Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; manevi baskı altında yapılan vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiştir. İkrah (korkutma) kişinin irade serbestisin! ihlal suretiyle onu gerçek isteğine uymayan bir beyanda bulunmak zorunluluğunda bırakan, hukukun caiz görmediği davranışlardır. İkrah maddi ve manevi olmak üzere iki türlüdür....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ehliyetsizlik nedeniyle vasiyetnamenin iptali, terditli olarak tenkis isteğine ilişkin iken, ıslah ile vasiyetnameden dönme nedeniyle vasiyetnamenin iptali isteğine ilişkindir....

    Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar; 21.01.2013 tarihinde ölen mirasbırakanları ....., 10.02.1984 tarihinde .... 1....

      Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/242 E. 2015/293 K. sayılı kararı ile açılmasına karar verilen muris Hayriye’ye ait 20/09/2000 tarihli vasiyetnamesinin tenfizine karar verilmesini talep etmiş, 08/03/2016 tarihli dilekçesiyle 20/09/2000 tarihli işlemin vasiyetnameden rücu senedi niteliğinde olması nedeniyle muris tarafından düzenlenen 27/01/2015 tarih ve 795 yevmiye numaralı vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnameye konu taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar; dava konusu vasiyetnamenin açılması dosyasında vasiyetnameyi kabul etmediklerini, dava açacaklarını beyan ettiklerini, vasiyetnameden rücu edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; vasiyetnamenin yerine getirilebilmesi (tenfizi) için de her şeyden önce vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerektiği, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin ... 2....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tenkis DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 09.03.2018 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tenkis talebine(miras hukukundan kaynaklı) ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 23.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : TAPU İPTALİ VE TESCİLOLMADIĞI TAKDİRDE TENKİS KARAR : Nazilli 2....

          Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2003/1377 Esas, 2004/814 Karar sayılı dosyasının 07.07.2004 günlü oturumunda davalı ...’ya okunduğundan, vasiyetnameden haberdar olmuştur. Miras yoluyla mülkiyeti kazanan ...’nın vasiyetnameden bilgi sahibi olmasından sonra taşınmazı 21.11.2004 tarihinde ...’e satışında mal kaçırma amacıyla hareket ettiği yolundaki mahkeme gerekçesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ne var ki, davalı ...’in 01.12.2004 tarihinde davalı ...’a yaptığı satışta aynı kasıtla hareket ettiğini kabul etmek mümkün değildir. ...’un yolsuz tescil ile malik olduğunu kabul edebilmek için, malik olduğu tarihte, muris ... tarafından vasiyet yoluyla davacıya taşınmazın intikalini sağlamak amacıyla yapılan 23.01.1980 tarihli vasiyetnameden bilgisi olması gerekir. Dinlenen davacı tanıkları, davalı ...’un vasiyetnameden haberdar olduğuna ve taşınmazı yolsuz olarak edindiğine ilişkin bilgi vermemişlerdir....

            D)İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava vasiyetnamenin iptali ve tenkis davası olduğunu, davanın terditli olarak açılmış olup, öncelikle vasiyetnamenin iptali bunun mümkün olmaması halinde ise müvekkillerinin saklı payının ihlal edilen kısmının tenkisi talebine ilişkin olduğunu, vasiyetnamenin iptali davası ise bilindiği üzere maktu harca tabi bir dava olduğunu, vasiyetnamenin iptaline ilişkin talebimizin reddine karar verilmesi halinde ise bu kez tenkis talebi bulunduğundan davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, ilk derece mahkemesince dava sonunda vasiyetin iptaline karar verilmesi halinde dava maktu harca tabi olduğundan dava değerini ıslah etme ya da harç tamamlama durumu söz konusu olmayacağını, ayrıca vasiyetnamenin iptal edilmesi halinde davacının terekedeki miras payının tenkis ile elde edeceği saklı payında daha büyük olacağı açık ve aşikar olduğunu, müvekkilinin vasiyetnamenin iptali halinde yasal tereke malları üzerinde 1/3 miras payına...

            Murisin vasiyetnameden rücu sözleşmesinde okur yazar olmadığını beyan ettiği belirtilip düzenlenmesinden sonra, hemen sonraki vasiyetnamenin okur yazar olduğu belirtilerek hazırlanması hayatın olağan akışına da uygun değildir. Vasiyetçinin parmak izinin alınması, bir önceki vasiyetnameden dönme sözleşmesinin vasiyetçinin okur yazar olmadığı belirtilerek düzenlenmesi, sözleşmeyi düzenleyen noter katibinin ve sözleşme tanıklarının tanık beyanlarından sözleşmede maddi hata yapıldığını doğrulamaktadır. Aynı noterde, aynı anda vasiyet edenin okur yazar olmadığı şeklinde vasiyetnameden dönme sözleşmesi yapılmamış olsa idi, vasiyetnamedeki şekil noksanlığı ileri sürülebilirdi. Vasiyetnameden rücu sözleşmesi hiç değerlendirilmeden vasiyetnamenin iptali kararı haksız ve hukuka aykırıdır. Maddi hatanın kabulü hakkaniyete uygun olacaktır. Miras hukukunda gerek doktrinde gerekse mahkeme içtihatlarında vasiyetnamenin geçerli tutulması kuralı (kurtarıcı yorum) benimsenmiştir....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, murisin işlem tarihi öncesi ve sonrasında sağlıklı olduğunu ve hukuki ve fiili olarak işlem ehliyetini etkileyecek sağlık sorunu olmadığını, akit tarihinde ve ölünceye kadar akıl sağlığının yerinde olduğunu, tenkis davasının bir yıllık süre içinde açılmadığını, miras bırakanın terekesinin aktifini oluşturan birçok taşınır ve taşınmaz malı olduğunu, tenkis hesabı yapıldığında saklı payın zedelenmediğinin görüleceğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu