Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından iptali istenen 30/10/2013 tarih 2448 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vasiyetnamenin davacı tarafça; ehliyetsizlik ve şekil şartı eksikliğine dayalı olarak iptalinin istendiği görülmüş olmakla, bu kapsamda mahkememizce taraf delilleri toplanmış, vasiyetname düzenleyen murise ait tüm belgeler dosya arasına alınmış, murisin korku ve zorlama sonucu vasiyetname düzenlediğine dair yeterli delile ulaşılamamış, aldırılan Adli Tıp Raporunda murisin vasiyetname tarihinde akli melekelerinin yerinde olduğu, fiil ehliyetinin mevcut olduğu, hukuki işlem yapmasında sakınca olmadığının tespitine varıldığı, vasiyetnamenin usul ve yasaya uygun olarak şekil şartlarına uygun olarak düzenlendiği anlaşıldığından asıl olan murisin iradesinin ayakta tutulması olduğundan" gerekçeleri ile; 1- Davanın REDDİNE, dair karar verilmiştir....
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından iptali istenen 30/10/2013 tarih 2448 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vasiyetnamenin davacı tarafça; ehliyetsizlik ve şekil şartı eksikliğine dayalı olarak iptalinin istendiği görülmüş olmakla, bu kapsamda mahkememizce taraf delilleri toplanmış, vasiyetname düzenleyen murise ait tüm belgeler dosya arasına alınmış, murisin korku ve zorlama sonucu vasiyetname düzenlediğine dair yeterli delile ulaşılamamış, aldırılan Adli Tıp Raporunda murisin vasiyetname tarihinde akli melekelerinin yerinde olduğu, fiil ehliyetinin mevcut olduğu, hukuki işlem yapmasında sakınca olmadığının tespitine varıldığı, vasiyetnamenin usul ve yasaya uygun olarak şekil şartlarına uygun olarak düzenlendiği anlaşıldığından asıl olan murisin iradesinin ayakta tutulması olduğundan" gerekçeleri ile; 1- Davanın REDDİNE, dair karar verilmiştir....
Buna göre, davacının dayandığı vasiyetname resmi şekilde yapılmadığı gibi, aynı Yasa’nın “El Yazılı Vasiyetname” başlıklı 485. maddesinde; “Vasiyetçinin, bizzat tanzim ettiği vasiyetname; baştan aşağı kadar tanzim edildiği mahal, sene, ay ve gün dahi dahil olduğu halde bizzat kendi el yazısiyle yazılmış ve imza edilmiş olmak lazımdır. Bu suretle tanzim edilmiş olan vasiyetname açık veya kapalı olarak hıfzedilmek üzere sulh hakimine veya katibi adil veya memura tevdi olunur.” hükmünü içermekte olup bu vasiyetnamenin geçerliliği için her şeyden önce vasiyetçinin kendi el yazısıyla yazılmış olması gerekir. Davacının dayandığı belge ise el yazısı ile yazılmamıştır. Dolayısıyla ortada geçerli bir vasiyetnamenin varlığından söz edilemez....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 19.04.2011 tarih ve 2011/3 Esas, 2011/601 Karar sayılı ilâmıyla açılıp okunduğunu, murisin vefatından evvel, vasiyetname konusu olan 2556 parselde kayıtlı taşınmazı kendisine sattığını ve tapuda devrettiğini, vasiyetname konusu diğer taşınmazın ise tüm mirasçılar adına hisseli olarak kayıtlı olduğunu, murisçe yapılan muayyen mal vasiyetinde kendisine vasiyet edilen taşınmazların mülkiyetinin adına tescili için vasiyetnamenin tenfizi davası açılması zaruretinin hasıl olduğunu belirterek dava konusu vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetname konusu taşınmazların adına tescilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile 2556 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden talebini atiye bırakmıştır. II. CEVAP 1. Davalı ......
Köyü'nde bulunan 2 adet taşınmazı davalıya bıraktığını, murisin 82 yaşında resmi vasiyetnameyi düzenlediği sırada fiil (tasarruf) ehliyetine haiz olmadığını, miras bırakanın psikolojik yönlendirmeler neticesinde bahse konu vasiyetnameyi tanzim ettiğini, dava konusu vasiyetnamenin, gerek murisin yaşı, gerek yetersiz olan ve kabul edilebilir olmayan bir sağlık raporuna binaen yapılan bir vasiyetname olması hasebiyle, geçerlilik unsurlarını taşıyan bir vasiyetname sıfatını haiz olmadığından geçersiz olduğunu, vasiyetname tanıkları ... ve...'nun miras alacaklısının kayın hısımları olup ...'nin eşinin akrabaları olması nedeniyle vasiyetnamenin TMK'nın 557 nci maddesinde öngörülen şekil şartlarını da sağlamadığını, bu nedenle vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....
Miras bırakan vasiyetname ile bağdaşmayan işlem yapmamıştır. Eğer ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile yapılan temlik mahkemece iptal edilmezse vasiyetname konusuz kalır. Muvazaa nedeniyle açılan dava sonucu davalı adına oluşan tapu kaydı iptal edilirse vasiyetname geçerliliğini korur. Bu itibarla iptal edilmediği sürece vasiyetname geçerliliğini koruyup infaz edilecektir. Bu nedenle sayın çoğunluğun vasiyetnamenin hükümsüzlüğüne ilişkin tespitine iştirak etmiyorum. O halde mahkemece öncelikle vasiyetnamenin tenfizi davası tefrik edilip sağlar arası işlemin iptali için açılan davanın sonucunun bekletici mesele yapılıp sonrasında karar verilmesi için hükmün bozulması gereklidir. Sayın çoğunluğun vasiyetnamenin tenfizi kararındaki bozma görüşüne iştirak etmekle beraber gerekçesine katılmıyorum....
Davalı; mirasbırakanın vasiyetname tarihinde akli melekelerinin yerinde olduğunu, vasiyetnamenin yanılma korkutma ile yapılması imkanının olmadığını, hukuka ahlaka aykırı bir durum olmadığını, mirasbırakanın okuma yazma bilse bile okuma yazma bilmeyenlere özgü vasiyetname düzenleyebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince; vasiyetnamenin iptalini gerektirecek hukuki bir sebep bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
in sağ kalan eşi olduğunu, murisin düzenlediği vasiyetname ile davalı çocuklarına vasiyette bulunduğunu, söz konusu vasiyetnamenin şekil şartlarını taşımadığını, TMK'nın 536 ncı maddesi hükmüne aykırı şekilde vasiyetname tanzim olunurken murisin kızı olan ...’nin eşi yani murisin damadı ...’ın tanık olarak katıldığını, yasal düzenlemeye aykırı şekilde vasiyetname ile tanık ...'ın eşi yararına vasiyette bulunulduğunu, vasiyetnamenin davacıyı miras payından yoksun bırakmaya yönelik düzenlendiğini ve TMK'nın 557/3 üncü maddesine aykırılık teşkil ettiğini belirterek vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir. II....
ın vefat ettiği, dosyaya sunulan vasiyetname kapsamına göre davacının ......ın mirasçısı olduğu, öte yandan murisin düzenlediği vasiyetname ile davacının mirasçılık hakkını saklı payla sınırladığı, ancak vasiyetname henüz kesinleşmeden davalı şirket yönetim kurulunca vasiyetname gereğince pay sahipliğinin belirlendiği, buna göre pay defterine hisselerin kaydedildiği, kararın yasaya aykırı olduğu bu nedenle asıl davanın kabulü ile; davalı Şirket Yönetim Kurulu tarafından alınan 07/03/2016 tarihli (1) no'lu kararın 6102 sayılı TTK'nın 391/1 fıkrası uyarınca batıl olduğunun tespitine, birleşen İstanbul 15 Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/169 Esas sayılı davasında; Abide Kültür Sanat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin pay defterindeki 07/03/2016 tarihli (1) nolu yönetim kurulu kararı ile oluşturulan kaydın, kararın hükümsüzlüğü nedeniyle önceki duruma getirilmesine karar verilmiş ve kararı davalılar vekilleri istinaf etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, vasiyetnamenin şekil şartlarını taşıdığı, Adli Tıp Kurumundan alınan bilirkişi raporuna göre murisin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte fiil ehliyetinin tam olduğu davacının, vasiyetname düzenleyenin iradesinin sakatlandığını ispat edemediği, geçerli bir vasiyetname bulunduğunun anlaşılması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacılar vekili; 1. Vasiyetname ile müvekkillerinin miras paylarının ortadan kaldırılmaya çalışıldığını, 2. Vasiyetnamenin kanunda belirtilen şekilde yapılmadığını ve murisin iradesini yansıtmadığını, 3....