e; 178 ada 5 parseldeki 1 numaralı bağımsız bölümü ... ve ...’ye satış akdi ile devrettiğini, vasiyetnamenin 26.04.2017 tarihinde açılmasına karar verilip kesinleştiğini, muris tarafından yapılan işlemin vasiyetnameden dönme niteliğinde olmayıp onu pekiştiren bir işlem olduğunu, davalının bu satışa yönelik muvazaa davası açtığını ve müvekkillerinin o davayı kabul ettiklerini, ancak vasiyetnameden o zaman haberlerinin olmadığını, bu nedenle vasiyetnamenin infaz edilmesi gerektiğini belirterek vasiyetnamenin tenfizi ile tapu iptali ve tescil talep etmiştir. II....
vasiyetnameden dolayı müvekkillerinin saklı paylarının ihlal edildiğini, müvekkillerinin miras paylarına halel geldiğini öğrenmeleri üzerine 10/01/2022 tarihinde Sorgun 2....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2004/161 Esas sayılı dosyasında vasiyetnamenin tenfizi talebi ile dava açtığını , müvekkillerinin de bu şekilde yapılan vasiyetnameden haberdar olduklarını, iptali talep edilen vasiyetnamenin Amerika Birleşik Devletleri ......
a vasiyet ettiğini, mirasbırakanın 24/11/2008 tarih ve 2482 yevmiye numaralı vasiyetnameden dönme işlemi ile daha önce tanzim edilen 05/11/2007 tarih ve 2250 yevmiye nolu vasiyetname ile 124 da 14 ve 123 ada 32 parsel sayılı taşınmazını ...'a vasiyet ettiğini belirterek bu kere vasiyetinden döndüğünü, yine murisin 24/11/2008 gün ve 2483 nolu vasiyetnameden rücu işlemi ile de 03/12/2007 tarih ve 2432 yevmiye nolu vasiyetname ile 127 ada 16 parsel sayılı taşınmazını kızı ...'...
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın vasiyetnameden kaynaklı tapu iptal ve tescil davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Türk Medeni Kanununun 600. Maddesinin 3. fıkrasında ”Vasiyet alacaklısı, yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı, vasiyet edilen malın teslimini veya hakkın devrini, vasiyet konusu bir davranış ise bunun yerine getirilmemesinden doğan zararın giderilmesini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda davacı, mirasbırakan tarafından düzenleme şeklinde vasiyetname ile kendisine vasiyet edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Dava, vasiyetnamenin açılmasına (okunmasına) ilişkin olmayıp, vasiyetnamenin tenfizi yani yerine getirilmesine ilişkindir....
Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın vasiyetnameden kaynaklı tapu iptal ve tescil davası olduğu gerekçesiyle görevszilik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda davacı, mirasbırakan tarafından, 10.04.1990 tarih, 4452 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vasiyetname ile kendisine vasiyet edilen taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Dava, vasiyetnemenin açılması (okunmasına) ilişkin olmayıp, vasiyetnamenin tenfizi yani yerine getirilmesine ilişkindir. Her nekadar dava hasımsız olarak açılmış ise de, vasiyetnamenin tenfizine ilşkin davalar, yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı açılması gereken davalar olup, çekişmesiz yargı işi değildir. 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra, 04.04.2013 tarihinde açılan bu davada, tapu tescil talebinde bulunulduğuna göre, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
, vasiyet edildiği tarihte henüz tek bir parsel halinde bulunduğu göz önüne alınarak, iş bu taşınmazın murisin ölüm tarihindeki değerinin doğru olarak tespiti ile tenkis konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak, davacılar bakımından saklı paya tecavüz olup olmadığının belirlenmesi gerektiği" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. 3....
nın 04.05.2007 tarih ve 5650 Sayılı Kanunla değişik 505. maddesi uyarınca davacıların saklı paylı mirasçılardan olmadıkları sonucuna varılarak, davacıların tenkis taleplerinin reddine karar verilmiş; sözkonusu karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Uyuşmazlık , ehliyetsizlik ve cebir şiddet korkuya dayalı vasiyetname tanzimi iddiasına dayalı iptal ve tenkis davası niteliğindedir . Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nun 275.maddesine göre; ''Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez.''...
Karar sayılı dosyasında davacıya gerekçeli kararın 07/10/2009 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihte vasiyetnameden haberdar olduğu, iş bu davanın ise 07/09/2011 tarihinde açıldığı ve hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4722 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 17. maddesi uyarınca; mirasçılık ve mirasın geçişi, mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. Mirasbırakan 14/06/2009 tarihinde vefat etmiştir. Buna göre, olayın çözümünde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun uygulanması gerekmekte olup bu kanunda; gerek ölüme bağlı tasarrufların iptali davası için 559.maddede belirtilen süreler, gerekse bu tasarruflara karşı tenkis davası açılması için 571.maddede belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiş ve kaleme alınmıştır....
CEVAP Davalılar cevap dilekçesinde; murisin vasiyetnamesini kendi hür iradesi ile hazırladığını, vasiyetnameden açıkça anlaşılacağı üzere murisin işlem yapma yeteneğini haiz olduğunu ve davacının vasiyetnamenin butlanını istemesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek haksız davanın reddini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.07.2021 tarihli ve 2019/167 Esas, 2021/244 Karar sayılı kararında belirtilen "...dosyadaki taraf tanıkları dinlendikten ve murisin malvarlığı araştırması yapıldıktan sonra taşınmazların değerinin tespiti için keşif yapıldığı, ardından dosyanın tenkis konusunda uzman bilirkişiye gönderildiği, yasalara ve dosya kapsamına uygun hazırlanmakla hükme esas alınan bilirkişi raporunda murisin net terekesinin 9.142.498,00 TL olduğu, tasarruf edilebilir mirasının 4.571.249,00 TL olduğu, vasiyet edilen kısmın ise 1.291.875,00 TL olduğu, tüm bu nedenlerle davacı ...'...