep etmiştir. II....
Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunmasından sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekir. Bu nedenle, aynı dava dosyası içinde hem vasiyetnamenin iptali veya tenkisi ile birlikte vasiyetnamenin tenfizi davasının birlikte görülmesi mümkün değildir. ( Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/1595 Esas 2013/5942 Karar ) İlk derece mahkemesince, vasiyetnamenin tenfizi talepli ile açılan davanın vasiyetnamenin iptali davası kesinleştikten sonra görülebileceği gözetilerek tenfiz talebine yönelik davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi, vasiyetnamenin iptali talebi ile açılan dava hakkında karar verilerek bu karar kesinleştikten sonra vasiyetnamenin tenfizi davasına devam edilmesi gerekir....
Dava; vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnameye konu taşınmazda ki payın tesciline ilişkindir. Vasiyetnamenin tenfizi talebi halinde hakim murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlemeli, azami biçimde murisin iradesini yerine getirmeli, vasiyetin tenfizine imkân sağlamalıdır. ........ Vasiyet, genellikle ivazsız bir tasarruftur. Vasiyet alacaklısı, mirasbırakanın külli halefi olmayıp, cüzi halefi olduğu için vasiyet olunan mal üzerinde doğrudan hak kazanması mümkün değildir. Vasiyet alacaklısının alacak hakkının hukuki sebebi olan vasiyet her ne kadar mirasbırakanın sağlığında yapılıyorsa da, bu bir ölüme bağlı tasarruf olduğundan, vasiyet alacağı ancak miras bırakanın ölümü ile doğar. Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır....
Vasiyetnamenin tenfizi talebi halinde hakim murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlemeli, azami biçimde murisin iradesini yerine getirmeli, vasiyetin tenfizine imkân sağlamalıdır. Vasiyet, genellikle ivazsız bir tasarruftur. Vasiyet alacaklısı, mirasbırakanın külli halefi olmayıp, cüzi halefi olduğu için vasiyet olunan mal üzerinde doğrudan hak kazanması mümkün değildir. Vasiyet alacaklısının alacak hakkının hukuki sebebi olan vasiyet her ne kadar mirasbırakanın sağlığında yapılıyorsa da, bu bir ölüme bağlı tasarruf olduğundan, vasiyet alacağı ancak mirasbırakanın ölümü ile doğar. Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır....
Noterliğinin 22/08/1984 tarih ... yevmiye numara ile düzenlediği vasiyetname ile davalılar lehine vasiyet ettiğini, her iki hukuki işlemin tarafları ve yapılış zamanları dikkate alındığında murisin gerçek niyetinin kendilerinin taşınmazdan faydalanmalarını önlemek olduğunu, murisin yapmış olduğu vasiyetname ile saklı paylarını ihlal ettiğini ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini, aksi halde kendilerinin saklı payları gözetilerek tenkis kararı verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalılar/birleşen davacılar; davacılar/birleşen davalılar ile üvey kardeş olduklarını, vasiyetnamenin iptaline ilişkin sebeplerin hiç birisinin somut olayda var olmadığını, vasiyetnamenin yasaya ve usule uygun düzenlendiğini, tenkis iddialarının hukuka aykırı olduğunu, murisin tüm mal varlığını kendilerine bağışlamadığını, ... köyündeki malvarlığını tüm mirasçılarına bıraktığını belirterek davanın reddini talep etmişler, birleşen davada ise; davaya konu ......
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/859 Esas 2015/345 Karar sayılı ilamıyla açılıp kesinleşen ... 2.Noterliği tarafından 01/05/2007 tarihinde ...yevmiye numarasıyla tasdik edilen vasiyetnamenin tenfizi ile dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 126 ada 17 parsel sayılı taşınmazdaki muris ...'e ait 1/2 hissenin tapusunun 1/5 oranında iptali ile davacı ... adına tesciline, kalan kısmın muris üzerinde bırakılmasına, 4-... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/859 Esas 2015/345 Karar sayılı ilamıyla açılıp kesinleşen ... 2.Noterliği tarafından 01/05/2007 tarihinde 4045 yevmiye numarasıyla tasdik edilen vasiyetnamenin tenfizi ile dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 126 ada 17 parsel sayılı taşınmazdaki muris ...'e ait 1/2 hissenin tapusunun 1/5 oranında iptali ile davacı ... adına tesciline, kalan kısmın muris üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir....
Mahkemece; somut olayda, sulh hukuk hakimi her ne kadar vasiyetnamenin açılmasına karar vermiş ise de, dosyada murise ait veraset belgesi bulunmadığı gibi tüm mirasçılara TMK hükümleri gereğince tebligat yapılmadığı, diğer taraftan vasiyetnamenin açılması davasında tüm mirasçılar davaya dahil edilmediği ve taraf teşkili sağlanmadığı, tüm bu nedenlerle tenfizi istenilen vasiyetnamenin usulünce açılmadığı, usulünce açılmayan vasiyetnamenin tenfizinin de istenilemeyeceği gerekçesi ile davanın usulen reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetinin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davasıdır. Kural olarak; vasiyetnamenin tenfizi davalarında öncelikle murisin iradesine göre uyuşmazlık çözümlenmelidir. Hakim, murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlemeli azami biçimde murisin iradesi yerine getirilmeli ve vasiyetnamenin tenfizine imkan sağlanmalıdır. Vasiyetnamenin yerine getirilmesi ve yorumlanmasındaki amaç murisin iradesini geçersiz kılmak değil, onun geçerliliğini sağlamak ve vasiyetçinin gerçek iradesinin yerine getirilmesini temin etmektir....
a vasiyet ettiğini bu işlemin, davalının etkisi ve tesiri altında mal kaçırmak kastı ile yapılan bir temlik olduğunu, bu vasiyetname ile mahfuz hisselerine tecavüz edilmiş olduğunu, anılan vasiyetnamenin mahkemede açıldığını, yine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/182 Esas nolu vasiyetnamenin tenfizi ve tapu tescil davasının halen derdest olduğunu, tarafların murisinin mal kaçırma kastı ile hareket ettiğini ileri sürerek murisin mahfuz hisse kaidelerine tecavüz teşkil eden teberrularının bilirkişi raporu ile belirlenecek miktar üzerinden davalıdan tenkisine, tenkise nakit olarak karar verildiği takdirde dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı,davacıların tenkis dava hakkı olmadığını ve davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, eski M.K.'...