WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu minvalde, vasiyetname tanıklarının vasiyetname içeriğine uygun olmayan beyanları esas alınarak hüküm tesisi isabetli olmamıştır. Buna ek olarak, davacı mirasçı, murisin vasiyetname düzenlendiği tarihte ayırt etme gücüne sahip olmadığı itirazında bulunmuştur. 30.09.2010 tarih ve 381 karar numaralı sağlık raporu ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Genel Kurulu tarafından, murise ait tüm bilgi ve belgeler değerlendirilerek, oybirliği ile 'vasiyetname tarihi olan 05.09.2002 tarihinde murisin fiil ehliyetine haiz olduğu' sonucuna ulaşıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece ise bilirkişi raporlarının mahkemeyi bağlayıcı olmadığı, murisin evini çöp eve çevirdiği haberleri, öz bakımı kötü halde, yaşı ilerlemiş vaziyette, vasiyetname düzenlemesi hayatın olağan akışına uygun bulunmadığı gerekçesiyle, objektif verilerden uzak değerlendirme ile rapora aykırı şekilde murisin vasiyetname tarihinde ayırt etme gücüne haiz olmadığı kanaatiyle hüküm tesisi yoluna gidilmiştir....

    Somut olayda, davacı tarafından ibraz edilen suret vasiyetnamenin mahkeme kasasına alındığı, muris T9 tarafından düzenlendiği belirtilen Manisa 1.Noterliği' nin 10/07/1978 tarih 6810 yevmiye nolu vasiyetnamenin noter arşivinde okunaklı örneğinin bulunamadığı bu nedenle noter tarafından mahkemeye bildirilmediği, suret vasiyetnamenin geçerli olup olmadığı hususu ayrı bir dava konusu olup, mirasçılar T4 ve T6 tarafından bu vasiyetnamenin iptaline ilişkin Manisa 3.Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2022/239 Esas sayılı dosyasından da dava açılmış olduğu, mahkemece davacı tarafından sunulan suret vasiyetname tüm mirasçılar huzurunda açılıp okunarak mirasçılara tebliği de sağlanarak açılıp okunduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken vasiyetname aslının noterden gönderilemediğinden dolayı davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu yöne ilişkin davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....

    DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN AÇILMASI -KARAR- Dava, mirasçılık belgesi verilmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 2. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.01.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, murisin el yazılı vasiyetname düzenleyerek, davalıya meskenini vasiyet ettiğini, noterden bu vasiyetnamenin beş yıl süre ile saklanmasını talep ettiğini, bu sürenin sona ermesi üzerine murisin tekrar notere müracaat ederek, aynı vasiyetnamenin on yıl daha saklanmasını talep ettiğini, bu on yıllık sürenin 26.2.2003 tarihinde sona erdiğini, murisin 15.03.2005 tarihinde vefat ettiğinden dolayı, vasiyetnamenin 26.2.2003 tarihinden itibaren herhangi bir geçerliliğinin kalmadığını, murisin noterden vasiyetnamenin on yıl süre ile uzatılması talebi üzerine düzenlenen noter belgesi sırasında, murisin akıl sağlığına ilişkin raporun bulunmadığını beyan ederek vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; vasiyet bırakanın noter huzurunda son ve gerçek isteğinin vasiyetnamede yazıldığını beyan ettiğini ve noter huzurunda parmak bastığını, iki tanığın bulunduğunu, okur yazar olan vasiyet bırakanın vasiyetnameyi kendisinin okuduğunu ve vasiyetnameyi kabul ettiğini, noter huzurunda yapılan vasiyetnamenin geçerli olduğunu, kabul kararının hukuka aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. TMK'nın 532. maddesinde; resmi vasiyetnamenin, iki tanığın katılımı ile resmi memur tarafından düzenleneceği hükme bağlandıktan sonra, resmi memurun Sulh Hakimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli olabileceği açıklanmıştır....

        Dava konusu vasiyetname metninde; tanıklar miras bırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını beyan etmedikleri gibi, vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından miras bırakana okunduğunu da beyan etmemişlerdir. Bunun yanında okur-yazar olmayan vasiyetçiye, vasiyetname okunmak üzere noter tarafından verildiğini ve vasiyetnameyi huzurlarında okuduğunu beyan etmek suretiyle, çelişki yaratmışlardır. TMK’nın 535. maddesine göre, sıkı sıkıya şekil koşullarına bağlanan okur-yazar olmayanın vasiyetname düzenlenmesinde belirtilen hususlar, eksik bırakılmış olup, dava konusu vasiyetname, kanunda açıklanan şekil şartlarına uygun olarak yapılmayıp, bu sebeple vasiyetnamenin iptali gerekmektedir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde; vasiyetnamelerin noter huzurunda düzenlenmiş, şekil ve içerik şartları yönünden yasaya uygun, hukuken geçerli bir vasiyetname olduğunu savunup; davanın reddini istemiştir....

          CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu vasiyetnamenin şekil şartları yönünden geçerli bir vasiyetname olduğunu, murisin akli melekelerinin yerinde olduğuna dair rapor çerçevesinde tanıklar ve noter huzurunda yapıldığını, dolayısıyla vasiyetnamenin iptali talebinin reddinin gerektiğini, tenkis talebi yönünden ise davacının saklı payının ihlali söz konusu olmadığından tenkis talebinin de reddinin gerektiğini belirterek netice olarak davanın reddini talep etmişlerdir. III....

            Mahkemece; işlem tarihinde noter Şaziye raporlu olduğu, bu nedenle söz konusu vasiyetnameyi düzenlemesinin imkansız bulunduğu, vasiyetnamedeki hataların, vasiyetnamenin tamamen geçersizliğini gerektirdiği gerekçesi ile davanın kabulü ile vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK. nun 532. maddesinde; resmi vasiyetnamenin, iki tanığın katılımıyla resmi memur tarafından düzenleneceği hükme bağlandıktan sonra, resmi memurun Sulh Hakimi, Noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli olabileceği açıklanmıştır. Resmi vasiyetnamenin; işlemde birlik prensibi uyarınca, vasiyetçinin vasiyetnameyi okumasından sonra, aşamalarında araya fasıla girmeksizin tamamlanması gerekir....

              gerektiğini, ancak bütün işlemlerde Noter ... ismi yazılı olduğu halde noter vekili ... adına kaşe basılarak imzalandığını, murisin fiil ehliyetinin bulunmadığını, rapor tarihinden 26 gün sonra notere gidildiğini, muhtemelen murisin iradesinin sakatlandığını, baskı ve korkutma olduğunun düşünüldüğünü belirterek; vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu