WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi tarafından bozulması üzerine, yerel mahkemece verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası, 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununa eklenen geçici 4. maddenin ikinci fıkrası uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, 20.06.1965 tarihinde paris'te vefat eden miras bırakan ... tarafından 16.07.1954 tarihli el yazılı vasiyetname düzenlendiğini, ... Noterliği'nde olan söz konusu vasiyetname gereğince terekedeki gayrimenkullerin farklı oranlarda davalılara bırakıldığını, miras bırakanın ölümünden sonra davalılar vekilinin başvurusu üzerine Üsküdar 3....

    Somut olayda; tanık, vasiyetçinin kardeşi veya eşi olmadığı gibi (TMK.nun 536/1.maddesi), vasiyetname ile kazandırmada bulunulan kişinin (...'ün) kardeşinin kocası olduğundan; TMK'nun 536/2.maddesindeki yasaklanan kişilerden de değildir. O halde, mahkemece; vasiyetnamenin, aranan yasal şekil şartlarını taşıdığı ve vasiyetçinin vasiyetname düzenlerken fiil ehliyetine de haiz olduğu gözetilerek; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Kabule göre de; mahkemece, iptal konusu vasiyetnamenin, birlikte vasiyetname niteliğinde olduğu belirtilerek yasada öngörülen şartlara uygun olmadığından, geçerli sayılamayacağı kararı verilmişse de, mirasbırakan ve sağ eşinin, iki şahit huzurunda, noterde düzenleme şeklinde hazırlanan tek bir vasiyetname ile mirasçılıktan çıkarma işlemi yapmış olmalarında da usule aykırılık yoktur. Zira, mirasbırakan ve eşi tarafından imzalanan vasiyetnamede, birbirine bağlı veya iç içe geçmiş tasarruflar bulunmayıp eşlerin, birlikte, tek bir vasiyetname ile yalnızca çıkarmaya ilişkin iradelerini açıklama durumları söz konusu olduğundan, davaya konu vasiyetnamenin ortak vasiyetname gibi değerlendirilmek suretiyle geçersiz kabul edilmesi isabetli olmamıştır....

        Vasiyetname yapabilmek için ayırt etme gücüne sahip olmak gerekir. Ehliyetsiz kişilerin yaptığı vasiyetnameler kendiliğinden batıl olmaz. Somut olayda muris 09/02/ 1937 doğumlu olup, vasiyet tarihindeki ( 14/08/2009 ) yaşı da dikkate alınıp, vasiyetname düzenlendiği tarihte akıl ve ruh sağlığının yerinde olmadığı ileri sürüldüğüne göre, vasiyetname tarihinde murisin tasarruf ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda delillerin toplanarak, ehliyetsiz olduğu iddia edilen kişiye ait doktor raporları, tıbbi belge, film grafilerinin getirtilerek Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp, davacı tarafın iddiaları değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar; murisin gençlik yıllarından beri psikolojik problemler yaşamakta olup akli dengesinin yerinde olmadığını, yaşlılığın da etkisiyle de kendisinin yanına gelen tanıdığı tanımadığı herkese vasiyetname yoluyla mallarını bırakma vaadinde bulunduğunu, kanunun miras hükümlerine göre vasiyetname tanzim eden şahsın yeni vasiyetname ile önceki vasiyetnamesinden her zaman dönebildiğini, Silifke 1. Noterliğinin 07/08/2007 tarih ve 7649 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki vasiyetname ile aynı mahiyetteki Körfez 2....

            ın 06.06.2009 tarihinde öldüğünü, tarafların müşterek çocukları olmadığını, müvekkili ile birlikte murisin kardeşleri olan davalıların da mirasçı olduklarını, müvekkilinin, eşinin ölümünden önce bir vasiyetname düzenlemiş olduğunu, ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/631 Esas sayılı dosyasında gelen davetiye üzerine öğrendiğini, vasiyetnamenin muris tarafından müvekkili ile evlenmeden önce 17.07.1990 tarihinde el yazısı ile düzenlendiğini ve notere tevdii edildiğini, vasiyetname ile murisin tapuda kendi adına kayıtlı olan, ...-... ve ...-...'...

              Vasiyetname içeriğinin tanıklara bildirilmesi gerekmez. Ancak, resmi vasiyetname düzenlenmesinde hazır bulunan tanıklar mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını beyan ederler. Çoğunluğun bozma kararının gerekçesi, bu beyanın tanıkların önünde yapılmadığı hususudur.Oysa, vasiyetnamenin 2.sayfa, 4.bendinde açıkça; “Tanzim edilen iş, bu vasiyetnamenin ... 5.Noteri ... tarafından vasiyetçi ... 'na yanımızda olduğunu, mealinin açıkça izah edilip anlatıldığının” ifade olunduğu görülmektedir....

                Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacının açmış olduğu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, murisin vasiyetname yapmaya ehil olduğu hususunda noter tarafından gerekli sağlık raporunun aldırıldığını, kişinin yaşının 74 olmasının vasiyetname yapmaya engel olamayacağını, murisin vasiyetname yapılması için zorlanmadığını, murisin öldüğü zaman terekesinde iki tane tarla, vasiyetnameye konu ev, 1 adet motorsiklet ve ev eşyaları bulunduğunu, murisin vefatından sonra cenaze masrafları ve dini törenler (mevlit-hatim) için masrafların müvekkili tarafından yapıldığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tanık beyanları ile murisin akıl sağlığının yerinde olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, iptal isteminin reddi ile vasiyetnamenin tenkisine; 13.300,00 TL tenkis alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava; vasiyetnamenin iptali ve tenkis istemlerine ilişkindir....

                  Vasiyetname yapabilmek için ayırt etme gücüne sahip olmak gerekir. Ehliyetsiz kişilerin yaptığı vasiyetnameler kendiliğinden batıl olmaz. Vasiyetname tarihinde murisin 72 yaşında olduğu anlaşılmaktadır. Murisin vasiyetname düzenlendiği tarihte akıl ve ruh sağlığının yerinde olmadığı ileri sürüldüğüne göre, vasiyetname tarihinde murisin tasarruf ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda ... Kurumundan rapor alınıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Diğer yandan, dosyada mevcut vasiyetnamenin incelenmesinden, murisin rahatsızlığı nedeni ile imza atamadığı, bu nedenle de parmak izinin alındığı belirtilmiştir. Mahkemece, bu hususun da araştırılıp, vasiyetin geçerliliğine etkisinin bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekmektedir....

                    TMK'nun 595.maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir. Somut olayda vasiyetnamenin açılmasına ilişkin davanın, temyize konu tenfiz davasının açıldığı tarihte henüz kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu