Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili dilekçesinde murisin eşi ile birlikte noterden bir vasiyetname düzenleyerek; taşınmazın birinin, önce ölmesi durumunda diğerine, ikisininde ölümü halinde davacıya kalacağı şeklinde tasarrufta bulunduklarını, bu vasiyetin düzenlenmesinden sonra, davalının sağ kalan muris ...’nin yaşlı ve alzaymır hastası olmasından faydalanarak noteri eve getirip, yeni bir vasiyetname düzenleterek, taşınmazın kendisine bırakılmasını sağladığını, vasiyetin geçersiz olduğunu beyan ederek vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, resmi vasiyetnamenin usulüne uygun olarak yapıldığı, vasiyetnamenin tek taraflı bir hukuki muamele olduğu için, vasiyetçinin istediği zaman dönebileceği, rapora göre de, murisin fiil ehliyetinin bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, hukuki ehliyetsizlik nedeniyle vasiyetnamenin iptali isteğine ilişkindir. (TMK 510- vd. md.)...

    Davada, davacı muris ...ın eşi ve tek mirasçısı olduğu halde, vasiyetname ile tüm mal varlığı davalıya bırakılmak suretiyle mirasçı nasbedilerek kanuni mahfuz hisseye tecavüz edildiğinden, vasiyetname ile yapılan bağışın iptali talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili, davacının murisi tehdit ve hayatına kastetmesi nedeniyle hakkında boşanma davası açıldığını, bu nedenle ıskat sebebi gerçekleşmekle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile tasarrufun ¾ oranında iptali ile davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. (4722 S.K. md.17). Vasiyetnamenin iptali sebepleri Türk Medeni Kanununun 557 ve 558. maddelerinde sınırlı bir şekilde gösterilmiştir. Davacı bu maddelerde düzenlenen iptal nedenleri hakkında bir delil sunmamıştır. Saklı payın ihlali vasiyetnamenin iptal nedenleri arasında bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Vasiyetname açılması istemine ilişkin olarak açılan davada İstanbul Anadolu 4. Sulh Hukuk, ... Sulh Hukuk ile Gölköy Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik- görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vasiyetname açılması istemine ilişkindir....

        TMK'nın 545. maddesi uyarınca miras sözleşmesinin geçerli olabilmesi için resmi vasiyetname şeklinde yapılması zorunludur. (Yargıtay İ. B. K. 11.02.1959 tarih 16/14 sayılı Kararı) Vasiyetnamenin açılması ise TMK'nın 596. Maddesinde düzenlenmiş olup vasiyetname açılırken sulh hakimince izlenmesi gereken usul belirtilmiştir. Miras sözleşmesinin ve bu kapsamda yer alan mirastan feragat sözleşmesinin "resmi vasiyetname şeklinde yapılması hususu yalnızca" geçerlilik şekline ilişkin olup, mirastan feragat sözleşmelerinin vasiyetnamelerdeki usul doğrultusunda açılıp okunacağına ilişkin kanunda bir hüküm bulunmadığı gibi noterde düzenlenmiş olan mirastan feragat sözleşmesinin mirasbırakanın ölümü halinde sulh hakimine gönderilmesine dair de bir düzenleme söz konusu değildir. Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

          Vasiyetname açılmasına ilişkin olarak açılan davada ... Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; K A R A R Dava, vasiyetname açılması isteğine ilişkindir. ....Mahkemesince, müteveffanın ölmeden önceki son ikametgah adresinin.... olduğu olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Mahkemesi ise ....Mahkemesi tarafından .... Müdürlüğüne müzekkere yazılarak müteveffa ...'...

            Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın, tesliminden başlayarak bir ay içinde miras bırakanın yerleşim yeri Sulh hakimi tarafından açılır. Vasiyetname açılırken bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır ve okunur. (TMK.md.596) Vasiyetnamenin açılışını müteakip mirasta hak sahibi olanların her birine, vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneği tebliğ olunur. (TMK.md.597) Lehlerine karşılıksız kazandırma yapılan kimselerin ve mirasçıların adresleri belli değilse kendilerine vasiyet ilanen tebliğ edilir....

              -TMK'nun 595.maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için ... yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin iptali davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir. Somut olayda; muris ...'ya ait ... .... Noterliğinin 011067 yevmiye numaralı vasiyetnameye ilişkin ... ....Sulh ......

                Mahkemece, "tanık beyanlarına itibar edilerek murisin vasiyetname düzenlendiği tarihte temyiz kudretinin yerinde olduğu kanaatine varıldığından" denilerek davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Somut olayda, vasiyetname düzenleme tarihi olan 02.10.1997 tarihli sağlık kurulu raporu bulunmaması ve dosya içinde bulunan vasiyet düzenleme tarihinden yaklaşık 2 ay öncesi tarih olan 14.08.1997 tarihli ... Devlet Hastanesinin 3348 rapor nolu sağlık kurulu dikkate alındığında, murisin vasiyetname düzenlediği tarih olan 02.10.1997 tarihli ... Kurulu Raporu olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, vasiyetçinin vasiyetnamenin düzenlendiği sırada ve öncesinde sağlık kurumlarında (hastanelerde vs.) tedavi görüp görmediği, tedavi görmüş ise nerelerde tedavi gördüğü hasta bakım, müşahade tedavi evraklarının nerelerde bulunduğu hususundaki delillerle ilgili davacı tarafa usulünce kesin süre verilerek, tüm deliller toplanıp ......

                  ın 10.04.2002 tarihli düzenleme şeklinde vasiyetnamesi ile ... . 747 ada 86 parselde tapuda kayıtlı bağımsız bölümlerini davacı ve davalılara vasiyet ettiğini, ancak işlem tarihinde ve öncesinde ileri derecede Alzeimer hastası olduğunu, murisin bundan önce de 2 vasiyetname düzenlediğini, murisin bir kısım davalılarca yanıltıldığını ve vasiyetname düzenlemeye zorlandığını, aldatılarak önceki vasiyetnamelerden rücu ile dava konusu vasiyetnamenin düzenlenmesini sağladıklarını belirterek vasiyetnamenin “TMK 557/1 ve 577/2 maddeleri somut olayda birleştiğinden" iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevabında; murisin hukuki ehliyetinin mevcut olduğunu ve vasiyetname düzenlenmesinde zorlama bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; murisin vasiyetnamenin düzenlediği tarihte akli dengesinin yerinde olduğu (... Raporu doğrultusunda) gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir....

                    Davacı vekili dilekçesinde; davacının murisinin noterde düzenlediği 01.10.2009 tarihli vasiyetname ile tüm malvarlığını oğlu olan davalıya bıraktığını, bunun mal koruma gayesi ile yapıldığını, ayrıca murisin vasiyetname düzenlendiği tarihte temyiz kudretinden yoksun ve ağır hasta olduğunu belirterek, vasiyetnamenin iptalini, olmazsa tenkisi ve saklı pay oranında davacıya verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, talebin yersiz olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; vasiyet edenin...tan alınan rapor doğrultusunda vasiyetname tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğu anlaşıldığından, vasiyetnamenin iptali davasının reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

                      UYAP Entegrasyonu