WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in vefatından sonra Almanya'daki evinde vasiyetname bulduklarını, vasiyetnamenin el yazısı ile düzenlendiğini, murisin mal varlığını çocuklarına bıraktığını ileri sürerek; vasiyetnamenin açılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosyada yer alan 05/01/2015 tarihli yabancı mahkeme kararının çevirisinde de; en son... yaşamış murisin 17/04/1995 tarihinde kendi el yazısı ile Türkçe bir vasiyetname hazırladığı, vasiyetnamesinde çocuklarını eşit paylarla mirasçı tayin ettiği, murisin mirasçılarının vasiyetnamedeki bilgiye göre 4 çocuğu olduğu, belge verilmesinin bu kararın kesinleşmesine kadar ertelendiği belirtilmiştir. Mahkemece; talebin tanıma ve tenfize ilişkin olduğuna, mahkemenin görevsiz olduğuna, görevli mahkemenin ... ......

    Ş.. tarafından 04.10.2000 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile davacıyı tek mirasçı olarak atadığını, Almanya, Hamburg'da düzenlenen el yazılı vasiyetnamenin Kuşadası Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2001/447 E.-2002/398 K. sayılı ilamı ile okunmasına karar verildiğini, vasiyetnamenin kesinleştiğini belirterek muris adına kayıtlı 8 adet taşınmazın ¼ payının davacı adına, ¾ payınını davalı adına tescili ile vasiyetnamenin tenfizini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, davalının, murisin oğlu olduğunu, davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile 04.10.2000 tarihli vasiyetnamenin tenfizine, 7 adet taşınmazın ¼ payının davacı adına tesciline karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Muris E.. Ş.. tarafından düzenlenen el yazılı 04.10.2000 vasiyetname ile davacıyı tek mirasçı olarak atadığı anlaşılmaktadır....

      Muris .......; vasiyetnameden önce ... ....Noterliği'nin 25.02.1975 gün ve 11378 sayılı vasiyetname zaptı ile el yazması 25.02.1975 günü vasiyetname düzenlemiş ve bu vasiyetname ... ....Sulh ... Mahkemesi'nin 1986/113 E-1987/126 Karar sayılı dosyasıyla açılıp okunmuş ve ....08.1987 tarihinde kesinleşmiştir. MK'nun 602.maddesi "..vasiyet alacaklısının dava hakkı ölüme bağlı kazandırmayı öğrenmesinden itibaren on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar" denilmektedir. Davacılar vasiyetnameyi 1986 yılında öğrenmişlerdir. Eldeki dava aradan 24 yıl geçmekle ....03.2010 tarihinde açıldığı dikkate alındığında davanın zamanaşımı nedeni ile reddi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

        yazmak ve tarih atarak imzalamak zorunda olduğunu aksi takdirde şekil şartlarına uyulmamış olacağını, bu durumda vasiyetname şekil eksikliğinden yoklukla sakat olacağını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, Muris T6 uzun yıllardır alzheimer hastası olduğunu, vasiyetname tarihi olan 08.01.2008 tarihinde 70 yaşında olduğunu ve akıl melekelerinin yerinde olmasının imkansız olduğunu, kişinin ehliyet durumunun doktor raporu ile kanıtlanması gerektiğini, vasiyetname eklerinde sağlık raporunun bulunmadığını, beyana dayalı olarak sağlık durumu hakkında kanaate varılmasının kabul edilemez olduğunu, zira muris T6 alzheimer hastalığı nedeniyle yıllardır sürekli olarak kullanmakta olduğu ilaçlarının bulunduğunu, ayrıca Türkiye ziyaretleri sırasında da hastalığının nüksetmesi ile tedavi gördüğünü, bu nedenle hastanelerde kaydının mevcut olduğunu, muris T6 vasiyetname tarihinde sağlığının, el yazılı vasiyetname düzenlemeye elverişli olmadığını, bu nedenledir ki, Türkiye'de bazı bankalar ve...

        Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının murisin çocuğu olduğu vasiyetname lehdarının da murisin torunu olduğu, murisin 26.06.2012 tarihinde el yazısı vasiyetname yapmış olduğu ve bu el yazısı vasiyetnameyi aynı gün Ankara 13. Noterliğinin 26.06.2012 tarih 20995 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vasiyetname emanet tutanağı düzenleyerek noterliğe teslim ettiği, vasiyetnamenin Ankara 7.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/866 esas sayılı dosyasında açılıp okunduğu, davanın süresinde açıldığı, davacının vasiyetnamenin şekil, hukuki ehliyetsizlik ve irade sakatlığı sebebiyle iptali gerektiğini belirterek eldeki davayı açmış olduğu görülmüştür. Mahkemece, bu kapsamda inceleme yapılmadan sırf iki tanığın beyanını ve vasiyetnamenin notere teslimi sırasında alınmış olan doktor raporunu esas alarak karar vermiştir....

        Türk Medeni Kanunu'nun 538.maddesinde, "El yazılı vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve gün gösterilerek, başından sonuna kadar murisin el yazısı ile yazılmış ve imzalanmış olması zorunludur.", 2 maddesinde de “El yazılı vasiyetname, saklanmak üzere açık veya kapalı olarak notere, sulh hakimine veya yetkili memura bırakılabilir.” hükmünü ihtiva etmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 538/2. Maddesinde yer alan düzenleme emredici bir hüküm değildir. Diğer bir deyişle, el yazılı vasiyetname tevdi olunmamışsa, bu husus vasiyetnameyi hükümsüz kılmaz, bu sebeple vasiyetnamenin iptali yoluna gidilemez. Şu halde, el yazılı vasiyetname resmi mercie bırakılmamış olsa bile, yine geçerlidir. TMK'nun 595.maddesi hükmüne göre, bir kişinin ölümü halinde bir vasiyetnamesi ortaya çıkarsa bunu bulan kişi sulh hakimine vermekle yükümlüdür. Ölüme bağlı tasarrufların iptali nedenleri aşağıda açıklanan nedenler olup, bunlar sınırlı sayıdadırlar....

        ın 06.06.2009 tarihinde öldüğünü, tarafların müşterek çocukları olmadığını, müvekkili ile birlikte murisin kardeşleri olan davalıların da mirasçı olduklarını, müvekkilinin, eşinin ölümünden önce bir vasiyetname düzenlemiş olduğunu, ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/631 Esas sayılı dosyasında gelen davetiye üzerine öğrendiğini, vasiyetnamenin muris tarafından müvekkili ile evlenmeden önce 17.07.1990 tarihinde el yazısı ile düzenlendiğini ve notere tevdii edildiğini, vasiyetname ile murisin tapuda kendi adına kayıtlı olan, ...-... ve ...-...'...

          K.. ile birlikte el birliği mülkiyetinin sahibi olduğu, el birliği mülkiyetinden hiç bir ortağın tasarruf edebileceği payının söz konusu olmadığı, mülkiyet hakkının el birliğiyle ortaklara ait olduğu, buna yönelik olarak murisin bırakmış olduğu vasiyetnamenin sözleşme olarak geçerli olsa da sözleşmenin ifasının ancak el birliği mülkiyetinin sona ermesi halinde istenebileceği, iştirak hali bozulmadan murise ait payın davacılara devrinin mümkün olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar M.. A.., H.. B.., Z.. A.. ve tüm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Kural olarak; vasiyetnamenin yorumunda murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlenmeli ve azami biçimde murisin iradesi yerine getirilmeli, vasiyetnamenin tenfizine imkan sağlanmalıdır. ( YHGK, 07.06.1966 tarih, 738/309). O halde; tasarrufu yapanın gerçek arzusunun ne yönde olduğunun açıklığa kavuşturulması zorunludur. Muris vasiyetnamesinde; .....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Davacı, dip muris Kocağa Uzunoğlu'nun mirasçısı olduğunu, adı geçen murisin Polatlı Noterliğinde düzenlendiği 29.09.1955 gün 1819 yevmiyeli vasiyetname ile miras payının yarısını eşi Nagi'ye bıraktığını, kendisinin de Nagi'nin tek mirasçısı olduğunu, ancak dava konusu taşınmazların tapuya tescili sırasında vasiyetname gözardı edilerek adına daha az pay tescil edildiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payının yükseltilmesine karar verilmesini tapuların el değiştirmesi nedeniyle bu isteğinin yerinde görülmemesi durumunda ise bedelinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece bu doğrultuda yapılan yargılama sonunda davacının tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiş, hüküm asıl ve terditli istek yönünden davalılarca temyiz edilmiştir....

              Mahkemece; "dosya muhtevası ve Adli Tıp Uzmanı Dr. bilirkişinin raporuna göre, tarafların ortak murisi tarafından düzenlenen el yazılı vasiyetnamenin şekil şartalarına haiz olduğu ve vasiyetçinin vasiyetname düzenlediği tarihte akli dengesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacılar vekili; vasiyetçinin, vasiyetname düzenlediği tarihte fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda; Adli Tıp Uzmanı Dr.... tarafından düzenlenen rapora itarazda bulunmuştur. HUMK.nun 275 ve devamı maddeleri gereğince, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde hakim, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vermelidir....

                UYAP Entegrasyonu