Ancak, sağlararası tasarrufta, bu tasarrufun vasiyetnameden dönme kabul edilebilmesi için, sağlararası bir tasarrufla yapılması, bu tasarrufun geçerli olması ve vasiyetname ile bağdaşmaması gerekir. Başka bir ifade ile, sağlar arası kazandırmanın geçerli olması halinde vasiyetnameden dönüldüğünün kabulü gerekir. Somut olayda, davacı lehine muayyen mal vasiyetinde bulunulan kişi olduğuna göre vasiyetnameden dönme olarak nitelendirilen satışa esas vekaletnamenin murisin iradesi sakatlanarak elde edildiği ve davalılar arasındaki satışın muvazaalı olduğunu, yani geçerli olmadığını iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Geçerli olmayan sağlararası işlem söz konusu ise vasiyetnameden dönüldüğünden söz edilemez....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İlk Derece Mahkemesince; vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis talebinin kabulü ile 240.689,51.-TL'nin davalıdan alınarak davacılara müştereken verilmesine karar verilmiştir. DAVACI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ : Müteveffanın hukuki ehliyeti için alınan bilirkişi raporu yetersiz olduğunu, yeniden bilirkişi aldırılmadan karar verildiğini, eksik inceleme olduğunu, müteveffanın hukuki ehliyetinin olması sebebi ile vasiyetnamenin iptali talebinin reddinin doğru olduğu kabul edilerek tenkise karar verilmesi gerektiği kabul edilse bile tenkis hesabı için alınan bilirkişi raporlarında tespit edilen taşınmaz değerleri ve tenkis hesabının hatalı olduğunu, tenkis değerinin olması gerekenden çok az hesaplandığını, davacıların alacaklarının düşük kaldığını, usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, Vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteminden ibarettir....
Tenkis talebine gelince; bilindiği üzere,4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun madde 17 uyarınca, miras hükümleri, mirasçılık ve mirasın geçişi miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte bulunan hükümlere göre belirlenir. Mirasbırakan 1.1.2002 tarihinden önce ölmüşse 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin, 1.1.2002 tarihinden sonra ölmüşse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ( TMK ) ilgili hükümleri uygulanır. Somut uyuşmazlıkta muris 2012 tarihinde vefat etmiş olup, ölüm tarihinde yürürlükte bulunan TMK 505. Maddesi hükmüne göre davacılar murisin saklı pay sahibi mirasçıları olmadığından davacıların tenkis talep etme konusunda aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı tenkis talebinin bu nedenle usulden reddi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesinin 01/03/2022 tarihli ve 2020/930 E. 2022/527 K. sayılı kararıyla; bağış yoluyla devredilen dava konusu taşınmaz yönünden 01.04.1974 tarihli ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri olmadığı, terditli talep olan tenkis isteği yönünden ise davacıların saklı payına ihlalin söz konusu olmadığı, tenkis bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda sonucu etkiler hata bulunmadığı, raporun hükme esas alınmaya yeterli olduğu, istinaf dilekçesinde bahsi geçen Soma Mahkemesindeki kararın da vasiyetnameden kaynaklandığı ve eldeki davada verilecek karara etkisi olmadığı, İlk Derece Mahkemesinin kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ 1. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/124 Esas sayılı dosyasında görülen muris muvazasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında davalılar tarafından verilen 25/04/2016 tarihli cevap dilekçesiyle birlikte davacı tarafından vasiyetnamenin öğrenildiği, eldeki davanın 22/11/2017 tarihinde açılmış olması sebebiyle TMK'da düzenlenen bir yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği anlaşıldığından ıskatın iptaline ilişkin talebin, sonradan gerçekleştirilen tasarruf ile vasiyetnameden dönüldüğünden bahisle hükümsüzlüğün tespiti talep edilmişse de, sonradan gerçekleştirilen tasarrufun vasiyetnamenin içeriğine aykırı olmaması sebebiyle bu talebin, tenkis talebinin ise TMK'da düzenlenen TMK'nın 571 inci maddesinde düzenlenen süre içinde açılmamış olması nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." gerekçeleriyle karar vermiştir. IV. İSTİNAF A....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vasiyetnamenin iptali, tenkis istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince vasiyetnamenin iptaline yönelik davanın kabulüne, tenkis istemine yönelik davanın gider avansı ikmal edilmediğinden usulden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 533.maddesinde; "Mirasbırakan, arzularını resmi memura bildirir. Bunun üzerine memur, vasiyetnameyi yazar veya yazdırır ve okuması için mirasbırakana verir. Vasiyetname, mirasbırakan tarafından okunup imzalanır. Memur, vasiyetnameyi tarih koyarak imzalar." TMK'nın 534.maddesinde; "Vasiyetnameye tarih ve imza konulduktan hemen sonra mirasbırakan, vasiyetnameyi okuduğunu, bunun son arzularını içerdiğini memurun huzurunda iki tanığa beyan eder. Tanıklar, bu beyanın kendi önlerinde yapıldığını ve mirasbırakanı tasarrufa ehil gördüklerini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ehliyetsizlik nedeniyle vasiyetnamenin iptali, terditli olarak tenkis isteğine ilişkin iken, ıslah ile vasiyetnameden dönme nedeniyle vasiyetnamenin iptali isteğine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/293 Esas sayılı dosyası ile vasiyete konu taşınmaz hakkında muris muvaazasına dayalı tapu iptali ve tescil-tenkis davası açıldığı anlaşılmaktadır. Bir davada hüküm verilmesi, başka bir davada incelenmekte olan ve kesin olarak karara bağlanarak bulunan bir hukuksal ilişkinin mevcut olup olmadığına bağlı ise, eldeki davanın sonucunu etkileyecek ise, mahkemece, o davanın sonuçlanmasını kendi bakmakta olduğu dava için bekletici mesele yapabilir. Bu durumda, görülmekte olan tapu iptali tescil ve tenkis davasının sonucunda vasiyete konu taşınmaz mal terekeye tekrar döndüğü takdirde dava konusu vasiyetnamenin taşınmaz yönünden geçerliliğini korunması gündeme geleceğinden; Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/293 Esas sayılı dosyası bekletici mesele yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile bekletici mesele yapılmasına gerek bulunmadığından bahisle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; manevi baskı altında yapılan vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiştir. İkrah (korkutma) kişinin irade serbestisin! ihlal suretiyle onu gerçek isteğine uymayan bir beyanda bulunmak zorunluluğunda bırakan, hukukun caiz görmediği davranışlardır. İkrah maddi ve manevi olmak üzere iki türlüdür....
Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar; 21.01.2013 tarihinde ölen mirasbırakanları ....., 10.02.1984 tarihinde .... 1....