Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

vasiyetnamenin resmi bir vasiyetname olduğunu, resmi vasiyetnamelerin noterde düzenlendiğini, buna göre vasiyetname düzenleme şeklinde yapılan bir noter işlemi olup, Noterlik Kanunu 86. madesinde de belirtildiği üzere "Tutanağın, ilgilinin gerçek isteği hakkındaki beyanı yazıldıktan sonra okuması için kendisine verilir....

SHM 2012/1487 Esasındaki vasiyetname açılması davasında müvekkillerine yapına tebligatlar ile müvekkillerinin babası T8 noterden 06/12/2005 tarihinde 33756 yevmiye ile düzenleme şeklinde vasiyetname düzenlettiğini, vasiyetname ile kazanımda bulunanların T6 ile T4 İşletme ve İştirakler Daire Başkanlığına bağlı Huzurevi Şube Müdürlüğünü temsilen T4 olduğunu, murisin düzenlettiği vasiyetnamede tanıklık yapan kişilerin T6'ın kayın hısmı veya kardeşi olduğunu düşündüklerini, noter imzasının ilgili notere ait olmadığını düşündüklerini, öncelikle bu yönlerden vasiyetnamenin iptali gerektiğini, miras bırakanın akli melekelerinin normal ve hukuki işlem yapmaya ehil olduğuna dair Kayseri Devlet Hastanesinden verilen 05/12/2005 gün 21287 nolu raporun gerekli tetkikler yapılmadan verilen bir rapor olduğunu, murisin işlem tarihi itibari ile ehliyetli olup olmadığının saptanması gerektiğini, medeni kanunda sınırlı olarak sayılan vasiyetname iptali sebeplerinden birinin tasarrufun yanılma, aldatma, korkutma...

ın vasiyetname tanığı olan ...'in kayınpederi olduğu ancak, davalı ...'ın vasiyetname tanığı olan ...'in kayınvalidesi olmadığı, dolayısıyla vasiyetname tanığının vasiyetname düzenlenmesine katılması sebebiyle davalı ... yönünden hısıma yapılan kazandırmanın bulunmadığı gerekçesiyle, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur. Bozma kararına karşı davacılar ve davalılar ... vd. vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm davacıların sair karar düzeltme taleplerinin reddi gerekir. 2-Uyuşmazlık, resmi şekilde düzenlenen vasiyetnamede tanık olarak yer alan kişinin, murisin altsoy kan hısmının (torunu) eşi olması halinde, vasiyetnamenin iptalinin gerekip gerektirmediği noktasında toplanmaktadır....

    in mirasçıları adına tesciline karar verildiğini, bu karar gereğince terekeye geri dönen taşınmazların mirasçılar adına değil, bu karar ile birlikte tekrar gündeme gelen dava konusu vasiyetname gereğince adlarına tescilinin gerektiğini ileri sürerek; mirasbırakana ait vasiyetnamenin yerine getirilmesi ile vasiyetname konusu taşınmazların adlarına tescilini talep etmişlerdir. Davalı; mirasbırakanın dava konusu vasiyetnamenin tanziminden sonra vasiyete konu aynı taşınmazları bu kez muvazaalı satış işlemleri ile davacılar adına satış sureti ile devrettiğini, vasiyetnameden sonra gerçekleştirilen sağlararası tasarruflar ile vasiyetnamenin geçersiz kılındığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

      ile vasiyetname konusu taşınmazların adlarına tescilini talep etmişlerdir....

        Yoksa iki vasiyetçinin düzenlediği vasiyetname tek başına ortak vasiyetname sayılamaz. Mahkemece gerekçede her bir vasiyetçinin ayrı bir belge ile vasiyetname düzenlettirmesi gerektiğinden bahisle vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş ise de, bu gerekçe doğru değildir. Burada davaya konu vasiyetname yorumlanarak, vasiyetnamenin birbiri ile içiçe girip girmediği veya biri diğerine bağımlı vasiyetname olup olmadığı araştırılmalı, bu şekilde olduğu kanısına varılırsa o zaman ortak vasiyetnameden ötürü, vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı gerekçe ile vasiyetnamenin yorumu yapılmadan, vasiyetnamede iki vasiyetçi olduğundan ortak vasiyetname sayılarak davaya konu vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş olması da hatalı bulunmuştur. Açıklanan bu nedenlerle davalılar vekili istinaf başvurusunun HMK 353- 1- a-4- 6 maddesi uyarınca kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılması gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir....

        Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2003/403 Esas, 2004/174 Karar sayılı ilamı ile vasiyetnamenin açılmasına karar verildiği, vasiyetin bir kimsenin (gerçek kişi) bizzat yapacağı ölüme bağlı bir tasarruf olup, amacının bütün mamelekini veya muayyen bir malını gerçek veya tüzel bir şahsa mülkiyetinin devrinin yapılması olduğu, TMK'nun 538. maddesinde, "el yazılı vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve gün gösterilerek, başından sonuna kadar murisin el yazısı ile yazılmış ve imzalanmış olması zorunludur.", 2. maddesinde de "El yazılı vasiyetname, saklanmak üzere açık veya kapalı olarak notere, sulh hakimine veya yetkili memura bırakılabilir" hükmünü ihtiva ettiği, TMK'nun 538/2. maddesinde yer alan düzenleme emredici bir hüküm olmadığı, diğer bir deyişle, el yazılı vasiyetname tevdi olunmamışsa, bu hususun vasiyetnameyi hükümsüz kılmayacağı, el yazılı vasiyetname resmi merciye bırakılmamış olsa bile, yine geçerli olacağı, TMK'nun 595. maddesi hükmüne göre, bir kişinin ölümü halinde bir vasiyetnamesi ortaya...

        Gallen Kantonu'nda 10 Ekim 1991 tarihinde yetkili makamlarca düzenlenmiş olan resmi vasiyetnamesine düzenlediğini, ilgili vasiyetnameye itiraz etmek gereği doğduğunu, vasiyetname, saklı pay sahibi ve mirasçı olan müvekkilin haklarına tecavüz ettiğini, düzenlenen vasiyetnamede müteveffanın vasiyetini kendisinin bakımı ile ilgilenen T3'a bıraktığını beyan ettiğini, oysaki işbu vasiyetname ile T1'ın saklı payı yok sayıldığını, müteveffanın, iradesini manevi cebir ve baskı altında açıklamış olabileceği ve kayıt edilen durumun fiili durumla çelişmesi nedeniyle vasiyetin iptali gerektiğini, vasiyetname ile müteveffanın sahibi bulunduğu İstanbul ili, Şişli ilçesinde bulunan kendi adına kayıtlı daireyi öldükten sonra davalı T3'a vasiyet ettiğini, vasiyetin iptalinin kabul edilmemesi halinde, vasiyetnameler kayıtsız şartsız tenkise tabii olduğundan tenkis taleplerinin kabulü gerektiğini, vasiyetname, saklı pay sahibi ve mirasçı müvekkilin miras payına tecavüz ettiğini bildirerek vasiyetnamenin iptalini...

        Noterliğinin 04/10/2013 tarih ve 21562 yevmiye no.lu vasiyetname ile T6 vasiyet ettiğini, muris tüm malvarlığını tek mirasçısından mal kaçırmak gayesi ile saklı paylara da tecavüz ederek devir ve vasiyetname düzenlendiğini, murisin düzenlediği vasiyetname kanunun aradığı şekil şartlarını taşımadığını, hakların zarar görme ihtimaline binaen HMK gereği gerekli tedbirlerin alınmasını, telafisi imkansız zararların doğmaması için uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerine teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, 25/02/2020 Tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, Davalı T4 vekili 18/03/2020 tarihli dilekçe ile tedbire itiraz etmiş, itiraz üzerine 09/10/2020 tarihli ara karar ile itiraz reddine karar verilmiş; bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        ve ... , bağlantı nedeni ile bu dava ile birleştirilen davada, murisin ehil olup olmadığı konusunda rapor alınmadığını, baskı altında vasiyetname düzenlediğini, okur yazar olduğu halde vasiyetname düzenlenirken parmak bastığını, vasiyetnamenin açılması davası sırasında kendilerine vasiyetnamenin tebliğ edilmediğini ileri sürerek vasiyetnamenin iptaline, olmaz ise tenkise karar verilmesini talep etmiştir . Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş ,hüküm davalılardan ... , ... ve ......

          UYAP Entegrasyonu