Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tenkis (indirim) davası mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası kazandırmaların (teberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan öncesine etkili yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Murisin ölüm tarihi itibariyle uygulanacak olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 575. (eski 743 sayılı Yasa m.466) maddesi hükmüne göre miras, mirasbırakanın ölümü ile açılır. Mirasbırakanın sağlığında yaptığı tasarruflar ölüm anındaki durumuna göre değerlendirilir. Muris tarafından yapılan vasiyetname yasa gereğince mutlak tenkise tabidir. Bu nedenle, vasiyette bulunanın saklı payı zedeleme amacı bulunmasa bile, murisin ölümünde saklı pay sahibi olanlar için saklı pay oranında tenkis yapılması gerekir....

    Davalı, mirasbırakanın vasiyetname tarihinde ehliyetli olduğunu, iradesinin sakatlanmadığını, mirasbırakanın başka taşınmazları da bulunduğunu, saklı payın ihlal edilmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mirasbırakanın vasiyetname tanzim tarihinde ehliyetli olduğunun ... ... 4. İhtisas Dairesi'nin raporu ile sabit olduğu ve iradesinin sakatlandığı iddiasının da kanıtlanamadığı gerekçesiyle vasiyetnamenin iptali isteğinin reddine, mutlak tenkise tabi vasiyetname ile davacının saklı payının ihlal edildiğinin saptandığı gerekçesiyle tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiş, anılan karara karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b-1 bendi uyarınca esastan reddedilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülmekte olan tenkis davası sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Davacılar ..., ve ..., murisleri ...'nın Kadirli Noterliğince tanzim edilen düzenleme şeklindeki vasiyetname ile 25, 66, 362, 365, 368, 379 ve 384 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını davalı ...'ya vasiyet ettiğini, söz konusu vasiyetname ile saklı paylarının ihlal edildiğini belirterek vasiyetnamenin saklı payları oranında tenkisine karar verilmesini talep etmişlerdir. Yargılama aşamasında davacı ... ve ... tarafından açılan dava ile ilgili olarak ayırma kararı verilerek yapılan yargılama sonunda davanın H.U.M.K'nun 409/5. fıkrası uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Mahkemece, tenkis isteğinin kabulü ile tapu iptali ve tescile ilişkin verilen karar Dairece; “... sabit tenkis oranına göre vasiyetname ile bağışlanan taşınmazların bölünemeyeceği anlaşıldıktan sonra davalı ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 12/08/2009 gününde verilen dilekçe ile tenkis istenmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02/03/2022 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, miras bırakan ...’nun düzenlediği vasiyetname ile mal varlığının tamamını davalı oğluna vasiyet ettiğini, düzenlenen vasiyetname nedeniyle müvekkillerinin saklı paylarının ihlal edildiğini belirterek, vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini istemişlerdir....

            Bu durumda davanın TMK'nun 565.maddesi gereğince tenkis hükümlerine göre incelenmesi gerekir. Tenkiste, tasarrufa konu malın paylaşımı yönünden araştırma yapmak için sabit tenkis oranı belirlenmelidir. Sabit tenkis oranı, 11.11.1994 gün ve 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile "tasarrufun tümünün değeri ile davalılara yapılan fazla teberru arasında kurulan orandır". Sabit tenkis oranı ile el atılan saklı payın, tasarrufun değerine oranı ile bunun her davalıya yapılan tasarruf tutarları yönünden ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. İkinci olarak, temlike konu malın kıymetine noksan gelmeden bölünmezliğinin mümkün olup olmadığı saptanır. Tasarrufa konu mal, sabit tenkis oranında bölünebilir ise bu kısımların bağımsız bölüm olarak taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Eğer, tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıkar ise bu defa MK. madde 564'de öngörülen tercih hakkı gündeme gelecektir....

              giderek vasiyetname yapmak istediğini söylediğini, beyanı alınarak resmi vasiyetname düzenlendiğini, bu nedenle davacının iddiasının yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, resmi vasiyetnamenin bütün şekil şartlarına uyularak yapıldığını, davacı tarafında bunun aksi yönde bir iddia ve talebi bulunmadığını, müteveffanın akıl sağlığının yerinde olması, müteveffanın akıl sağlığının yerinde olması, vasiyetnamenin bütün şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmesi, vasiyetnamenin iptalinin MK'a göre tahdidi şartlara bağlanması, davacının asılsız iddialarını delillerle eksiksiz olarak ispat etmek zorunda bulunması, bu iddialarını kanıtlar, haklı gösterir hiçbir delil gösterir hiçbir delil göstermemiş olması nedeniyle vasiyetnamenin iptali talebinin reddi gerektiği davacının tenkis talebinin de reddi gerektiğini, davacının terekenin aktif ve pasifi ile ilgili hiçbir beyanda bulunmadığını, müteveffanın sağlığında vasiyetname düzenleyerek belli mal vasiyeti yaptığını, murisin vasiyetname haricinde...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar ... ve ..., miras bırakanları ...'in 04.10.1994 günlü vasiyetnameyi düzenlediği tarihte hukuki ehliyete haiz olmadığını, kaldı ki, bu vasiyetname ile davalılara yaptığı kazandırmalar nedeniyle saklı paylarının ihlal edildiğini ileri sürerek, vasiyetnamenin iptalini istemişler, yargılamanın devamı sırasında davaya tenkis davası olarak devam ettiklerini belirtmişler, birleşen davanın davacısı ... ise, miras bırakanı ...'in saklı payını ihlal kastıyla kendisi dışındaki tüm mirasçılarına çekişme konusu taşınmazlarını bağışladığını ileri sürerek, tenkis isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacıların saklı paylarının ihlal edilmediğinin belirlendiği gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...

                Dosyanın incelenmesinde; muris tarafından düzenlenen vasiyetname ile davacıya taşınmaz vasiyet ettiği, vasiyetnamenin açılarak okunduğu, dava tarihinden sonra davalılarca tenkis talebiyle dava açıldığı, karar tarihi itibariyle verilen kararın kesinleşmediği görülmektedir. Tenkis davası, TMK'nun 560-562 maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle bakıldığında tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. (G...., Miras Hukuku, ..., 2003, s.305). Tenkis, saklı payın yaptırımıdır (H.Hatemi, Miras Hukuku, ..., 2004, s.23)....

                  Bu sebeple, mahkemece davacının tenkis talebi yönünden tereke mevcudu belirlenmeksizin, temlik dışı tereke bulunmadığı gerekçesiyle tenkis talebinin değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiştir. Şu halde, mahkemece; murisin dava konusu vasiyetname ile tüm malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunduğu ve dava konusu vasiyetnamenin davacının saklı payı dışında yerine getirileceği göz önünde alınarak, tenkis davası şartları incelenmeli ve öncelikle mirasbırakanın tereke mevcudu belirlenmeli (HMK. md. 31), tereke kapsamındaki taşınır - taşınmaz mal varlığı hakkındaki bilgi, belge ve kayıtlar dosyaya celbedilmeli, ondan sonra yukarıda anılan ilkeler esas alınarak, tenkis konusunda uzman bilirkişiden yukarıda belirtilen hususları da karşılayacak nitelikte rapor alınarak, saklı paylı mirasçı olan davacının saklı payı oranında tenkise karar verilmesi gerekirken, tenkis talebi konusunda yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu